Yalan değilmiş eskiden her şeyin daha güzel olduğu; bir nostalji sayıklaması değilmiş. İşte gözlerimle görüyordum. Sokaklar eğri büğrü olsa da kagir evlerin hepsi bahçe içinde tek ya da iki katlı, kiremit damlı. Bütün şehir gibi burada da yüksek duvarların arkasından sokağa sarkmış portakal ve turunç ağaçları, nar dalları var, aralık kalmış kapılardan çekincesiz göz attığımda taşlığın iki yanına sıralanmış gülhatmiler, sarmaşık gülleri, büyük ve keskin kokulu karanfiller, duvar diplerinde mor, kırmızı, pembe, beyaz sardunyalar. Hepsinin güzelliğine işte ben tanığım.
Sayfa 37
Muhabbet çiçeği en güzel kokulu çiçektir.nereye ekersen ek yetişir, gelincik de öyle.
Reklam
Burada yapacak hiçbir şey yok. Yaz, dışarıda ilerleyeduruyor. Gazete, kitap, dergi yok. Bahçe yok. Yürümek yok. Müzik yok. İçmek için, bazen musluklardan akan sıcak, kokulu su var. Erkenden uyanıyoruz. Erkenden değil, gecenin tam ortasında uyanıyoruz
Aşkla aşk yolunda Aşk'a
Seven için ölüm bir ayrılık değil, birkaç şehir bir ayrılık değildir. Uzaktan sevmek diye bir yol vardır sevdiğin kokan. Koklaya koklaya bitmeyen, yürü yürü yorulmadığın. Uzaktan sevdikçe aşkının imana dönüştüğü bir yol. Bir imtihan, bir güzellik. Gül kokulu bir bahçe, unutamadığın her yanını saran bir fesleğen kokusu...
Sayfa 152 - Yakamoz Kitap
Aç gözlü hastalıklar sıraya girmişlerdir kapımın önünde herhalde. Kovacak değilim. Şimdilik komşulukla yetindiklerine göre durumda bir sakatlık yok. Ama ben uyuduktan sonra kim söyliyebilir ne yaptıklarını? Şurama burama burunlarını sokuyorlardır belki. Yer beğeniyorlar, yer tutuyorlardır. Şuraya çok işlek bir kanser oturtabiliriz, beynin: şu köşesini bir ur bahçesine çevirebiliriz, diyorlardır belki de. Gelecekteki bir paylaşmanın temelini atıyorlardır. Anlaş- mazlıklar çıkıyordur, saldırmazlık, ateşkes sözleşmeleri, anlaşmaları oluyordur aralarında. Ben her olasılığa karşı önlemli giriyorum yatağa, geceleri. Organlarıma tek tek kulak vermeyi ödev edindim. Uyku basmadan önce içime dalıp sesleniyorum. Diyorum ki, kubbelenen çarşafların altından: "İyi geceler, benim emekli böbreklerim." "Aziz yüreğim, sana da Allah rahatlık yollasın." "Ey benim bilincimin pınarı, gök kokulu usum, gel birlikte düşleyelim yarın denize indireceğimiz amaçları." "Serçeparmağım, en güzel cıvılhlar senin olsun." Hiç de fena değil insanın kendine ara sıra ufacık mendiller sallaması. Hiç olmazsa karanlığın nükteleri genzinize kaçmaz oluyor ikide bir de.
TOKALI BABAANNEM
Babaannem 1975 yılının Ağustos ayında bir gün sabah namazından sonra vefat etti. Babam; “Haydi oğlum sen koşa koşa Ermenek’e git, amcanın kızına haber ver. Cenazeye gelsinler. Koşarsan bir saatte varırsın. Gelirken onlar arabayla onlarla gelirsin.” dedi. Köyümüz Ermenek’e 15 kilometre. Evet, 15 km. koşacaktım. Daha güneş doğmamıştı. Cebimde sadece
Reklam
300 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Yazara teşekkür ediyorum... Kalbine, duygularına, güzel ruhuna, müthiş fırça darbelerine, her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum... Çünkü beni olduğum yerden aldı, mis kokulu bir masala resmen konuk etti ve üzerine bir de zaten her an şükrettiğim var olan huzurumun üzerine ekstra bir huzur bıraktı... O bir kadın. O bir eş. O bir anne. O bir ressam. O bir hayvan dostu, doğa tutkunu. O bir büyükanne. O bir insan. İstanbul, Tuzla'nın merkezinde, İş Bankasının hemen yanında, İş Bankası Yayınları kitapevi var. Benim de şartlar gereği her günüm merkezde geçiyor, minik oğlum dersteyken kitapevinin kapısını aralıyorum ;) Böyle denk geldim bu masal gibi bir nevi de sergi gibi bu eserle. Eğer ilk kitabı satışta olsaydı asla beklemez alırdım, bana ikinci serisi denk geldi, diğeri için sanırım nadirkitap'ın kapısını çalacağım, çünkü istiyorum ;) Çünkü çok sevdim. Çünkü kitaplığıma ışık saçtı. Yazar, kitabının tamamında doğmasını beklediği torunu Ali için kaleme aldığı günlüğü konu etmiş. Yetmemiş sayfalar dolusu suluboya eserlerini bizlere sunmuş. Her birine bayıldım. Her birinden ilham aldım. Kalemiyle duygulandım, fırçasıyla heveslendim... Kitabın başından sonuna bu kalbe sarılmak istedim... Teşekkür ederim...
