Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Kalbimizin Misk-i Amberini çaldırmayalım”
"Rüyamda gördüm dün gece babaannemi "Çocuk yaşında yüzümü güldürdüğün güllerin kokusunu hatırla yavrum. Boşver dikenleri" dedi bana☺️ "Kalbin Amberi"💙 Çocukluğumdan beri hayatın sert rüzgarlarıyla incinen kederli kalbimi son derece yürekten sevgisiyle ısıtır, bazen harika anne yemekleri yapardı bana. Bende mutlu etmek için
104 syf.
·
Puan vermedi
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında...
Kitabın bana kazandırdığı, bu dizeleri daha derinden anlamak oldu.. "Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında." Bir ceviz ağacı var parkta, yol kenarında, bahçemizde, mesire alanında. Bir ceviz, gürgen, kayın, palamut, meşe, söğüt, çınar ağacı var ama hiçbirimiz bunun farkında değiliz…
Ağaçlar
AğaçlarHermann Hesse · Kolektif Kitap · 20193,584 okunma
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
"Önce küçük bir tohum düşer kalbin odasına, sonra aşkla yeşerir. Kulak verin, umudun sesini duyabiliyor musunuz?" İlk defa Mart Menekşeleri'ni okuduğumda Sarah Jio'nun anlatım tarzına hayran olmuştum. Sadece anlatım tarzı değil, kitabın konusu da beni derinden etkilemişti. Şimdi ise Son Kamelya'yı okudum ve düşüncelerim yine aynı. Kitapta iki karakter var. Birincisi günümüz yıllarında ikincisi de günümüzden çok önceleri yaşamış. Flora ve Addison... 1940’lı yılların Amerikası’nda bir fırıncının kızı olan Flora Lewis, un kokulu hayatının bir gün çok farklı yöne sürükleneceğini bilmiyordur. Genç kız bir yandan yaşlı anne babasına yardım ederken, öte yandan botanik bahçesinde bitkilerin ve çiçeklerin gizemli dünyasıyla uğraşmaktadır. Ta ki kendini uluslararası çiçek hırsızlığı zincirinin tam ortasında bulana kadar… Yapacağı iş çok basittir; İngiltere kırsalındaki Livingston Köşkü’ne gidip Middlebury Pembesi olarak bilinen ender bir kamelya türünü bulup haber vermek. Köşke dört öksüz çocuğa dadı olarak sızan Flora, içinde imkânsız bir aşkın tohumlarını büyütürken, ne tür bir belaya bulaştığını acı bir şekilde öğrenecektir. Tam elli sene sonra bahçe tasarımıyla uğraşan Addison Sinclair, eşiyle birlikte Livingston Köşkü’ne gelir. Geçmişindeki hayaletten kurtulmaya çalışan Addison, aslında burada çok daha sancılı bir gizemin içine düşüyor. Bunu çözmeye çalıştıkça dillere destan kamelya bahçesinin kanla sulandığı gerçeğine de adım adım yaklaşıyor… Okuma listenize eklemelisiniz. Keyifli okumalar... banuarik.blogspot.com/2022/05/son-kam...
Son Kamelya
Son KamelyaSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201413,7bin okunma
Bir yanılgının, binlerce yenilgiden daha keskin olduğunu gördüğünde eve dönmek isteyeceksin ama ev; kapı duvar olacak. Ve sen, bildiğin denizlerde yeniden boğulacaksın. Aşina yüzler el olacak, ve yalnızlığı şah damarında hissedeceksin. Sonra geçecek. Her şey geçer, bilirsin. Ve sonra yolun tam ortasında ayaklarının dermanı kesilecek, dizlerinin
İsimsiz.
E-book olarak okumak İsterseniz. drive.google.com/file/d/1upa9t7o... Her son yeni bir başlangıca gebedir. Bitmek; kimine göre bir son, başkasına göre yeniden doğuştur. Her şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu vardır. Geç olsa da öğrendim artık. Şimdi baktığımda geride ne bırakabiliyorum ve siz
En Önemli 100 Çocuk Kitabı
1. Küçük Prens 2. Küçük Kara Balık 3. Alice Harikalar Diyarında 4. Şeker Portakalı 5. Pal Sokağı Çocukları 6. Tom Sawyer'ın Maceraları 7. Pinokyo 8. Charlie'nin Çikolata Fabrikası
Reklam
Yalan değilmiş eskiden her şeyin daha güzel olduğu; bir nostalji sayıklaması değilmiş. İşte gözlerimle görüyordum. Sokaklar eğri büğrü olsa da kagir evlerin hepsi bahçe içinde tek ya da iki katlı, kiremit damlı. Bütün şehir gibi burada da yüksek duvarların arkasından sokağa sarkmış portakal ve turunç ağaçları, nar dalları var, aralık kalmış kapılardan çekincesiz göz attığımda taşlığın iki yanına sıralanmış gülhatmiler, sarmaşık gülleri, büyük ve keskin kokulu karanfiller, duvar diplerinde mor, kırmızı, pembe, beyaz sardunyalar. Hepsinin güzelliğine işte ben tanığım.
Sayfa 37
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"İnsan tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır."
