Seni boydan boya sevmişim,
Ta Kars'a kadar Edirne'den.
Toprağını, taşını, dağlarını
Fırsat buldukça övmüşüm.
Sen vatanımsın, ekmeğimsin
Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca.. Zonguldak'ta 63 numara
Nazlı sahiller Akdeniz'de.
Sevdasın ciğerlerimde parça parça
Yarı kalmış dileğimsin...
Sen Koçhisar'da tuzum,
TÜRKİYEM
Seni boydan boya sevmişim,
Ta Kars'a kadar Edirne’den Toprağını, taşını, dağlarını
Fırsat buldukça övmüşüm.
Sen vatanımsın, ekmeğimsin Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca..
Zonguldak'ta 63 numara
Nazlı sahiller Akdeniz'de.
Sevdasın ciğerlerimde parça parça Yarı kalmış dileğimsin...
Sen Koçhisar'da
Seni boydan boya sevmişim,
Ta Kars'a kadar Edirne'den.
Toprağını, taşını, dağlarını
Fırsat buldukça övmüşüm.
Sen vatanımsın, ekmeğimsin
Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca...
Zonguldak'ta 63 numara
Seni boydan boya sevmişim,
Ta Kars'a kadar Edirne'den.
Toprağını, taşını, dağlarını
Fırsat buldukça övmüşüm.
Sen vatanımsın, ekmeğimsin
Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca.. Zonguldak'ta 63 numara
Nazlı sahiller Akdeniz'de.
Sevdasın ciğerlerimde parça parça
Yarı kalmış dileğimsin...
Sen Koçhisar'da tuzum,
Hocam 15 Temmuz'un üzerinden yedi yıl geçti? Sizce bir ders aldık mı?
Zeki KARA: Yedi yılda FETÖ'yle mücadele sürdü. Halen devam ediyor. Bizler vatandaş olarak haberlerde izlediğimiz kadarıyla konuyu biliyoruz. Devlet, her yönüyle konuya hakim. İşin istihbarat, emniyet ve adliye boyutları var. Devletin görevi yasanın dışına çıkan bütün yapıları yok etmektir. Devlete sızmaya çalışan yapılarla mücadele edilmelidir. Milletin desteğiyle 15 Temmuz'da bir oyun bozuldu. Bir ders aldığımızı düşünüyorum ancak iki unsura dikkat etmek gerekir:
1) Suçlu, suçsuza dönüşmesin. Suçsuz, suçlu yapılmasın. Hukuki süreçleri bitirmemiz gerekir.
2) Hükûmete yakın olan, hükûmeti destekleyen her türlü sivil toplum kuruluşu, vakıf, dernek ve cemaat olabilir ama devletin bu tarz yapılara mesafeli olması gerekir. Devletin işleyişine müdahale etmelerine izin verilmemelidir.
Sistemde boşluklar bırakmamalıyız. Grup ve kişiler boşluktan yararlanmayı çok seviyor. Uyanıklar var maalesef. Biraz güzelleme, biraz koçaklama, biraz ağıt, biraz yalakalık... Taşlama yok, kinaye yok, tariz yok... Sistemi çözenler bu dengeyi çok iyi ayarlıyor. Gerçek vatanseverleri sahtesinden ayırmak lazım. Aliya İzzetbegoviç "Unutulan soykırım tekrar yaşanır." diyor. Mehmet Akif Ersoy da "İbret almayanlar için tarihin tekerrür edeceği" ikazında bulunuyor. Namık Kemal'in "Amalimiz, efkârımız, ikbal-i vatandır." sözüne de unutmayalım hepimiz.
Çıktım dağın başına da
Adım kazdım taşına
Ölüm namert belalımdır
Bakmaz gözüm yaşına
Bu dağların rüzgarından
Hoştur aman benim başım hey
Ölüm düşme peşime
Gençtir daha benim yaşım
Düz ovaya inilir mi
Ölüm yıldı sanılır mı
Düşman sinmiş yolun gözler
Bile bile yanılır mı
Günü gelince onar yüzer
Biner biner ölürüz
Vuruşmaktır aslımız bizim
Döner döner ölürüz
İsmail Uyaroğlu
1927 yılında diyarbakır'da doğdu, 2 haziran 1991 tarihinde ankara'da öldü. ortaöğrenimini diyarbakır lisesi'nde tamamladı. ankara üniversitesi dil ve tarih coğrafya fakültesi felsefe bölümü öğrencisi iken 1950'de türk ceza yasası'nın (t.c.k.) 141. maddesine aykırı davranmak savıyla, 1952'de gizli örgüt kurma savıyla iki kez tutuklandı, yargılandı ve 2 yıl hüküm giydi. cezaevi günleri sona erince ankara'daki gazeteler ve dergilerde teknik işlerle uğraşarak yaşamını kazandı.
toplumcu gerçekçi şiirimizin ustalarındandır. yaşadığı coğrafyanın duyarlılığı ve halk kaynağındaki sesini hiç yitirmeden, lirik, epik ve koçaklama tarzını kusursuz bir kurguyla kullanarak, özgün, tutkulu, müthiş ezgili çağdaş şiirler yazdı
Seni boydan boya sevmişim,
Ta Kars’a kadar Edirne’den.
Toprağını, taşını, dağlarını
Fırsat buldukça övmüşüm.
Sen vatanımsın, ekmeğimsin
Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca…
Zonguldak’ta 63 numara
"Erittik demir dağı bitti üç asırlık yuğ
Bozkurt’u yolumuza "uran" eyledi Başbuğ
Gök üstümüzde otağ, güneş ufkumuzda tuğ
Bizi Oğuz Ata’ya "akran" eyledi Başbuğ"