Arabayı uçsuz bucaksız bir kumsala çekti. Oturup denizi seyrettik.
Kayalıkların altında hava sıcaktı. Elime dokundu. "Bana yüzmeyi öğretsene," dedi.
"Burada olmaz," dedim.
Dalgalar yüksek, gelgit güçlüydü, dalgalar çabuk geliyordu. Yüz
metre kadar açıkta kırılıyor, kıyıya kadar geliyorlardı. Beyaz köpükler saçarak sahilde patlayışlarını izliyorduk.
"Yüzme durgun suda öğrenilir," dedim.