·
Puan vermedi
Motivasyonu Unutun! Kendinizi Harekete Geçirecek Küçük Alışkanlıklar Edinin!
Yaratıcı, olumlu duygularla bir şey yaptıysanız, bunları daha "mükemmel" bir an için bekletmeyin. Bunun yerine, başarılarınızı kutlayarak hemen karşılık verin. Bu, "Harika!" gibi bir ifade ya da hoşunuza giden bir boş zaman aktivitesi olabilir. Bu etkinlik saatler ya da günler sonra yapılamaz. Küçük davranışın hemen ardından yapılmalıdır. Alışkanlıklar bir ağaç gibidir. Alışkanlığınız büyüyüp hayatınızda güçlü kökler oluşturana kadar onu besleyin. Alışkanlığınıza biraz "parlaklık" sağlamak, alışkanlığın büyük bir şeye dönüşmesine yardımcı olacaktır. Kitapta parlaklık, bir başarıdan sonra hissettiğiniz duygu ya da "otantik gurur" olarak tanımlanıyor. Alışkanlık geliştirmekte genellikle zorlanırız çünkü ancak yeni bir işe girmek gibi büyük bir şey yaptığımızda hayatımıza biraz parlaklık katmaya istekli oluruz. İlk başta garip gelebilir, ancak her küçük başarıyı kutlamayı öğrenmeniz gerekir. Bu, alışkanlık geliştirmenin anahtarıdır. Bir köpeği eğitir gibi, sadece istisnai başarıları ödüllendirmek yerine her olumlu davranışı ödüllendirmelisiniz. Bu olumlu davranışlar için köpeğinize ödül vermek, köpeğinizin başarı için çok önemli olan alışkanlıklar geliştirmesini sağlayacaktır. Aynı şey sizin için de geçerlidir. Küçük alışkanlıklar edindikten sonra kendinizi parlatmanız, eylem eğrisinin üzerinde kalmanıza yardımcı olacaktır.
Küçük Alışkanlıklar Büyük Sonuçlar
Küçük Alışkanlıklar Büyük SonuçlarStephen Guise · Epsilon Yayınevi · 20237 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Kazumu ve Mazame Kökler Diyarı'na geldiklerinde henüz bebektiler. Büyüdükçe yetenekleri gelişti ve asırlar önce biri hayallerinin peşinden gitmeyi tercih etti. Kadim ruhların en korkulanı olan Karanlığın Ruhu'na hizmet ettiği dilden dile yayıldı. Bazıları ona bu nedenle Karanlığın Uşağı diyordu. Anlayacağınız üzere iki kardeş birbirlerine tamamen zıt iki ayrı yol seçtiler. Belki bu yol tamamlayıcıydı. Belki de lanetin ta kendisiydi... Karanlık çoğalıyordu. Artık her canlı tehlike altındaydı. Kökler Diyarı'na çağırılan Ayda karanlıkla yüzleşerek büyümeye, dönüşmeye başladı. Peki on altı yaşındaki bir kızı bu denli özel yapan neydi? Ağaç Ruhu neden onu çağırmıştı? Serinin ikinci kitabını da keyifle okudum. Ayda'nın gelişimi etkileyiciydi. Yaratılan gizemli dünya bence hayatın gerçekleriyle de yüzleşmemizi sağlıyordu. İnsan doğası malesef ki fazlasıyla karmaşık... İyilik ve kötülük, içimizde birbirine karışmış iki zıt kutup gibi... Bazıları bunu dengelemekte zorlanıyor ve işte o zaman mücadele başlıyor. Çevresel ve bilişsel faktörlerin bir kombinasyonu olarak bu karmaşıklık meydana gelse de önemli olan hangi yönümüzü beslediğimiz... Bunu unutmamamız gerekiyor. Kökler Diyarı'nda özüme katacağım daha nice öğreti olduğuna inanıyorum. Özgür irademizin aslında bizim zenginliğimiz olduğunun farkına varıp yolculuğumuza devam etmeliyiz.
