Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
çok sevgili dostum Burak bir kaç gün önce ellerimde öldü. kalbi durdu. sonra taksim ilk yardım elektro şok azrail daha baska bir sürü şeyden oluşan kokteyl sonucunda hayata döndü. bugün yeniden konuşmaya falan basladı. onun ikinci jetonu atması yüzü suyu hürmetine 24 saat boyunca her isteyene istedigi bir kitabı kargolayacağım. yarin akşam bu saate kadar.
Öldükten sonra neyin yararı dokunur ki?
Öldüğü gün olan 13 Aralıkta Hilton'a, berberi İlhami Ballıbabaya uğrayıp saçını kestirmiştir. Berber İlhami, o yıl Yeni Melek Sineması'nın sokağındaki dükkânını kapamış, Hilton Otelinde çalışmaya başlamıştır. Atay onun iyi müşterisidir; "senden iki misli para alacağım," diye takılmayı seviyordur ona: "Hem kafan büyük, hem saçın
Reklam
253 syf.
·
Puan vermedi
Song Of The Swamp !
Günlerin Köpüğü, şiirsel, fantastik veya tersten okunuşuyla trajik, yergisel, karamsar ve hepsinin ötesinde ironik bir yapıt... Bunca sıfatı içinde barındıran eserde bir bölümden diğerine geçerken az önceki duygudan ustalıkla koparılan okur, imgelerin peşine düşmenin hazzını yaşayabileceği gibi teslim olmayı da seçebilir. Okura tercih sunmayı
Günlerin Köpüğü
Günlerin KöpüğüBoris Vian · E Yayınları · 20111,790 okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
PİÇ SÖZLÜĞÜ
Hakan Günday'ın "piç" tanımı kelime anlamından çok daha farklı, bir o kadar da isabetli bir tanımdır. Günday'ın piçleri aslında kaderine teslim olan günümüz neslinin sorumsuz ve tepkisiz yaşamının bir özetidir. Hepimizin içinde küçükte olsa bulunan bir ruh halidir. Piçin tanımını Günday, kitabın ilk sayfalarında şu şekilde
Piç
PiçHakan Günday · Doğan Kitap · 20199,5bin okunma
Neredennn..nereyeee
Zamanında başörtüsünü sancak gibi dalgalandıran Hanneler öyle evrildi ki insta-girl kreasyonunun vasıfsız vitrin ikonlarına. 28 Şubat tiranlarının mezarlarına gidip yalvarırcasına haykırasım var: "Güzellik salonlarından çıkmayan süslüman feministleriniz sizin olsun, bize ikna odalarında inci gibi terlettiğiniz Aişelerimizi verin! Şuh kahkahaların arasına alelacele mevlidlerin sokuşturulduğu gevrek kokteyl Müslümanlığı sizin olsun. Buz gibi betonda gözleri bağlı elektrik verilirken 'Ya Hakk!' diye nida eden dâva erlerini verin." diye yalvarasım var. "Jöle kıvamında Cıvık Müslümanımsıların bukalemun rehaveti sizin olsun. Heybeti darağaçlarını titreten beyaz kefenli yiğitlerin asil 28 Şubat ruhunu bize geri verin!" diye yalvarasım var.
Âşık olduğumuzda beynimizin on iki ayrı bölgesi uyarılarak bize esriklik veren kimyasal moleküller salgılarlar. Bu da eroin veya afyon gibi bazı uyuşturuculara yakın etkileri olan sihirli bir kokteyl ortaya çılarır. Bu yüzden "kanatlandığımızı" hissederiz.
Sayfa 217 - Yan PasajKitabı okudu
Reklam
124 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Hayret ! Bir yazar nasıl oluyor da bir sürü fikri, hayatın her anlamından bir sürü konuyu bu kadar ince kitaplara sığdırabiliyor? Mustafa Kutluyu her okuyuşumda bir kere daha hayran oluyorum. Yazdığı hikayelerde buram buram geçmişim, çocukluğum, yaz tatillerinde gidip dönmek istemediğim köyüm, mis gibi bahar çiçeklerinin kokusu ve şimdi kuruyan ama o zamanlar gürül gürül akan derenin sesi geliyor kulaklarıma. Kitap ; gençlik yıllarında , davasına ömrünü adamış, bu yüzden evlenmeyi bile düşünmemiş Murat abileri ile tanışan Anadolu gençlerinin, davalarını yaşatmak için verdikleri sözlere sadık kalamayışlarını, katıldıkları kokteyl partilerini, siyasete girip kıvraklaştıklarını ama ne yazıkki içlerinde durmadan konuşan vicdanlarının sesinden bir türlü kurtulamayışlarnı, garip İlhanın gençliğinde dava adamı ama şimdilerde dünya adamı olan babasının gençlik kütüphanesini keşfetmesi ile kendi içine doğru çıktığı seferi ve bu gidişata tahammül edemeyişini anlatıyor. Böyle kitapları okudukça benim de bu hayata tahammülüm azalıyor, içimde bir sefer isteği, hayali...
Ya Tahammül Ya Sefer
Ya Tahammül Ya SeferMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201313,2bin okunma
"...Ben de zaten en çok kamp ateşi etrafında yapılan kokteyl eğlencesini seviyorum. Kısıtlı sayıda da olsa farklı insanlarla görüşmek, yemekler yemek ve şarkı söylemek iyi oluyor." Sonra burden sustu ve bir saniyeliğine aldı. Hüzünle dolan bakışlarını yere doğru eğfi. Üzgün bur ses tonuyla devam etti. "Ama biliyor musun? İçimde hep bir eksiklik hissediyorum."
Sayfa 112 - İskenderiye KitapKitabı okudu
Hayat ne kadar da hüzünlü! Doğduktan sonra birkaç kokteyl partisini yaşıyorsunuz ve işte son nefesinizi vermek üzeresiniz.
O gün saçını kestirdikten sonra Altay Gündüz'lerin Mecidi­yeköy'deki evine gider. Pakize ile birlikte çok sık gidiyorlar­dır Özcan ve Altay Gündüz'ün evine. Hele son dönemde onla­ra güçlü omuz veren bu ailenin evi ikinci evleri olmuştur. Her zaman konuğu bol olan bir evdir burası. O gün akşamüstü sa­atlerinde Oğuz Atay geldiğinde çay içiliyordur.
Sayfa 550,551 /“ÖLÜM DE BiR RÜYA DEĞİL Mİ"Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.