256 syf.
·
Puan vermedi
Bilginin Arkeolojisi
Bilginin Arkeolojisi
Michel Foucault
Michel Foucault
“Bilginin Arkeolojisi” kitabı, Michel Foucault’nun bilgiyi ve bilimsel disiplinleri tarihsel bir perspektiften inceleyen önemli bir eseridir. Kitapta, XVII. ve XVIII. yüzyılların Klâsik dönemi ile XIX. ve XX. yüzyılların Modern dönemi arasındaki epistemolojik farklılıkları ve bu dönemlerde bilginin nasıl oluştuğunu ele alır ve
Bilginin Arkeolojisi
Bilginin ArkeolojisiMichel Foucault · Ayrıntı Yayınları · 2011189 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
Kliniğin Doğuşu
Kliniğin Doğuşu
Michel Foucault
Michel Foucault
“Kliniğin Doğuşu” Michel Foucault’nun modern tıbbın doğuşunu ve tıbbi bakışın gelişimini ele aldığı bir eserdir. Kitap, 18. yüzyıl sonlarında yaşanan tıbbi ve epistemolojik dönüşümleri inceler ve bu dönemde tıbbın, hastalıkları tedavi etmekten ziyade hastaları sağlıklı tutma amacına yönelişini anlatır. Kitabı iki kısımda
Kliniğin Doğuşu
Kliniğin DoğuşuMichel Foucault · Epos Yayınları · 2014106 okunma
Reklam
"Hekimlerin bilimini filozoflarınkinden ayırmak niye? Ortak bir köken ve amaçla birbirine karışan iki inceleme neden ayrılsın?" Kliniğin Doğuşu, Founcoult
Magritte ne şanslısın!
Foucault, Histoire de la Folie (Deli­ liğin Tarihi) ve Naissance de la Clinique (Kliniğin Doğuşu) adlı ki­ taplarıyla hayranlık kazanmıştı. Gerçeküstücü yazar Raymond Roussel konusunda derinlemesine bir eleştiri de yazmıştı. Mag­ritte, Roussel'e büyük bir yakınlık duyuyor gibi görünmektey­di. Gerçeküstücülere büyük ilgi duyan Foucault, tüm yapıtları­nı yayımladığı Georges Bataille gibi yazarlar üzerine çok özgün denemeler de kaleme almıştı. Foucault ve Magritte arasında mektuplaşmalar da olmuştur.
Sayfa 9
250 syf.
6/10 puan verdi
Zor bir dil.
Fransızca bilmemekle birlikte Foucault'nun kullandığı Fransızcanın ve üslubun zor kavranabilir olduğu çevirilerden anlaşılabiliyor. Deliliğin Tarihi, Cinselliğin Tarihi gibi metinlerde karşılaştığım okuma güçlüğünü bu kısa denebilecek eserde de yaşadım. Ve çevirmenlerin yetkinliğini göz önünde bulundurduğumda bunun temel olarak orijinal dilden kaynaklandığını düşünüyorum. Kendi alanımla ilgili bir eser olması ne yazık ki anlamamı sadece bir miktar kolaylaştırabildi. Fakat tıbbın Aydınlanma dönemi ve özellikle Fransız Devrimi sonrasında yaşadığı bakış açısı değişimini genel özet halinde her okurun anlayabileceğini düşünenlerdenim.
Kliniğin Doğuşu
Kliniğin DoğuşuMichel Foucault · Dergah Yayınları · 2021106 okunma
“…İnsan hastalandığı için ölmez; temel olarak, ölebileceği için hastalandığı da olur.”
Reklam
"Tıpta bir aksiyom varsa, bu, yeri olmayan bir hastalığın asla varolmadığı önermesidir. Eğer tersi bir düşünce kabul edilseydi, organsız fonksiyonlar olduğunu da kabul etmek gerekecekti ki bu apaçık bir saçmalıktır. Hastalıkların yerinin belirlenmesi ya da lokalizasyonları, modern tıbbın en büyük kazanımlarından biridir.”
“Her zaman yalnız görünür olanı ve sadece mekânsal varoluşunun basit ve soyut son biçiminde anlatırken anatomi, zaman sırası içinde, bağlantının, sürecin ve anlaşılır metnin ne olduğunu söyleyemez. Semptomlar kliniği, hastalığın canlı bedenini arar, anatomi ise ona yalnızca kadavra sunar.”
“İnkarcı zamana ait sistemler karşısında klinik, bilginin pozitif zamanıdır. O halde onu icat etmek değil yeniden keşfetmek gerekir: Klinik, tıbbın ilk biçimleriyle zaten oradaydı; onun bütünlüğünü oluşturdu; öyleyse onu inkar edeni inkar etmek, ona göre hiçlik olan her şeyi, yani sistemlerin prestijini yıkmak ve sonunda onun tüm haklarından yararlanmasına izin vermek yeterli olur.”
“Tıp, artık yalnızca iyileştirme tekniklerinin ve bu tekniklerin gerektirdiği bilginin bir derlemesi olmamalıdır; aynı zamanda bir sağlıklı insan bilgisini yani hem hasta olmayan insan deneyini hem örnek insan tanımını içine alacaktır.”
Reklam
“Bilginin oluştuğu yer, Tanrının türleri dağıttığı bu patolojik bahçe değil, mekana ve zamana yayılmış, açık ve devingen, her bireysel varoluşa; ama aslında her zaman, hastalığın farklı görünümleri altında, büyük, toplu formunu açığa çıkardığı sonsuz alanda uyanan toplu yaşamına bağlı yaygınlaşmış bir tıp bilincidir.”
“Hastalıkta yaşamı buluruz, çünkü hastalığın bilgisi yaşamın yasası üzerine inşa edilmiştir.”
Yoksulun gözünde iyi yüreklilik olan, zengin için uygulanabilir bilgiye dönüşür: "Hayırsever bağışlar yoksulun acılarını dindirecektir ki bu yolla, zenginin korunması için gerekli bilgiler edinilecektir.
Aile içinde, hastalık "doğal " durumdadır, yani kendi doğasına uygundur ve doğanın yenileştirici güçlerine serbestçe sunulmuştur.
“Bir insan ne uğraşlar, ne hastane, ne de bakımevleri için yaratılmıştır: Tüm bunlar korkunç.”
137 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.