Kökler Diyarı 2: Karanlığın Uşağı
Kökler Diyarı 2: Karanlığın UşağıEzo Evrim Harsa · Bu Kitap · 04 okunma
Reklam
Kötülüğün yapraklarını kesen her bin kişiyi karşılık, ancak bir kişi köküne saldırır. Biz de yaşantımıza çok önemli değişiklik yapmak istiyorsak, o zaman tutum ve davranışlarımızın yapraklarını kesmekten vazgeçerek kökler üzerinde, yani, tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalıyız.
Sayfa 64
550 syf.
6/10 puan verdi
·
9 günde okudu
İnci gibi kökler.
Kitabı açıkçası zor bitirebildim. Ama zor olduğundan değil, sıkıcı ve gereksiz uzatmaların sonucu olarak beğenmedim, açıkçası. İlk 100'e giren roman denilmiş ama çok daha prestijli eserler var arkadaşlar. 10 puan verseydim diğer okuduğum eserlere haksızlık olacaktı. Kitaba değinmem gerekirse, tek güzel ve hoşuma giden şey değişik ırktaki
İnci Gibi Dişler
İnci Gibi DişlerZadie Smith · Everest Yayınları · 2022376 okunma
Thoreau'nun dediği gibi: “Kötülüğün yapraklarını kesen her bin kişiye karşılık, ancak bir kişi köküne saldırır." Biz de yaşantımızda çok önemli değişiklikler yapmak istiyorsak, o zaman tutum ve davranışımızın yapraklarını kesmekten vazgeçerek kökler üzerinde, yani, tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalıyız.
Gençliğimde çok acı çektim, ama şimdiki gençlerin acıları benimkinden bin beter herhalde. Çünkü benim kuşağım, gençliğini ve gençliğin sorunlarını umutlu bir dönemde yaşadı hiç olmazsa. O birinci ve tek cumhuriyet gözümüzün önünde kurulmaktaydı. Eğer çalışırsak, doğru dürüst eğitim görürsek, aç biilaç ortalarda kalmayacağımızı biliyorduk. Güçlü bir umut içimize öyle derin kökler salmıştı ki, şimdi yaşadığımız toplumsal felâketler, hortlayan gericilik bile, benim gibi dinozorları hâlâ yıldıramadı.Oysa liberal denilen ekonominin o yağmacı ve vahşi kapitalizminin yıkıcı rekabet ortamı içinde bocalayan Turgut Özal'ın zavallı veletlerinde, bu türden bir umut hiç yok. Çok çalışsalar da, üniversiteler bitirseler de, aç kalacakları korkusundan kurtulamıyorlar. Ne yazık ki, çoğunun amacı, bizim kuşağın amacından bambaşka. Bizler, kendimizi her açıdan en iyi biçimde eğitip, hem çevremize yararlı olmak, hem de huzur içinde yaşamak isterdik. Onlar ise, ellerinden geldiği kadar çok para kazanmak istiyorlar. Çünkü bizlerin her şeyden önemli saymadığımız para, onların tek güvencesi.
Sayfa 10 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
‘Kötülüğün yapraklarını kesen her bin kişiye karşılık, ancak bir kişi köküne saldırır.’ Biz de yaşantımızda çok önemli değişiklikler yapmak istiyorsak, o zaman tutum ve davranışlarımızın yapraklarını kesmekten vazgeçerek kökler üzerinde, yani, tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalıyız.”
Sayfa 46
Kötülüğün yapraklarını kesen her bin kişiye karşılık ,ancak bir kişi köküne saldırır. Biz de yaşantımızda çok önemli değişiklikler yapmak istiyorsak o zaman tutum ve davranışlarımızın yapraklarını kesmekten vazgeçerek kökler üzerinde yani tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalıyız.
