Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Başı örtülü kızların dersanelere ve hatta okullara sokulmaması laik devletimizin emridir." / "Hocam, affedersiniz bir soru sorabilir miyim: Devletin emri Allah'ın emrinden büyük müdür, hocam?"/"Güzel bir soru. Ama bunlar laik bir devlette ayrı şeylerdir." / "Çok doğru söylediniz hocam, elinizi öpeyim. Korkmayın hocam verin, verin, bakın doya doya öpeceğim elinizi. Oh. Allah razı olsun. Size ne kadar saygı duyduğumu anladınız. Şimdi hocam lütfen bir soru sorabilir miyim?" / "Buyrun, rica ederim." / "Hocam, peki laiklik dinsizlik mi demektir?" / "Hayır." / "O halde dinlerinin gereğini yerine getiren mümin kızlarımız niye laiklik bahanesiyle derslere alınmıyor?" / "Vallahi oğlum, bu konuları tartışmakla bir yere varılmıyor. Bütün gün İstanbul televizyonlarında bu konular konuşuluyor da ne oluyor? Ne kızlar başörtülerini çıkarıyor, ne de devlet onları o haliyle derslere alıyor." / "Peki hocam, bir soru sorabilir miyim? Al buyurun ama, başlarını örten kızların, bizim binbir emekle yetişmiş o çalışkan, o terbiyeli, o itaatkâr kızlarımızın eğitim haklarının ellerinden alınması Anayasamıza, eğitim ve din özgürlüğüne hiç uyuyor mu? Sizin vicdanınıza sığıyor mu söyleyin lütfen hocam?" / "O kızlar o kadar itaatkârsa başlarını da açarlar..."
Sayfa 44 - 22. Basım: İstanbul, Kasım 2023 - YKY
"Acaba Hermione bunu gördü mü?" dedi Harry, başını çevirip kızlar yatakhanesine doğru bakarak. "Hadi gidip söyleyelim," dedi Ron. Yatakhaneye doğru fırladı, kapıyı çekip açtı ve döne döne yükselen merdivenden çıkmaya başladı. Altıncı basamağa gelmişti ki, ...devrilip, yeni oluşmuş kaydıraktan aşağı, Harry'nin ayaklarının dibine kadar kaydı. "Şey - sanırım kızlar yatakhanesine girmemize izin verilmiyor," dedi Harry, ... ... ... "Hermione bizim yatakhanemize girebiliyor, nasıl oluyor da bize izin vermilmiyor?" "Eh, eski moda bir kural bu," dedi Hermione. Kayarak önlerindeki halıya inmiş, ayağa kalkıyordu. "Ama Hogwarts: Bir Tarih'te denildiğine göre, kurucular erkekleri kızlar kadar güvenilir bulmuyormuş. Neyse, niye buraya girmeye çalışıyordunuz?"
Reklam
Kitabın adı niçin "Avcunuzdaki Kelebek"? Zamanın birinde iki tane kız kardeş varmış, nasıl akıllılar- mış anlatamam. Etraflarındaki ve okuldaki tüm bilgi onlara yetmez olmuş. Bir gün, anneleri onları dağdaki bilge adama götürmeye karar vermiş. Kızlar, bilge adamla karşılaşınca ona sorular sormaya başlamışlar. Bilge adam bütün soruları doğru cevaplamış. Kızlar çok sevinmişler ve annelerinden eğitimleri için bir süreliğine izin isteyerek bilge adamın yanında kalmışlar. Sordukları soruların hepsinin cevabı doğruymuş. Bir süre çok mutlu olmuşlar, ama sonra sıkılmaya başlamışlar. "Bilgenin bilemeyeceği bir soru bulmamız lazım." diye düşünmüşler. Kızlardan biri, bir gün "Buldum!" diye sevinmiş. "İki elimin arasına bir kelebek koyacağım ve bilge adama soracağım, Avcumun içinde bir kelebek var. Canı mı, ölü mü? 'Ölü derse kelebeği bırakacağım. Canlı' derse avcumu hafifçe bastıracağım. Her ne derse cevabı bilemeyecek." Kızlardan biri kapalı tuttuğu ellerini bilgeye doğru uzatmış. (Şimdi lütfen siz de yapın. Avuçlarınız birbirine bakacak şekilde ellerinizi birleştirin ve uzatın. Ben açın deyinceye kadar da açmayın). Ve sormuş: "Avcumun içinde bir kelebek var, canı mı, ölü mü?" Bilge adam cevap vermeden önce uzun süre kızın gözlerine bakmış, bakmış ve cevaplamış: "Senin ellerinde kızım. Senin ellerinde..."" Şimdi bakın hayatınıza ve mutluluğunuza... Nerede mi? Açın şimdi avcunuzu... Sizin ellerinizde; tam avcunuzun içinde. Bir Portekiz atasözü der ki: "Yaşadıkça yaşlanmazsınız, yaşamadıkça yaşlanırsınız."
