Nemrut Dağı gezisinden önce tavsiye üzerine okumaya başladığım kitap. Okudukça sahip olduğumuz, daha doğrusu bulunduğumuz coğrafyanın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anladım.Bazen "doğa doğa Orta Doğu'da mı doğduk!.." gibi sitemli cümleler ederiz ne kadar kadim topraklar üzerinde nefesler tükettiğimizi unutup.İnsanlığın neredeyse tüm ilklerinin gerçekleştiği mucizevi topraklar.Orta Doğu'nun mevcut hali her ne kadar şu an hayal kırıklığı olsa da tüm medeniyetlerin atası. Tabii ne kadar kıymetli olursa olsun günümüzdeki vahim durumunu yadsımak imkânsız.Klasik komplo teorilerinden söz edip Orta Doğu'nun şu anki halinin asıl sebepleri batı,hıristiyanlar ve yahudiler demiyeceğim.Kitapta geçen "Sizler körseniz ışığı ben isterim." cümlesi aslında her şeyin özeti.Sahip olduğu coğrafyanın maddi ve manevi değerlerinin farkında olmayan, sahip çıkmayan, manipülasyonlara mağlup kalan toplulukların sonu aydınlık olmaz elbette.Kıymetini bilmediğin her şeyin kıymetini bilen birileri bir gün gelir o şeyleri senden alır. O zaman da kıymet bileni suçlayamazsın.Sanatsız,bilimsiz,eğitimsiz toplumlar oluşturan Orta Doğu'nun şimdiki durumu kaçınılmaz olurdu.Kitapta elestirdiğim en önemli nokta Orta Doğu'da gerçekleşen her şeyin sebebinin batı kaynaklı olarak görülmesi.Yazar bu konuda bence objektif olamamış. Elbette Batı'nın çok etkisi var. Ama bu etkiye zemin hazırlayan,uyuyan, bilimi reddeden , sanatı reddeden Orta Doğu kendinin en büyük katili... Polisiye roman seven, mitoloji ve dinler tarihi gibi konulardan hoşlanan okurlar için okunabilecek bir kitap.