Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kanunun korumasından yoksun bırakılanı, ben devlet topluluğunun dışına atılmış sayarım! Çünkü benim huzur ve barış içinde zanaatımı uygulayabilmem için bu koruyuculuğa ihtiyacım var, hatta işte bu yüzden de emeğimle kazandığım her şeyle birlikte bu topluluğa sığınıyorum. Bunu kim benden esirgerse, beni ıssızlığın vahşiliğine doğru itmiş olur, işte o kişi, sizin de inkâr edemeyeceğiniz gibi, kendini koruyacağım silahı elime vermiş olur!
Çünkü ben, sevgili Lisbeth, benim haklarımı korumayan bir memlekette kalmak istemiyorum. Eğer tekmeleneceksem, insan olmaktansa, köpek olmayı tercih ederim!
Reklam
Kanun korumasından yoksun bırakılanı, ben devlet topluluğunun dışına atılmış sayarım! Çünkü benim huzur ve barış içinde zanaatımı uygulayabilmem için bu koruyuculuğa ihtiyacım var.
Üstelik devletler var oldukça, herhangi bir kimsenin devlet topluluğunun dışana atıldığı nerede görülmüştür.
Çabuk uzaklaş buradan. Senin nefesin veba; yakınlığın felakettir.
Tanrım, bu adama haksızlık yapmadım, çünkü onun varlığı benim ruhuma yabancı.
Reklam
Düşmanlarını affet; senden nefret edenlere bile iyilik et.
Ne Goethe Werther ile, ne Kleist Kohlhaas ile, ne de Jean-Jacques Rousseau Saint-Preux ve Héloise ile, çağdaşlarından hiçbiri, hiçbir yazar Casanova kadar, bu şehvet dolu adamın kendisini anlattığı kadar mauvais sujet (zararlı) bir figür yaratmamıştır.
Sayfa 129 - İş Bankası Modern Klasikler DizisiKitabı okudu
Yasanın korumadığı kimseyi ben, devlet topluluğunun dışına atılmış sayarım.
Sayfa 69
Kanunun korumasında yoksun bırakılanı, ben devlet topluluğunun dışına atılmış sayarım! Çünkü benim huzurun ve barış içinde zanaatımı uygulayabilmem için bu koruyuculuğa ihtiyacım var, hatta işte bu yüzden de emeğimle kazandığım her şeyle birlikte bu topluluğa sığınıyorum. Bunu kim benden esirgerse, beni ıssızlığın vahşliğine doğru itmiş olur, işte o kişi, sizin de inkar edemeyeceğiniz gibi kendimi koruyacağım silahı elime vermiş olur!
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
XIX. yüzyıl Alman edebiyatının en etkileyici yazar ve şairlerinden Heinrich von Kleist'ın ilk kez 1810'da yayımlanan Michael Kohlhaas adlı uzun öyküsü, 16. yüzyılda yaşanmış gerçek bir olaydan yola çıkar. Adalet mekanizmasındaki çürümüşlüğü anlatan, gerçek bir kişilikten yola çıkılarak kurgulanan Michael Kohlhaas adlı yapıtında Kleist başkişinin adalet mücadelesini okuyucuya aktarır.
Michael Kohlhaas
Michael KohlhaasHeinrich Von Kleist · Can Yayınları · 2017823 okunma
"Tanrım, bu adama haksızlık yapmadım, çünkü onun varlığı benim ruhuma yabancı."
"zanaatımı sürdürmem için, hakkımı almam gerektiğine inanıyor­san, o zaman bu hakkı elde etmek için gereken özgürlü­ğü de bana tanımalısın!"
“Sen beni idam ettirebilirsin, bense sana acı çektirebilirim ve bunu da yapacağım!”
Sayfa 95 - Can YayınlarıKitabı okudu
At Taciri, karısını sevecenlikle bağrına basarken, cevap verdi: “Çünkü ben, sevgili Lisbeth, benim haklarımı korumayan bir memlekette kalmak istemiyorum. Eğer tekmeleneceksem, insan olmaktansa köpek olmayı tercih ederim!”
Sayfa 31 - Can YayınlarıKitabı okudu
499 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.