180 syf.
·
Puan vermedi
Doğmak ya da doğmamak. Tüm mesele bu değil. İnsan hayatı üç evreden ibarettir. Doğmak, yaşamak ve ölmek. Bizim için doğmak ve ölmek arasındaki o zaman dilimi çok kıymetlidir. Kendimizi gerçekleştirmeye çalışırız. Peki ya bizi dünyaya gelmeden önce bizi birileri eğitmek isteselerdi? Nasıl bir dünyaya geldiğimizi anlama imkanımız olsaydı?
Doğmadı Kutsal Çocuk
Doğmadı Kutsal ÇocukPascal Bruckner · Telos Yayıncılık · 199736 okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Tanpınar kuşkusuz büyük yazar ve en önemli eserlerinden biri bu kitap. Benim içinse öyle değil. Örneğin bazı ortak kahramanlara sahip Mahur Beste'den aldığım edebî lezzeti Huzur'dan alamadım. Okurken yer yer çok sıkıldım, yazarın sürekli görkemli cümleler kullanmaya çalışması ya gereksiz ya yorucu geldi bana ama eserle ilgili bütün sorunum bunlar değil. Öncelikle eserin günümüz Türkçe'si ile yeniden ele alınması gerek. O kadar çok artık kullanılmayan kelime var ki okumayı güçleştirmeyi bırakın anlamayı imkansız kılıyor. Yeni nesillerin kitabı bu haliyle okuması mümkün değil. Tanpınar'ın bazı cümlelerine ise anlam veremedim Buraya bir örnek yazıyorum: Mesela Nuran, "o anda" kelimesini o "ânde" diye söyler, böylece Türkçe için çok uzun bir çekişten sonra en hafif üstünü getirebilirdi. Kesinlikle demek isteneni anlayamadım. Böyle ifadelere çok rastladım, hepsini yazamam tabi. Tanpınar belli ki büyük bir Klâsik Türk Müziği tutkunu. Bu konu da ileri düzeyde bilgi sahibi. Kitapta bu konuda (beni bağışlayın) gereksiz bir çok detay veriyor. Sıradan bir okuyucu için hiç anlamı olmayacak ve kurulan benzetmelerin hiç anlaşılamayacağı bölümler. Yine de okurken pek etkilendiğim bölümler oldu, dedim ya Tanpınar büyük bir yazar. Doğu-Batı arasına sıkışmışlığa değindiği bölümler (ki kitabın ana düşüncesi olsa gerek) hep olduğu gibi aklımızı kuracalayacak.
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,3bin okunma
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,974 okunma
188 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Takane no Ran-san
klasik shoujo ama en iyi modern shoujolardan olabilir, fazla iddiali oldu ya. ana karakter Takamine Ran her şeyde iyi olması ve soğuk davranmasıyla ulaşılmaz sıfatını alır, 'Dağın Tepesindeki Çiçek' (Mountain-top Flower) diye de bir şöhreti vardır. İşe bakın ki ana karakter sunshine oğlan Saeki Akira'nın ailesinin bi çiçek dükkanı vardır ve orada her gün yardım etmektedir. :D hehehr 10 cilt, 40 bölüm, completed
Ammitsu
Ammitsu
mangakanin
Tonari no Stella 1
Tonari no Stella 1
serisi de bayagi iyi. çook keyif aldım, hiç düşünmeden okuyun derim. Ran Takamine güzel, zeki ve atletik açıdan yeteneklidir. Mükemmele yakın tavırları, sınıf arkadaşlarının onu yaklaşılması zor biri olarak görmesine neden olur ve sık sık onu dağın tepesinde açan bir çiçeğe benzetirler. Ancak, mutlu ve kaygısız Akira Saeki ile karşılaşması onu hem şaşırtır hem de rahatlatır. Ne de olsa tüm insanlar ondan korkmamaktadır. Ran'ın annesi ondan şehrin öbür ucundaki küçük ama zarif çiçekçi dükkânı Soleil'i ziyaret etmesini istediğinde, Akira'yla tekrar karşılaşmayı hiç beklemez. Görünüşe göre ailesi Soleil'in sahibidir ve o da dükkânda yardımcı olmaktadır. Ancak bu gerçek onu o kadar utandırır ki Ran'dan bunu bir sır olarak saklamasını ister. Tesadüfi karşılaşmalarından etkilenen Ran, okulda Akira'yı fark etmeye devam eder ve artık onunla ilgili düşüncelerinden kurtulamaz. Günler haftalara dönüşürken, Ran kalbini hangisinin daha çok ısıttığını merak etmeye başlar: Soleil'deki egzotik çiçekler mi, yoksa çiçeklerin dilini konuşabilen bu çocuk mu?
