Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dersleri en fazla ilgi gösteren öğrenciler Anadolu kökenliler. Sayıları çok az ama Orta Anadolu, Doğu bölgesi, karadeniz yöresinden gelenlerin derdi, sadece not alıp mezun olmak ya da müzik-gösteri dünyasına diplomalı girerek kariyere 1 basamak yukarıdan başlamak değil. Köklerine dönmek, kimliklerini bulmak, varlıklarını kanıtlamak için ilgileniyorlar konuyla.
Sayfa 211
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Reklam
Burada aslında kadın için artık dış dünya sona etmektedir. Düşünmek ister. Kendi köklerine geri dönmek ister... Kendi yaşamı ile bir hesaplaşmaya girecektir. Ciddidir. Duyguludur, belki biraz da melankoliktir. Gene de dış dünyaya karşı canlılığını korur.
127 syf.
10/10 puan verdi
Gulyabani
Kitap, şimdilerde 60 yaşını geçmiş Muhsine Hanım’ın henüz genç bir kızken hizmetçi olarak gönderildiği Yediçobanlar Çiftliği’nde başına gelen tuhaf olayı anlatması ile başlar. İstanbul’a uzak, kuş uçmaz kervan geçmez yerde olan bu çiftlik hakkında bazı söylentiler ta İstanbul’a kadar ulaşır. Çiftliğin hanım ağası, çiftliğin eski sahipleri olan cin
Gulyabani
GulyabaniHüseyin Rahmi Gürpınar · Everest Yayınları · 201010,6bin okunma
Burada aslında kadın için artık dış dünya sona ermektedir. Düşünmek ister. Kendi köklerine geri dönmek ister...kendi yaşamı ile bir hesaplaşmaya girecektir. Ciddidir. Duyguludur, belki biraz da melankoliktir. Gene de dış dünyaya karşı canlılığını korur. Dünya artık onun için bir kulistir. O kendi sahnesi üzerinde durmaktadır. Sahnede kendi kendisiyle yalnızdır. Yedek canlısı artık aşk değil, en sevdiği yazar olan Pavese’dir.
Reklam
Burada kentin gürültüsünü hiç duymayız. Önce alanı ve geniş caddeleri görürüz. Gece. Ağaçlar, Işıklar. Ama sessiz... Yalnız bir blues duyulur... (çünkü burada kenti şimdiye kadar kitaplardan tanıdığı biçi- miyle hemen kavramıştır. Ve hayalindeki kentte onun uğultusu yoktur...) yalnızca blues... Büyük resimde kadını Roma otelinde giderken görürüz. Çantasını ardından sürüklerler. (Burada aslında kadın için artık dış dünya sona ermektedir. Düşünmek ister. Kendi köklerine geri dönmek ister...kendi yaşamı ile bir hesaplaşmaya girecektir. Ciddidir. Duyguludur, belki biraz da melankoliktir. Gene de dış dünyaya karşı canlılığını korur. Dünya artık onun için bir kulistir. O kendi sahnesi üzerinde durmaktadır. Sahnede kendi kendisiyle yalnızdır. Yedek canlısı artık aşk değil, en sevdiği yazar olan Pavese'dir.) Burada Cesare Pavese ile özdeşleşir, o da bu otele gelmiştir ve burada intihar etmiştir.
200 syf.
5/10 puan verdi
“Bir Simyacı Denemesi”
Paolo Coelho, eskiden pek değerli bulduğum yazardı. “Veronika Ölmek İstiyor” ve özellikle “Simyacı” ile kendisine hayran kalmıştım. Gerçekten insanlara bir şeyler öğretmen isteyen, “hayatın anlamını” deşmeye çalışan, üstüne düşünülesi kitaplardı. Nitekim bu niteliğin karşılığı da okurlarda karşılığını yeterince buldu bence. Yıllar sonra ilk kez bir Coelho kitabını elime aldım ve başlar başlamaz, popüler kültürün spiritüel ihtiyaçlarını karşılamak için yazıldığını hemen anladım, neden mi? Çünkü buram buram reklam ve satılma ihtiyacı kokuyor da ondan. Hem kitap didaktik bir tarzda yazılmış ve içindeki öğütlerin çoğu başka yazarlardan ve kitaplardan okuduğum nasihatlar idi açıkçası. Özellikle yeni bir “Simyacı” denemesi yapmak istediğini, köklerine dönmek ihtiyacını ziyadesiyle hissettiğim bir eser oldu. Ammavelakin, gelin görün ki, tam bir hüsran idi. Metinde gerçekten beni etkileyen tek yaşantı, sanırım “Buda’ya gelip, “Tanrı var mıdır?” sorusuna üç farklı şekilde cevap veren Buda hikayesi oldu. Okuyacaklara keyifli okumalar, benim fikrim bu şekilde.
Mektub
MektubPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023674 okunma
Avrupa köklerine dönmek için hiçbir hazırlık yapmadı, yapmayacak. Ne yapacak? Avrupalı olmayanların Avrupalıları doyurmasına, vahşilerin Avrupalılara sofra kurmalarına sebep olacak bir sistemin muhafızlığını yapacak.
Sayfa 224 - Tam İstiklal Yayıncılık OrtaklığıKitabı okudu
Türkiyem gibisin köklerine sarılmaya mecbur aslına dönmek için gün sayan.
Reklam
55 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
El Mustafa isimli ermiş, Orphalese kentinden doğup büyüdüğü adaya geri dönmek üzere gemisini beklerken Orphalese halkı onunla vedalaşmak ister. Halkın teklifini geri çeviremeyen ermiş, onlarla vedalaşmaya gittiği sırada halk El Mustafa'dan öğütler ister. Verdiği birbirinden farklı konulardaki öğütler ile çoğu şeye bakış açımızı değiştireceğini düşündüğüm bir eser. Hoşuma giden bazı alıntıları hemen ekliyorum: Suç ve Cezaya Dair "Eğer aranızda doğruluk adına cezalandıracak ve kötü ağaca baltayı vuracak olan varsa,köklerine baksın ağacın. Gerçekte iyi ile kötünün,meyve veren ile vermeyenin köklerini sarmaş dolaş görecektir toprağın sessiz bağrında." Zamana Dair "Bilir ki,dün,bugünün anısından ve yarın,bugünün düşünden başka bir şey değildir." Güzelliğe Dair "Ne görmek istediğiniz imgedir ne de duymak istediğiniz şarkı. Gözlerinizi kapatsanız da gördüğünüz imge,kulaklarınızı tıkasanız da duyduğunuz şarkıdır güzellik."
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,2bin okunma
Düşünmek ister. Kendi köklerine geri dönmek ister...kendi yaşamı ile bir hesaplaşmaya girecektir. Ciddidir. Duyguludur, belki biraz da melankoliktir. Gene de dış dünyaya karşı canlılığını korur. Dünya artık onun için bir kulistir. O kendi sahnesi üzerinde durmaktadır. Sahnede kendi kendisiyle yalnızdır. Yedek canlısı artık aşk değil, en sevdiği yazar olan Pavese'dir.
73 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.