574 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Yeraltı edebiyatı diye adlandırılan bir tür varsa eğer (ki yokmuş, aslen Transgresyonel Kurgu olan tür ülkemizde Ayrıntı Yayınevinin çıkardığı seriyle özdeşleşmiş selpakvari) “Gecenin Sonuna Yolculuk” anladığım kadarıyla bunun ilk örneklerinden biri. 1932’de Fransız okurunun karşısına çıktığında arada bazı bet sesler çıksa da, büyük bir kesim
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna YolculukLouis Ferdinand Celine · Yapı Kredi Yayınları · 20224,043 okunma
Eskiden de kokuşmuşluk vardı, biliyorum, ama günümüzde tartışmasız on katına çıktı.
Reklam
Bugün yaşadığımız hayat! Hayat değil bu, kokuşmuşluk, hayat içinde ölüm.
Sorunu çözmede ilk adım
"Kardeşlerim, balık baştan kokar! İnsan topluluklarında da bu böyledir. Kokuşmuşluk baştan tabana doğru yayılır."
Sayfa 45 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gördüm ki, kokuşmuşluk fokur fokur kaynamakta...
Bugün yaşadığımız hayat! Hayat değil bu, kokuşmuşluk, hayat içinde ölüm.
"Bugün yaşadığımız hayat! Hayat değil bu, kokuşmuşluk, hayat içinde ölüm. Şu uğursuz evlere bak ve içinde yaşayan anlamsız insanlara bak! Bazen hepimizin birer ceset olduğunu düşünüyorum. Kokuşmakta olan cesetler."
Sayfa 107
Reklam
Son zamanlarda okuduğum en güzel kısımdı.
Bugün yaşadığımız hayat! Hayat değil bu, kokuşmuşluk, hayat içinde ölüm. Şu uğursuz evlere bak ve içinde yaşayan anlamsız insanlara bak! Bazen hepimizin birer ceset olduğunu düşünüyorum. Kokuşmakta olan cesetler.” “Senin yanlışın ne, biliyor musun, bütün bunları iyileştirilemez, değiştirilemez olarak görüyorsun. Proletaryanın yönetimi devralmasından önce bütün bunların olması kaçınılmaz.” “Ah, sosyalizm! Bana sosyalizmden söz etme.” “Marx’ı okumalısın, Gordon, gerçekten okumalısın. Ancak o zaman bunun sadece bir geçiş dönemi olduğunu anlayacaksın. Sonsuza dek böyle gidemez.” “Gidemez mi diyorsun? Bana öyle geliyor ki, böyle gelmiş, böyle gidecek.” “Şu anda kötü bir anı yaşıyoruz. Yeniden doğabilmek için ölmemiz gerek; ne demek istediğimi anladın umarım.” “Ölmesine pekâlâ ölüyoruz da, yeniden doğma işaretlerini göremiyorum ben.” Ravelston burnunu kaşıdı. “Eh, bence inanmalıyız herhalde. Ve umut etmeliyiz.” “Yani paramız olmalı demek istiyorsun,” dedi Gordon dalgın dalgın. “Para?” “İyimserlik parayla olur. Bana haftada beş papel ver, bak nasıl sosyalist oluyorum.”
Sayfa 107 - Can Yayınları
Yetki insanı kokuşturur. Mutlak yetki, mutlak kokuşmuşluk demektir. Mutlak!
Sayfa 200Kitabı okudu
‘.. kendisi hayatı tanıyordu. Hakkaniyetin yanı sıra kokuşmuşluk da vardı onda ve her yanına bulaşan çamura rağmen ne kadar yüceydi hayat.’
Sayfa 159Kitabı okudu
Bizler, mezarın önüne geldiğimizde, boşuna şaklabanlık yapmaya kalkışmamalıyız, öte yandan, unutmamalıyız da, tek sözcüğünü bile değiştirmeden her şeyi anlatmalıyız, insanlarda gördüğümüz ne kadar kokuşmuşluk varsa, hepsini, sonra da yerimizi sıradakine bırakıp, uslu uslu inmeliyiz deliğin içine. Tüm bir yaşamı doldurmaya yetecek bir uğraştır bu.
Burası kaçakçıların, hırsızların cenneti, insanların zindanı. Bu vatan denilen kadını ne kadar allayıp pullayıp Alkapon'un kucağına atsalar da, yararı yok artık. Çünkü her taraftan kokuşmuşluk dökülüyor.
1.056 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.