Babalar İçin..
Yüzü gözü, göğsü kalbi şefkat kokan, ilk güven, ilk liman, ilk aşk, ilk nasihat, ilk kaptan, ilk güç, ilk yürekli sevgi, ilk başkasındaki "ben" in, ben' deki ilk başkasının koca dağı..
"Baba"..
Sen hiç yüzünü taktın mı
Aynalarda babanın?
...
Yeryüzünde nefes alan ve nefesi sadece yüreklerde olan bütün babalar; gününüz kutlu olsun..
#babalargünü
Koca yürekli Babalar...
" Onu belki hiçbir şeyden yoksun bırakmadın ama onu aşağıladın..
Ben kızımı muhtaç kalmasın diye evlendirmedim,
Ben kızımı , babasının evinde gördüğü hürmeti göreceğini düşünerek soylu bir ailenin oğluyla evlendirdim."
Olmayan babamın,babalar gününü kutluyorum aq sjsgksgsjshs
Benim bi babam yok ama burdaki bir cok kişinin vardır.Ve gerçekten babanizin değerini bilin.Hayatimda kocaman bi bosluk var.Ve orası asla kapanmayacak biliyorum. Babanıza bişey olmadan her anı son gününüzmüş gibi degerlendirmeye çalışın. Tüm koca yürekli babalarimızın babalar günü kutlu olsun...
Savaş Bitti / İsmet Özel
var mı bilen başıma seni saranlar arasında adını
mantık mı diyorlar idrak mısın hafıza mı
sahici bir şeysen eğer söyle bakalım
neydi sevgilinin koynuma kaçtığı tarih
yıllardan hangisiydi hangi mevsimdeydik ayın kaçıydı
koynummuş madem sevgilinin göz diktiği yer kaçmak için
incecik ürperişli gölgesi cismime neden kıydı
sor gücün sormaya yetiyorsa
Savaş Bitti
var mı bilen başıma seni saranlar arasında adını
mantık mı diyorlar idrak mısın hafıza mı
sahici bir şeysen eğer söyle bakalım
neydi sevgilinin koynuma kaçtığı tarih
yıllardan hangisiydi hangi mevsimdeydik ayın kaçıydı
koynummuş madem sevgilinin göz diktiği yer kaçmak için
incecik ürperişli gölgesi cismime neden kıydı
sor gücün sormaya
bir avuç kuru reyhan*
koca koca sevgi selleri değildi istediğim. en ideal ilişkiler, görülmemiş aşklar ya da kusursuz aile bağları, mangal yürekli babalar mesela, saçını süpürge eden fedakâr anneler değildi… her koşulda kenetlenmeyecektik zaten, her zaman uymayacak birbirimize, bazen bir söze gıcık gidecek, eve girer girmez kavgalar edecektik, ölmeyecektik sevgimizden öyle.
ben sadece, bir pazar sabahı salondaki üçlü koltukta biri bir şeye aniden gülsün, köpüklü ellerimi havaya kaldırarak mutfaktan koşarak gelip, "ne oldu bana da anlat!" diyeyim istedim. daha anlatmadan, daha anlamadan güleyim onunla beraber… bilmek, duymak, anlamak yükünden sıyrılıp bir anlık, minicik ve pek sıradan bir şeyi bölüşeyim istedim. olmadı. yok. bazen olmuyor demek ne yapsan.
