Ahmet Erhan
ı her şey bir acının bilincine varmakla başladı. bir taşı kaldırıp atmakla, bir kapıyı açmakla... bir el, hep bir şeyler yazdı, biz doğduktan bu yana kağıtlara şimdi bütün yaşadıklarım karalama kağıtlarında kaldı. bir kalem kendi kendine yazar bu şiiri. insanlar işlerine gider, ben acıya giderim. bir günde bütün isalarımı çarmıha
47 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Tek bi' duyuyla algılananın, kişide devingen, hareketli, çok sesli yankılara dönüşmesi benim için çok uç, önemli bir şey. Bunu en iyi okuyunca hissediyorum. Ve nice okunan kitabın bi' kısmı çok daha samimidir, yürür, okunanla kalmaz. Hızlı, tempolu bi' erime gibi sarar kişiyi.. bu tanımlanması zor bi' yakınlaşma, bilirsiniz. Zaman Dışı Yaşam,
Zaman Dışı Yaşam
Zaman Dışı YaşamTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20182,641 okunma
Reklam
Burada aslında kadın için artık dış dünya sona ermektedir. Düşünmek ister. Kendi köklerine geri dönmek ister...kendi yaşamı ile bir hesaplaşmaya girecektir. Ciddidir. Duyguludur, belki biraz da melankoliktir. Gene de dış dünyaya karşı canlılığını korur. Dünya artık onun için bir kulistir. O kendi sahnesi üzerinde durmaktadır. Sahnede kendi kendisiyle yalnızdır. Yedek canlısı artık aşk değil, en sevdiği yazar olan Pavese’dir.
Sayfa 30 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Düşünmek ister. Kendi köklerine geri dönmek ister...kendi yaşamı ile bir hesaplaşmaya girecektir. Ciddidir. Duyguludur, belki biraz da melankoliktir. Gene de dış dünyaya karşı canlılığını korur. Dünya artık onun için bir kulistir. O kendi sahnesi üzerinde durmaktadır. Sahnede kendi kendisiyle yalnızdır.
Düşünmek ister. Kendi köklerine geri dönmek ister...kendi yaşamı ile bir hesaplaşmaya girecektir. Ciddidir. Duyguludur, belki biraz da melankoliktir. Gene de dış dünyaya karşı canlılığını korur. Dünya artık onun için bir kulistir. O kendi sahnesi üzerinde durmaktadır. Sahnede kendi kendisiyle yalnızdır. Yedek canlısı artık aşk değil, en sevdiği yazar olan Pavese’dir.
Sayfa 30 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
" Kadının siyasi yetersizliğine mantıklı bir sebep yoktur. Bu konudaki kararsızlık ve olumsuz düşünce geçmişin sosyal durumunun can çekişen bir hatırasıdır. Hatırasından bahsettiğim düşünce papaz düşüncesidir. San Pol diyor ki : ' Erkeğe emretmeyi ve ona karşı güç kazanma konusunda kadına izin vermem. Kadın sessiz kalmalıdır. Çünkü Adem başlangıçtır ve Havva sonradan var olmuştur ! ' İnsanların köklerine cahil olan bu havari unutuyor ki,erkeklere ilk öğüdü,ilk eğitimi veren ve onun üzerinde ilk analık güç ve etkisini kuran kadındır." Mustafa Kemal ATATÜRK
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bilmemek,ülkelerinden göç etmek zorunda kalan İrena ve Joseph’in trajik öyküsü.Köklerine geri dönen kahramanlar için hiçbir şey eskisi gibi değildir artık.Ne çevrelerindeki insanlar ne dinledikleri müzik ne de yaşadıkları aşklar...”Yabancılaşmayan tek şey anadilleridir. Yaşanılan hayat insan ruhunu törpülemiş, yabancılaştırmıştır.Anlar hatırlansa da artık o eski heyecan olmayacaktır.Kundera modern dünyada gerçek aşkın ve gerçek bir yuvanın olamayacağını ispatlamak istercesine acımasız yazmış eserini.Yazarken ünlü Homeros Odeyseeeia’dan da beslenmiş: “...Ama gene de her gün ettiğim tek dua oraya dönmek,gün doğumunu evimde görmek!" Kahramanlarla aynı yazgıyı paylaşan yazarın eserinde her şey belleğe yüklediğimiz anlamla,anılarla,isteklerle ve bilmemekle ilgili.Ve sonuç olarak bilmemek iyi gelir insana,diyor yazar.Onu özgürleştirir.Çünkü ”Hatırlanan geçmiş, zamandan yoksundur.” Zamanın ruhunu yakalamayı başaran bu çağdaş yazarı okumaya devam edeceğim.Siz de okuyun.
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,557 okunma
Köklerine dönmek...
youtu.be/jVry4Q_j2sU Bu dünyada kimi ağlar kimi güler Kimi gider kimi kalır Dünyanın ruhu neden böyle budala?
Emel Esin'in Türkistan Seyahatnamesi kitabını tanıtımı yaparken Zafer Saraç şöyle bir giriş yapmış : cHer milletin kendi köklerini bulduğu, kendi milli kültürünün filizlendiği toprakları vardır. Geçmişin huzur veren bir yönü de millî benliğin husule geldiği bahsedilen topraklara erişmekle mümkündür. Bu erişim ilk anılan özlemle yâd edilen çocukluk dönemine kavuşmak gibidir Çocukluğa olan özlem yaş ilerledikçe daha da artar. Çocukluğa dönmek mümkün değildir. Fakat çocukluğun o huzur veren iklimini yaşatan mekânı ziyaret etmek daha olasıdır. Böylelikle insan, köklerine şahit olduğu gibi sıla-i rahime de kavuşmuş olur. Benzetme üzerinden gidilirse Türklüğün ilk husule geldiği, dünyaya kök saldığı toprakların bir kutsiyeti vardır. Türklük, doğduğu mekânın içine hapsolmayıp insanlık tarihi boyunca tüm dünyaya yayılır. Türklük,doğduğu tahmin edilen, bugün adına Türkistan dediğimiz yerin çok uzağındaki coğrafyalarda hazin gurbetini yaşar.Bu yüzden gurbetten sılaya dönen, çocukluğun verdiği huşuyu yaşamak isteyen, ölmeden Türkistan'ı ziyaret eden her Türk, geçmişin teskin edici huzurunu yaşar.
Sayfa 162 - POST YAYINLARINDANKitabı okudu
Avrupa köklerine dönmek için hiçbir hazırlık yapmadı, yapmayacak. Ne yapacak? Avrupalı olmayanların Avrupalıları doyurmasına, vahşilerin (dünyada tümüyle ne kadar vahşi kaldıysa hepsinin) Avrupalılara sofra kurmalarına sebep olacak bir sistemin muhafızlığını yapacak.
Sayfa 217 - Tiyo Yayınları
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.