Ran the Peerless Beauty 1
Ran the Peerless Beauty 1Ammitsu · TOKYOPOP · 20213 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Dakhumn - Erdem Şimşek
"Kurşun, sesi vuramıyordu."
Dakhumn
Dakhumn
Merhabalar... Uzun süredir kitaplığımda duran ve zamanını bekleyen kitaplardandı Dakhumn. Okumamaya karar vermiştim çünkü klasik bir kurt adam efsanesi falan sanmıştım. Sonra anlık bir hisle okumaya karar verdim. Hem de şu anda elimde okuduğum bir kitap varken. Altını
Dakhumn
DakhumnErdem Şimşek · Sokak Kitapları · 20173 okunma
312 syf.
4/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
konusu ilgimi ceken ve sevecegimi umarak basladigim bir kitap daha bana hayal kirikligi yasatti. Oncelikle kitabin ana konusu klasik anlasmali evlilik ve dusmandan aska bir iliski. ince olmasi ve citir cerez sip sak okurum diyerek basladigim ama zorla bitirdigim bir kutap oldu. ne kadin karakteri ne erkek karakteri sevdim. bir tek nero'yu sevdim ama onun da sahnesi cok azdi. hicbir karakterin bi deribligi yoktu. hem karakterlerde derinlik yoktu hem de olay yoktu. diyalog cok azdi, puntolar sıkış tikişti, iliskide duygular gercektci degildi. zar zor bitirdim kitabi. gereksiz seyler cok uzatilmisti. bi konudaki dusunceler cok gereksiz uzundu. ana karakterlerin nasil derinlikleri yoksa, sacma sapan karakterlerin gecmislerine hayatlarina falan da cok deginilmisti. mantik hatalari vardi. biri vurulunca sanki hicbir sey olmamis gibi cok rahat bi sekilde olayin hemen pesine sevisip yatiyo sinra kalkip disari cikiyolar falan. demirden mi yapildin mubarek??? surekli bi sevisme sahnesi vardi. bi olay oldu mesela kaos cikabilir oradan ama ben kizin universtesine gitmesi eski sevgilisiyle karsialsmasini fln okuyorum. bi bitmedi ztn eski sevgilisi. evde olmadiklari her an diplerinde bitti adam. callum disinda kimse de demiyo ki bu kiz evli, evlendi, kocasi var, donmuyo sana, terketmis seni yeter bi git artik. adam da yuzsuz gibi her yerden cikiyo. bu cogu kitapta var evet eski sevgili mevzusu ama hem kisacik hem duragan bi kitapta bu kadar fazla eski ssvgili mevzusuna gerek yoktu. onun yerine biraz da ha mafyatik olaylar koysaydiniz daha hareketli aksiyo lu bi kitap yazsaydiniz keske. aklima gelenler bu kadar. ben kutabi sevemedim ama okumak isteyen dostlara iyi okumalar dilerimm.