Thoreau'nun dediği gibi:kötülüğün yapraklarını kesen her bin kişiye karşılık, ancak bir kişi köküne saldırır. " Bizde yaşantımızda çok önemli değişiklikler yapmak istiyorsak, o zaman tutum ve davranışımızın yapraklarını kesmekten vazgeçerek kökler üzerinde, yani, tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalıyız.
"Hayatımızda nispeten önemsiz değişiklikler yapmak istiyorsak, dikkatimizi uygun bir biçimde tutum ve davranışlarımıza verebiliriz. Ancak çok önemli, büyük bir değişiklik yapmak istiyorsak, o zaman temel paradigmalarımız üzerinde çalmamız gerekir. Thoreau'nun dediği gibi: 'Kötülüğün yaprakların kesen her bin kişiye karşılık, ancak bir kişi köküne saldırır’ Biz de yaşantımızda çok önemli değişiklikler yapmak istiyorsak, o zaman tutum ve davranışlarımızın yapraklarını kesmekten vazgeçerek kökler üzerinde, yani, tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalıyız."
Sayfa 64 - Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı isimli kitapta Stephen Covey
Reklam
“Hayatımızda nispeten önemsiz değişiklikler yapmak istiyorsak, dikkatimizi uygun bir biçimde tutum ve davranışlarımıza verebiliriz. Ancak çok önemli, büyük bir değişiklik yapmak istiyorsak, o zaman temel paradigmalarımız üzerinde çalışmamız gerekir. Thoreau’nun dediği gibi: ‘Kötülüğün yapraklarını kesen her bin kişiye karşılık, ancak bir kişi köküne saldırır.’ Biz de yaşantımızda çok önemli değişiklikler yapmak istiyorsak, o zaman tutum ve davranışlarımızın yapraklarını kesmekten vazgeçerek kökler üzerinde, yani, tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalıyız.”
Türk Kökler
Böylece Milat öncesi dönemde Başkurdistan halkının bir kısmının Türk kökenli veya Türk dili olduğu tezi, keza Orta Asya ve Kaf kaslarla ilgili çalışmalarda ortaya atılan benzer görüşler, ancak yeni ve önemli buluşlar elde edilirse (ki bu durumda Türkler'in eski tarihini tamamen yeni baştan ele almak gerekecektir) tekrar tartışmaya çılabilir.
Sayfa 393 - Selenge
“ hayatımızda nispeten önemsiz değişiklikler yapmak istiyorsak, dikkatimizi uygun bir biçimde tutum ve davranışlarımıza verebiliriz. Ancak çok önemli, büyük bir değişiklik yapmak istiyorsak, o zaman temel paradigmalarımız üzerinde çalışmamız gerekir. Thoreau’nun dediği gibi: ‘Kötülüğün yapraklarını kesen her bin kişiye karşılık, ancak bir kişi köküne saldırır.’ Biz de yaşantımızda çok önemli değişiklikler yapmak istiyorsak, o zaman tutum ve davranışlarımızın yapraklarını kesmekten vazgeçerek kökler üzerinde, yani, tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalıyız.”
Sayfa 64 - DestekKitabı okudu
Hayatımızda nispeten önemsiz değişiklikler yapmak istiyorsak, dikkatimize uygun bir biçimde tutum ve davranışlarımıza verebiliriz. Ancak çok önemli, büyük bir değişiklik yapmak istiyorsak, o zaman temel paradigmalarımız üzerinde çalışmamız gerekir. "Kötülüğün yapraklarını kesen her bin kişiye karşılık, ancak bir kişi köküne saldırır." Bizde yaşamımızda cok önemli değişiklikler yapmak istiyorsak o zaman tutum ve davranışlarımızın yapraklarını kesmekten vazgeçerek kökler üzerinde, yani, tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalıyız.
Terapi bir ağaç yetiştirmeye çok benzer. Orada bir kaç yıl önemli bir büyüme yok gibi görünür, ancak kökler daha sonra üç yılda kendilerini kurup gövdeyi ve ağacı yukarıya doğru destekleyebilirler.
Resim