Kendisine toplum içinde bir yer arayan delikanlı geçici bir süre de olsa, belli gruplarla ya da kahramanlaştırdığı kişilerle aşırı özdeşim yapar. Bir süre için sanki kendi kimliğini yitirir, bir başkası olur. Delikanlı kızlar ve erkekler kendi kümeleşmeleri içinde tutucu ve acımasız olabilirler. Kendilerine benzemeyenleri dışarıda bırakırlar. Kendi gruplarını, ülkülerini ve düşmanlarını katı kalıplar içinde görerek bir dayanışma sağlarlar. Bir yandan da arkadaşlarının içten bağlılığını, sadakatini denerler; gerçek dostluğu ararlar. Bu evrede, görülen "aşık olma" yalnızca cinsel bir konu değildir. Delikanlı aşkı, büyük oranda, gencin kendi benlik imgesini bir başkasına yansıtması; onun tarafından nasıl görüldüğünü, nasıl değerlendirildiğini anlamak, bu yolla kendi kimliğine tanımı bulmak çabasıdır. İşte bunun için delikanlılık aşkında cinsellikten çok, konuşma egemendir.