Ah Koca Çınar! 92 yıllık ömrüne çok sayıda roman, öykü, şiir ve ödül sığdıran güzel insan... Yaşadığı toprakların insanlarını, bu toprakların güzelliklerini tüm gerçekliği ve zengin dili ile anlatan büyük romancı... İnsani değerlerin, varolan tüm güzelliklerin, barışın ve umudun üstadı... 50 yıl boyunca birlikte olduğu büyük aşkı Thilda’sına, hastanede ölüm döşeğindeyken kulağına fısıldadıklarını unutmak mümkün mü? “Thildacığım, sevgilim. Sana teşekkür ederim. Yaşadığımız bu güzel hayat için sana teşekkür ederim sevgilim. Korkma, sakın korkma! Biz namuslu bir hayat sürdük.” 1000kitap ailesi, bedenini içimiz yanarak uğurluyor. Ama ruhun... Ruhun, edebiyat varoldukça hep yanımızda olacak. Nur içinde yat büyük usta!
Yeni bir günün doğuşu kadar sevdim seni... Komşu bahçesinden çaldığım erik kadar, Son paramla aldığım simit kadar... Sigaramın son nefesi, Sabah bir serçe sesi, Taze bir dağ lalesi, Yağız bir atın kişnemesi kadar sevdim... Sevdim; Altında uzandığım koca çınar kadar, Çocukluğuma akan küçük pınar kadar, Kim bilir daha neler neler kadar... Gittin... Adnan Korkmaz
Reklam
BABA OLMAK ve ben babayım... kalbim hiç teklememeli, fiziksel zorluklar karşısında. dayanma gücüm hiç bitmemeli, yaşam koşulları karşısında. gözyaşlarım gözbebeklerimden, içe doğru akmalı... ağladığımı kimse görmemeli, çocuklarım hiç ama hiç... ve ben babayım, aydın zihinler ve aydınlık yarınlara yetecek kadar
Çınar dediğin evlât, devlet gibidir. Koca devletimiz de böyle budanıp gitmedi mi? Ama sen köke bak, gövde­yi ayakta tut.. Yeni dallar sürer, taze yeşillikler doğar, iş kökte ve gövdede...
GURBETÇİ ŞÂİR SERVET YÜKSEL'İN DUYGU SÜZGECİNDEN SÜZÜLEN ŞİİRLER M. NİHAT MALKOÇ “Aman ha, gönül kırıp; kırılmaya değer mi? Boş şeylerin peşinde yorulmaya değer mi? Ne kaldı elimizde baharından, yazından?... Bu dünya çiçek olsa derilmeye değer mi?” (“Değer mi?”- Servet YÜKSEL) Gönül telimizi
Balıkçılar hiç kimseciklere benzemezler, öteki insanlara, alışveriş eden karnı büyük şişkolara...Demirciler de iyi.Ya marangozlar...Marangozların işyerlerinin yanından geçemezsin, mis gibi kokar.Ulu bir orman gibi kokar her marangoz işliği.Al Gözüm Seyreyle Salih de tepeden tırnağa, bir koca ormanın tekmil kokusunu yutmuş gibi kokar.Balıkçılar da hep balık kokarlar, güneş tuz kokarlar.Demirciler de yalım, kıvılcım, yanmış su, yanmış demir kokarlar.Bir de hanımeli, çınar kokarlar.Denizin kıyısında kocaman taka iskeletleri kuran,koskocaman takalar yapan Hasan Usta da hem deniz, hem ağaç, hem orman, hem demir, hem yağlıboya, hem de kıvılcım kokar.Hasan Ustanın gömleğinin göğsünde her zaman bir çiçek asılı durur.Ne çiçeği olursa olsun.Baharda katırtırnağıdır. Sayfa 26 Al Gözüm Seyreyle Salih Yaşar Kemal
Sayfa 26 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.