“Kokteyl içmediğim zamanlar kötü bir arkadaşken, kokteyl alınca mükemmel bir arkadaş kesiliyordum. Sahte bir neşe kazanıyor, kendimi alkolle zehirleye zehirleye zoraki bir canlılık elde ediyordum. Bütün bunlar öylesine hissettirmeden oluyordu ki, John Barleycorn'la çok eski bir tanış olan ben, onun beni nereye sürüklediğinin farkına bile varmıyordum. Müzik ve şarabı dört gözle beklemeye başlıyordum; yakında daha delice müzik, daha çok şarap isteyecektim.”