Annemle babam için de genellikle böyle düşünmüşümdür. Onlar benim kendi çocukları ve dolayısıyla da onlar gibi olduğumu düşünürler. Ama ben kendilerini sevsem de, yine onlar için anlayamayacakları, yabancı bir insanım. Onlar benim için, hele benim ruhum için en önemli olan şeyi ikinci derecede bulurlar, onu benim gençliğime, geçici hevesime verirler. Bununla birlikte beni severler ve iyiliğim için her şeyi yaparlar. Bir baba çocuğuna burnunu, gözlerini, hatta aklını bırakabilir, ama ruhunu veremez. Ruh her insanda yenidir."
Sayfa 73
"Herkesin ruhu kendinindir.Kimse ruhunu başka bir ruhla karıştıramaz. İki kişi buluşabilir, birbiriyle konuşabilir, birlikte olabilir;ama ruhları çiçekler gibidir, her biri kendi bulunduğu yere kök salmıştır, hiçbiri öbürüne varamaz; varmak isterse kökünden kopması gerekir.Bunu da yapamaz. Çiçekler kokularını ve tohumlarını çevreye saçarlar; çünkü birbirlerine ulaşmak isterler; ama bir tohumun konması gereken yere varması için çiçek bir şey yapamaz, bu rüzgârın işidir, o nasıl isterse, nereden isterse öylece gelir,eser, gider."
Sayfa 72
Reklam
"Düşünmelerin, akıl yürütmelerin hiç değeri yok. Hem insan düşündüğünü yapmıyor ki. Aslında, attığı bütün adımları, içi nasıl isterse öylece, hiç düşünmeden atıveriyor. Fakat dostlukla aşk herhalde yine benim düşündüğüm gibidir.Sonuçta bunlar her insanın kendine göredir, bunlarda bir başkasıyla birlikte olunamaz. Bu, birisi öldüğü zaman da görülür. Ölen için ağlanır, yaslar tutulur, bir gün, bir ay,hatta bir yıl. Ama sonra, ölen ölüp gitmiştir, tabutunda da artık ister kendisi isterse bilinmeyen, yersiz yurtsuz bir esnaf çırağı yatsın, hepsi bir olur."
Sayfa 65
İnsan ilişkilerindeki acı nesneyi henüz yaşamamıştım. İki insan arasında, bunlar birbirlerine sıkı sıkıya bağlı da olsa, hep bir uçurumun açık olduğunu ve bu uçuruma ancak sevginin, o da zaman zaman, bir köprü kurabileceğini daha bilmiyordum.
Sayfa 64
"Örneğin iki kişi birbirinden hoşlanır ve evlenirse ya da iki kişi dost olursa, bu şunun için güzeldir; çünkü süreklidir, hemen sona ermeyecektir." "Bilmiyorum. -Bak, ben yaşamımda iki kez âşık oldum. Hem de adamakıllı. Her ikisinde de bunun sonsuza kadar süreceğine,ancak ölümle sona erebileceğine inanmıştım. Her ikisi de sona erdi ve ben ölmedim. Memleketimde bir de arkadaş edinmiştim.Yaşadığımız sürece ayrılabileceğimizi bir an olsun düşünmedim. Ama ayrıldık. Hem de uzun zaman önce."
Sayfa 64
"Yani demek istiyorum ki, ilerde bir dost edinmek istersem, onun derici olmasını istemem. Sizi kırmak istemiyorum ama dericilik temiz bir sanat değil." "Belki de haklısınız" dedi Knulp, anlayışlı bir tonla, "ama benimle evlenmeyeceksiniz ki. Ne benim derici olduğumu, ne de sizin bu derece gururlu olduğunuzu bilen var; ellerimi de yıkadım. Şimdi eğer benimle bir kez dans etmek isterseniz, sizi dansa davet ediyorum. İstemezseniz dönelim."
Sayfa 52
Reklam
"Ben sizi vaktinde eve yetiştiririm. Ama bir daha böyle genç yaşta birlikte olamayacağımız için bugün birlikte bir dans etme tehlikesini pekâlâ göze alabiliriz. Yoksa dans etmek istemez misiniz?"
Sayfa 51
İnsanların aptallıkları görülebilirdi, onlara gülünür ya da acınırdı; ancak onları gittikleri yolda özgür bırakmak gerekirdi.
Sayfa 49
birisi mutluluğu ya da erdemiyle övünüyor, böbürleniyorsa, onda bunun ikisi de yok demektir.
Sayfa 49
Neyin gerçek olduğunu, yaşamın aslında nasıl bir düzene uygun olarak akıp gittiğini herkesin kendi kafasından bulup çıkarması gerekiyor...
Sayfa 28
Reklam
"Bir babadan çocuğuna burnu, gözleri, hatta zekâsı kalıtım yoluyla geçebilir ama ruhu asla. Her insan yeni bir ruh taşır kendisinde."
"Bak," dedi Tanrı, "senden, olduğundan başka bir insan gibi yararlanamazdım. Benim adıma göçebe bir yaşam sürdün, yerleşik insanlara sürekli biraz özgürlük özlemi taşıman gerekti. Beni adıma budalaca işlere kalkıştın, başkalarının seninle alay etmelerine izin verdin; senin şahsına benimle alay edildi, senin şahsına sevildim. Sen benim çocuğum, benim kardeşim, benden bir parçasın; hiçbir acı ve hiçbir zevk yoktur ki senin şahsına ben de yaşamış olmayayım."
İnsan bir şeye doğru gözüyle bakıyorsa, onu yapmaktan geri kalmamalıdır.
Sayfa 54 - ykyKitabı okudu
Yaşam ne kadar yalın, ne kadar parlaktı!
Her şeyin hayırlı bir yol izleyip olması gerektiği gibi olduğunu, hiçbir şeyin başka türlü olamayacağını gerçekten göremiyor musun?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.