Bir Ressamın Bahçe Güncesi 2
Bir Ressamın Bahçe Güncesi 2Aysun Berktay Özmen · İş Bankası Yayınları · 20148 okunma
mis kokulu bir esinti vurdu. Fundalık maviydi ve bütün dünyaya Sihir yapılmış gibi gö­rünüyordu. Her yandan flüt sesi misali yumuşak sesler geli­yordu, bir sürü kuş sanki konsere hazırlanıyordu. Mary elini pencereden uzanıp güneşe tuttu.
Sayfa 146Kitabı okudu
Taşında otlar biten şu sokakta yürümek. Bir bahçe duvarının kokulu gölgesinden. Uzakta, mektepteyken okuduğumuz şarkı. Su içmek o tasasız günlerin çeşmesinden. Kalbe aşina bütün rastladıklarım, Her şey eskisi gibi, herkes bahtiyar, iyi! Bana büyük babamı hatırlatan ihtiyar, Çocukluk arkadaşım sarı benekli kedi Bütün günahlarımı affetmiş sanki Tanrım, Duyuyorum kalbimde tadılmamış sevgiyi. Ah, sade koşmak, koşmak istiyorum içimden: Aradığım diyara bu yol çıkacak gibi Ziya Osman Saba. youtu.be/Kz9xbsz_bhw?si=...
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarımız çok hoş bir fikirle oluşturmuş kitabı. Hayal ettiği kuşları gösteren bir resim - resmin arka fonu yapay zeka ile oluşturulmuş- ve kuşun özelliklerini iki sayfada anlatan masalsı bir dil kullanmış. Hangi kuşlar yok ki bu ansiklopedide; çölde Arap aristokratların başlarına kumlar saçan ebabil kuşları mı ararsınız, dişisi için kırmızı nesnelerle bahçe kuran kargalar mı, yoksa kanatlarının altında yanıklara iyi gelen içi su dolu bohçalar taşıyan sumrular mı, lavanta kokulu güvercinler mi, yüksek vücut ısılı pelikanlar mı… Okuması eğlenceli bir kitaptı ayrıca benim için yılın bitirdiğim ilk kitabı oldu. Yazarın bu kadar çok kuş adını, yapısını ve hikayesini oluşturabilmesi çok etkileyici. Ayrıca her bir kuşun latince adı da oluşturulmuş. Süper bir hayal gücü değil mi? Tabi Tülay Palaz’ın çizimleri hikayeyi çok güzel tamamlamış. Tavsiyemdir Kitabın başında yazarın açıklama bölümünden iki alıntı ile bitireyim : “ Her kuş her insana bir parça uçmak hediye eder çünkü.” “ Kanadını büktüğünü sevebilir misin? O seni gerçekten sever mi? Öyleyse bir kuşu nasıl sevmeliyiz?”
Olmayan Kuşlar Ansiklopedisi
Olmayan Kuşlar AnsiklopedisiEce Temelkuran · Everest Yayınları · 2023522 okunma
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bahçe
İnsanların çevreye nazik bir tavrıyla davranmasını isteyen yazarımız "Bahçe" adı altında bu kitabı elle almış olmalı. Ben bir insan olarak kitabı okurken hiçbir zaman tarafımı değiştirmedim sürekli mi çevre; evet sürekli çevre haklı .Çünkü insanlar onlara tüm güzellikleri sunan çevreyi çevre olmaktan çıkarıp, bir çöl yapmaya doğru götürüyorlar. Dilerim geç olmadan biz insanlar bunun farkına varar, çevreye duyarlı ve nazik bir şekilde davranıp, tekrar yemyeşil çimenler ,güzel kokulu çiçekler, türlü türlü hayvan sesleriyle dolan çevre ve bahçelerimiz olur:)
Bahçe
BahçeFatma Ayhan · Gülhane Yayınları · 20173 okunma
“Kalbimizin Misk-i Amberini çaldırmayalım”
"Rüyamda gördüm dün gece babaannemi "Çocuk yaşında yüzümü güldürdüğün güllerin kokusunu hatırla yavrum. Boşver dikenleri" dedi bana☺️ "Kalbin Amberi"💙 Çocukluğumdan beri hayatın sert rüzgarlarıyla incinen kederli kalbimi son derece yürekten sevgisiyle ısıtır, bazen harika anne yemekleri yapardı bana. Bende mutlu etmek için
281 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.