Birey, ben kimim sorusuna yanıt ararken kendi doğrudan tecrübesine dönmek durumundadır. O, kendini sorguladığı ve tanıdığı ölçüde, kendi varoluşsal durumunun köklerinin ebedi olana uzandığını, “varlığının, yaşamına indirgenemeyeceğini” kavrayacaktır. Kendini tanıma isteğiyle kendine dönen insan “daha önceden orada olup, kendisini bekleyen şeyi” farkedecektir. Bu içe dalış, bir dinginlik hali olmayıp, varoluş durumunun köklerine uzanmak, varlığını yaşamın akışına paralel olarak yeniden ele geçirmeyi istemektir. Her birey akıp giden zaman içinde, Marcel'in ifadesiyle,"yaşamak” ve “varolmak” denilen şey arasındaki ayrımı bizzat kendisi farketmek durumundadır. Kişi olarak yaşamak bir durumu ve hep yeni sorumlulukları kabullenmek, elde edilen durumu durmadan aşmaktır. O halde, kişi, “olduğu” ya da “olamadığı” şeyler bağlamında, yaşamını varlığına ulaşmak üzere sürekli aşmaya çalışan dinamizm içerisindedir.
Latin Amerika halkla­rının İslam'a bu kadar büyük ilgi göstermeleri farklı nedenle­re bağlanıyor. Bu nedenlerden ilki Latin Amerikalılar İslam'ı yeryüzünde hakim olan adaletsiz düzene karşı bir isyan ola­rak gördükleri için Müslüman oluyorlar. Diğer bir neden ise bir çok Latin Amerikalı yaptıkları araştırmalar sonucu kök­lerinin Araplara, Endülüs Emevi Devleti'ne dayandığını fark ederek köklerine dönmek için İslam'a giriyor. İslam'ın bu başkaldıran yanı Latin Amerika'nın devrimci karaktere sahip insanlarını cezp etti ve özellikle 11 Eylül saldırılarının ardından kıtada İslam'a olan ilgi en üst düzeye çıktı. Dünya 11 Eylül saldırıları hak­kında farklı yorumlar yapsa da Amerika'dan nefret eden ve sol düşünce geleneğinden gelen Latin Amerikalılar bu saldırıları kapitalizmin tapınaklarına yapılan saldırılar olarak gördüler. Yeni kuşak Latin Amerikalı Müslümanlar İslam'ın devrimci ve anti-kapitalist yönünden etkilendiklerini sık sık dile getiriyor­lar.
Reklam
"Düşünmek ister.Kendi köklerine geri dönmek ister...kendi yaşamı ile bir hesaplaşmaya girecektir.Ciddidir.Duyguludur,belki biraz da melankoliktir.Gene de dış dünyaya karşı canlılığını korur.Dünya artık onun için bir kulistir.O kendi sahnesi üzerinde durmaktadır. Sahnede kendi kendisiyle yalnızdır."
Düşünmek ister. Kendi köklerine geri dönmek ister… kendi yaşamı ile bir hesaplaşmaya girecektir. Ciddidir. Duyguludur, belki birazda melankoliktir. Gene de dış dünyaya karşı canlılığını korur. Dünya artık onun için kulistir. O kendi sahnesi üzerinde durmaktadır. Sahne kendi kendisiyle yalnızdır.
Burada aslında kadın için artık dış dünya sona ermektedir. Düşünmek ister. Kendi köklerine geri dönmek ister...kendi yaşamı ile bir hesaplaşmaya girecektir. Ciddidir. Duyguludur, belki bi raz da melankoliktir. Gene de dış dünyaya karşı canlılığını korur. Dünya artık onun için bir kulistir. O kendi sahnesi üzerinde durmaktadır. Sahnede kendi kendisiyle yalnızdır. Yedek canlısı artık aşk değil, en sevdiği yazar olan Pavese'dir.
Avrupa köklerine dönmek için hiçbir hazırlık yapmadı, yapmayacak. Ne yapacak? Avrupalı olmayanların avrupalıları doyurmasına, vahşilerin Avrupalılara sofra kurmalarına sebep olacak bir sistemin muhafızlığını yapacak.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.