Günün en güzel kış akşamlarında battığını ve az geçilmiş patikaların keşfedilmemiş güzelliklere çıktığını öğrendiğim kitap. "Herkes doğayı çok sevdiğini söyler, ama onu bir manzara olarak görmenin ötesine geçip gerçekten özümsemeyi başarmak, şehrin konforunu terk edip doğanın koynunda yaşayabilmek büyük bir cesaret ister." İşte kitap
Bahçede Tek Başına Yaşam ve Mutluluk
Bahçede Tek Başına Yaşam ve MutlulukGülnar Önay · Nora Kitap Yayınevi · 201926 okunma
Suna Aras-Kadın ne melektir, ne şeytan, sadece bir insandır.
Adı insan olmayan imgelerle anıldı. Kimi melek dedi, kimi şeytan. Kimi çiçek dedi, kimi kutsal. O anki ruh halleri neye müsaitse, o sıfatı yakıştırdılar kadına. İnsan olmanın dışında, her kılığa büründürüldü kadın. Tabi ki bu sıfatlara, onlarcasını daha ekleyebiliriz ama bu kadarı bize yeter. Melek… Şeytan… Çiçek… Kutsal… Şimdi kadına yüklenen bu
Ekim Ayı Öykü Etkinliği/ İHSAN BEY'İN PALTOSU
Zamanın hızlı aktığı gerçeği dışında her şey değişir. Değişim o kadar hızlı yaşanır ki bir süre sonra insan nelerin değişip nelerin aynı kaldığını anlayamaz. Daha doğrusu durup anlamaya zaman bulamaz. İhsan Bey de değişti zamanla ama anlamadı değiştiğini. Doğup büyüdüğü bu kasabada yüzünü güneşe dönmediği, içinin çiçeklenmediği tek bir anı
Reklam
bulanmamış kelimeleri dürüp çeyizime ekliyor annem bakınca şehrin tüm sokak ve caddelerini gördüğüm yüzüyle gözlerimi tutuyor apansız ve zahmetsiz istiyor ki paslanmasın sıdk yalan kokulu dillerin hüküm sürdüğü bu çağda içimden çekip çıkarıyor tek bir bakışta yıllardır bozubulanık sularda sakladığım ruhumun kıymıklı tarafını şefkat abidesi elleriyle dikiyor yüreğimin yamalı fistanını oh be diyorum, oh be anne sen değmesen elini, yıllarca hüküm sürecekti içimde kaçıp kaçıp da saplandığım bu hengâme bak şimdi elini değdiğin yerler aydınlığa pencere bak şimdi elini değdiğin yerler bahar bahçe.
bir yanılgının, binlerce yenilgiden daha keskin olduğunu gördüğünde eve dönmek isteyeceksin ama ev; kapı duvar olacak. ve sen, bildiğin denizlerde yeniden boğulacaksın. aşina yüzler el olacak, ve yalnızlığı şah damarında hissedeceksin. sonra geçecek. her şey geçer, bilirsin. ve sonra yolun tam ortasında ayaklarının dermanı kesilecek, dizlerinin
Tolkien'de bitkiciymiş benim gibi çok sevindim shdhshhs
Bulundukları yer güneyden ve batıdan Anduin'in ılık, alçak vadilerine bakıyordu; doğudan Epher Dúath siper oluyordu ama yine de dağın gölgesi altında kalmıyordu; kuzeyden ise Emyn Muil tarafından korunuyordu; güneyden gelen havaya ve uzaklardaki Deniz'den gelen nemli rüzgârlara açıktı. Çok önceleri dikilmiş ve sonraki kuşakların umursamazlığı yüzünden bakımsız bir halde yaşlanmış bir sürü ulu ağaç yetişmişti burada; ılgın ile kokulu sakız ağacından, zeytin ile defne ağacından korular, ağaclıklar vardı; sonra ardıçlar, mersinler vardı; kekikler ya çalılıklar arasında yetişmiş ya da odunsu, şarmasıksı gövdeleri ile gizli kayaları derin derin örtüyorlardı; çeşit çeşit ada çayı, mercanköşkler, yeni yeni filiz veren maydanozlar ve Sam'in bahçe irfanını aşan çesitli biçimlerde, çeşit çeşit kokulu otlar mavi, kırmızı veya soluk yeşil renk çiçekler açıyordu. Mağaralar, kayadan duvarlar daha şimdiden taşkıran çiçeği ve kayakoruğu ile yaldızlanmaya başlamıştı bile. Anemonlar fındık otları arasında uyanmıştı; çirişotları ve zambağa benzer çiçekler yarı açılmış başlarını kaldırmaya başlamışlardı; akan derelerin Anduin'e yaptıkları yolculuk sırasında dinlendikleri serin çukurlarda toplanan su birikintilerinin yanındaki koyu yeşil çimenler üzerine.
Sayfa 307 - Metis Yayınları - 15. BaskıKitabı okudu
insan yaşlandıkça sevgi kabiliyeti artıyor. Gönlünün duyabileceği aşk sanki her yıl yeni bir neslin güzellerini daha kucaklıyor ve gözleri daha kalabalık bir güzeller kafilesine dalıyor. İnsan yaşlandıkça sevgilisini içinde ebedi uykusunu uyumak istediği baharla rahat, güzel ve kokulu bir bahçe gibi sevmeğe başlıyor!
286 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.