Zalim Prens
Zalim PrensSophie Lark · Nemesis Kitap · 2024241 okunma
Reklam
Eski yunan ve Roma dinlerinin nesli tükendi onları artık teolojinin değil edebiyatın konusu Yunanlar dünyanın tepsi gibi düz ve dairesel olduğuna kendi ülkelerinin bu dairenin ortasına işgal ettiğine merkezde yer alan noktanınsa ya tanrıların mesken tuttuğu Olympos dağı ya da kehanetleriyle ünlü Delphoi olduğuna inanırlardı Yeryüzünün kuzey
ERKEK TİPOLOJİLERİ Kişilik sorunu, otuz yıllık mücadele tarihimizin en temel sorunu olarak süregelmiştir. Kürt toplumsal gerçekliğinin karmaşıklığı, dış güçlerin baskıcı-asimile yöntemleri ile ortaya çıkan kişilik gerçekle- ri, her boyutuyla içinde bulunduğu çıkmazı derinleştirmiştir. Kürtlük bilincinin kişiliklere parçalı yansıması, ağırlıkta da
KÜÇÜK ADIMLARLA BAŞLAR
Yine bir huzursuzluğa, Göz açmak bu bana. Yine israf gündüzler, Ömrümden çala çala. Bu gereksiz insan topluluğundan, Acaba nasıl kurtulmaca? Ömrümü sömürtmeye geldim buraya,
517 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
“Kuşkusuz, evrenin yaratıcısı daha iyi bir yöntem planlayabilirdi; ama bu belirli evrenin yarattıkları, bu belirli yönteme katlanmak zorundaydılar” Jack London Jack London, Martin Eden romanını kaleme aldığında genç yaşında uluslararası başarı kazanmış bir yazardı. Buhranlı bir döneminde çıktığı Güney Pasifik’teki deniz yolculuğunda yazdığı bu
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,2bin okunma
Reklam
617 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Eğitim hayati olmalıdır.
"Başkalarından akılsız değildi, cam gibi tertemiz aydınlık bir ruhu vardı, iyi yürekliydi, ince ruhluydu ve yok oldu gitti." Ştolz'un sozleri bunlar. Ne guzel bir dostsun sen Oblomov'u yaşadığı hayattan kurtarmak için ne kadar uğraştın sen... Evet kitap tam bir klasik ve ününü sonuna kadar hak ediyor. Oblomov karakterinin bu kadar on plana çıkması etrafindaki karakterler arasindaki kapanmasi mümkün olmayan bir uçurum. Yazar oyle guzel, oyle tatli dille işlemis ki karakteri etrafindaki kisilerin durup uslanmaz kişiliği Oblomav'da uyusukluk, uyku hali olarak varlik bulmuş. Oblomov'u Oblomov yapan neydi? Bence Anderey'in de dediği gibi Oblomovluktu. Genetiginde vardi yaşadığı cevre de Oblomav icin kacinilmaz bir sondu. Hic bir seyi basarmak icin ugrasmayan her seyin hazir onune sürüldüğü ortamda ailesi ölünce tek basina kalan Oblomov ne yapabilirdi ki ? Iyi eğitimliydi aslinda aldığı eğitim hayati olsaydi eğer. Evet tokat gibi carpiyor insana egitiminin hic bir ise yaramamis olmasi ... Ah çok sey soylemek istiyorum. Ama unutulmaz bir karaktersin sen ben de seviyorum artik seni Oblomov. Olga gibi seviyorum seni. Olga ne cok benziyoruz seninle...
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · İletişim Yayınları · 201939bin okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Zampara Don Juan ve G Noktaları
Kocaman giriş notuuu: Metis yayınlarından çıkan bu baskıyı canımız aşkımız birtanemiz
Tomris Uyar
Tomris Uyar
çevirdi. Farklı kitaplar okumayı sevenler için, Booker ödüllü bir Berger kitabı. G.
G.
G.John Berger · Metis Yayıncılık · 2013176 okunma
Ezana yarım saat falan var, son pideleri veriyoruz artık. Kan ter içinde kaldım acemilikten... Bir pide daha sardım, uzattım önümdeki müşteriye. Dalından kanatlanan kuş gibi bir ses, ‘Bir ekmek alabilir miyim?’ dedi. Nasıl güzel göz, nasıl güzel yüz, nasıl güzel ses... ‘Ekmek mi?’ dedim. Ekmek yok. Pide var, ekmek yok. ‘Ekmek yok mu?’ diye ustaya
Martin Luther
Luther çağında Almanya ne rahat ne de güvenli bir yerdi. Veba ve kötü geçen yıllarda kıtlık tehditleri dışında, siyasi olarak da zayıftı. Almanya "dindar ve sözde klasik mit" Kutsal Roma İmparatorluğu'nun hak iddia ettiği bir bölge olarak var oluyordu. Savaş ve veba Almanya'nın nüfusunu azaltmıştı. Terk edilen "hayalet
Sayfa 287 - Yakamoz KitapKitabı okudu
Resim