Sayfa 122Kitabı okudu
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
479 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Çok sevdiğim
Albert Camus
Albert Camus
gelip de yabancılaşmayı Oğuz Atay karakterlerinde görmeli :) Meursault ve Hikmet Benol. ‘Ben’ olamayan farklı farklı Hikmet’ler… Meursault’un kayıtsız yabancılaşması mı Hikmet’in gürültülü, saldırgan yabancılaşması mı… İki yazarı da çok sevsem de Oğuz Atay hep daha önde geliyor benim için. Kitap boyunca elimde olmadan
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,9bin okunma
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Reklam
nerede saklanıyorlar? :)
(…) elbette yüzbin güzel şeyden bir kaçı merak eder felsefeyi sonunda diyorlar (…) çok güzel kızlar varmış ve Kant’ı da su gibi okuyorlarmış diye söylentiler çıkarıyorlar, doğru mu acaba? onları ne yazık ki karşıdan karşıya geçerken ve vapurda bacak bacak üstüne atarken ve piyasa caddelerinde gözlerini ilerde bir noktaya dikmiş yürürken göremiyoruz, nerede saklanıyorlar dersin
Sayfa 320Kitabı okudu
430 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Yazarın ilk kitabı uçurtma avcısını okumadım. Bu kitapla başlayarak doğru mu yaptım bilmiyorum. Kitap çabucak içine alıyor konunun içinde aileden biriymiş gibi hissettiriyor. Leyla ile meryemin öyküsüne tanıklık etmek güzeldi meryemin yaşadığı o kadar zorluğa rağmen leylayi ve çocuğunu sahiplenmesi çok tatlıydı.(Küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocuğu olmayan kadınlar, babaya ya da çocukluk arkadaşına duyulan, geçmişe gömülü aşklar...) Burada biraz psikolojiden okuduğum şeyleri işin içine katarak şöyle bir yorumda bulundum yaşadığımız şeyler ne kadar olumsuz olsa bile kişi kendi karanlığını kimseye yansıtmadan hos bir sâdâ bırakabiliyor. Yazar güzel bir dille anlatmış. Diğer kitaplarını alıp okuyacam kısa zamanda.(Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamazsanız da o içinizde yaşar. Afganistan'ın Khaled Hosseini'de yaşadığı gibi...)
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,4bin okunma
O'nun adıyla güzelleşir her varlık..
NAAT Seccaden kumlardı... Devirlerden, diyarlardan Gelip göklerde buluşan Ezanların vardı. Mescit mümin, minber mümin..
"Acaba Hermione bunu gördü mü?" dedi Harry, başını çevirip kızlar yatakhanesine doğru bakarak. "Hadi gidip söyleyelim," dedi Ron. Yatakhaneye doğru fırladı, kapıyı çekip açtı ve döne döne yükselen merdivenden çıkmaya başladı. Altıncı basamağa gelmişti ki, ...devrilip, yeni oluşmuş kaydıraktan aşağı, Harry'nin ayaklarının dibine kadar kaydı. "Şey - sanırım kızlar yatakhanesine girmemize izin verilmiyor," dedi Harry, "Hermione bizim yatakhanemize girebiliyor, nasıl oluyor da bize izin vermilmiyor?" "Eh, eski moda bir kural bu," dedi Hermione. Kayarak önlerindeki halıya inmiş, ayağa kalkıyordu. "Ama Hogwarts: Bir Tarih'te denildiğine göre, kurucular erkekleri kızlar kadar güvenilir bulmuyormuş. Neyse, niye buraya girmeye çalışıyordunuz?"
Reklam
doğru mu insan, artık zuhuru beklemiyor ve sevdalı kızlar uzun tığlarıyla kendi tez inanan gözlerini oymuşlar?
2 Bir şeyler yedikten sonra hızlıca okula doğru yol aldı. Şu sıralar garip hislere kapılıyordu sanki. Geçen gün arkadaşlarıyla bir konuyu konuşurken en yakın arkadaşı olan Sofia'nın zihninde neler olduğunu farkında olmadan gördü. Başlar da bunu pek önemsemedi Rewa. Fakat bugün yine olmuştu. Okuldan sonra mezuniyet balosunu konuşmak için kızlarla kahve içmeye gitti. Kiyafetlerden bahsederken arkadaşı Lily " Kahretsin ! Neden en o elbiseyi sen aldın ki çok mu güzelsin Rewa... Tanrım görmeye bile tahammül edemiyorum artık." dedi. Rewa " Lily sözlerin çok kırıcı Tanrı aşkına ne kötülüğüm dokundu sana?" diye çıkıştı. Herkes Rewa'ya dönüp şaşkınlık içinde sustu. Sofia "Lily hiç konuşmadı nasıl..." Rewa " Özür dilerim kızlar bu aralar pek iyi değilim. Afedersiniz kalkayım ben işlerim var. Kusura bakma lütfen Lily " Hızla cafe' den dışarı çıktı. "Tanrım yine oldu nasıl olur bu neler oluyor bana..." BeŞ
372 syf.
·
Puan vermedi
Karnımdaki bebeğin babası KOCAM MI BABAM MI bilmiyorum !!!
Kitabın kapağı yüzüme sertçe çarptı doğru okuyorum "KARDEŞİNİ DOĞURMAK", ilk 5 yaprağını okumakta zorlandım vücudumda karıncalanmalar oldu empati kurmakla olacak iş değildi anladım ki kapılar arkasında insanların neler yaşadığını bilmeden akrep yelkovanı kovalıyor tabii bizim için saat sayılır, babası tarafından abisi,dayısı, amcası,dedesi tarafından tecavüze uğrayan insanlar içinde mi saat mı yıl mı orası muamma, çocukların suçu mu çocukken büyümek zorunda kalmak ? Ensest insanın ne kadar kötü olabileceğinon kanıtı "kızlar babasından iki çocuk doğururken anneler doğuma yardım edebiliyor."
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,6bin okunma
354 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
CAM KALE/ ELİF PINAR ACAR “Zenginlik nedir? Ev mi, araba mı? Sağlık mı, para mı, güç mü, şan mı, şöhret mi? Olasılıklar bu kadar fazlayken zenginliğin sadece parayla özleştirilmesi ne kadar da saçma. Soyut mu, somut mu, nedir bu zenginlik? Bilirkişi kim, ölçütü ne? Hoş zaten bunların hiçbiri doğru değil. En büyük zenginlik, hayal ettiklerini yaşayabilmektir. En büyük zenginlik, kendini yetiştirebilmektir. Para sadece kapıları açar, akılsa o kapıdan içeri girmenizi sağlar.” 31 Doğduğu şehre edebiyat öğretmeni olarak dönen Vera çok mutludur. Bir yanda taşınma telaşı, öte yandan yeni görev yerine başlamanın heyecanı vardır. Okulun ilk gününü atlatan Vera, soluğu çocukluk arkadaşı Nil’in yanında alır. Onun gelişinden habersiz olan Nil, arkadaşına tekrar kavuştuğu için çok sevinir. Nil ile konuşunca Karayel Lisesi’nde okuyan iki kızın kaybolduğunu öğrenir. Duydukları karşında şaşkın olan Vera, okul müdürünün bunu neden söylemediğini de merak eder. Kaybolan kızlardan Feray’ın derse girdiği sınıfın öğrencisi olduğunu öğrenmesi ayrı bir tesadüftür. Olaylara bakan Koray ve ekibinin bütün güvenlik önlemlerine rağmen bir kız daha kaybolur. İşin garip yanı en ufak bir ipucu da bulamazlar. Peki bu kızlar nerede? Onların kaçıran kim? Vera bu olayın neresinde? İlk sayfasından son sayfasına kadar temposu hiç düşmeyen harika bir polisiye romandı. Gizem, gerilim unsurlarının yanında dozunda verilen duygusal sahneler farklı bir hava vermişti kitaba. Kızları kaçıran psikopata gelince, şüphelendiğim üç kişiden biri çıktı. Gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.
Cam Kale
Cam KaleElif Pınar Acar · Herdem Kitap · 202343 okunma
712 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.