Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Bireyi kendi kurallarına uymakla yükümlü bir köle gibi gören aile ve toplum düzeni değişmedikçe Kafka'nın dönüşümü kim bilir daha kaç asır okunacaktır." "Müzik onu böylesine etkisi altına alabiliyorsa ona hayvan denilebilir miydi?"
Personelin müptezelliği her zaman için patronların yüreğine su serpmiştir. Köle ne pahasına olursa olsun biraz, hatta iyiden iyiye aşağılanabilir nitelikte olmalıdır. Süreklilik arz eden kimi küçük ahlaki ve fiziksel kusurların varlığı kölelerin kötü kaderini haklı çıkarmaya yarar. Böylece de dünyanın düzeni daha iyi işler çünkü herkes hak ettiği yerde duruyordur.
Reklam
YAZGÜLÜ:
AKP'nin "taşeron-köle düzeni" politikalarının sonucu olarak, Soma' da 301 insanımız can verdi. Posta gazetesi yazan Yazgülü Aldoğan, twitter adresinde "günümüz aydın olamıyor maalesef, isyan edilmesin diye şehit lafı icat ettiler, onlar ne şehit ne gazi, kar yoluna gitti niyazi" diye yazdı. İşçilerimizi para için kurban ettiklerini, şehit diyerek işin içinden sıyrılmaya çalıştıklarını anlatıyordu. Yandaş medya koro halinde saldırıya geçti. Yazgülü' nün şehitlere hakaret ettiğini öne sürdüler. Halbuki ... Yazgülü şehit kızıydı. Babası yüzbaşı Kaya Aldoğan, Kore' de şehit düşmüştü. Yazgülü, Kuşadası doğumludur ... Kuşadası'nda şehit Kaya Aldoğan'ın heykeli var, adını taşıyan lise var, adını taşıyan meydan var ... Bu şehidin kızına, şehitlere hakaret etti diyorlardı. Yandaş medya, işte bu kadar utanmazdı.
Kırmızı Kedi Yayınevi / 3.Basım 2015Kitabı okudu
Tanrısal ilişkiler ile sömürü düzenleri arasındaki ilişki, tarih boyunca çok çeşitli sahnelerde kendini gösterdi. Gün geldi Hindistan'dan, Avrupa'ya tüm ticaret coğrafyası için yürütülen savaşın tarafı oldu, gün geldi petrol yataklarının ele geçirilmesinde yürütülen kirli savaşlara kara perde oldu. Gün geldi, toplumların
Aslında olayın bütününde Baryton'un bana biraz tepeden bakması hiç de kötü bir şey değildi. Personelin müptezelliği her zaman için patronların yüreğine su serpmiştir. Köle ne pahasına olursa olsun biraz, hatta iyiden iyiye aşağılanabilir nitelikte olmalıdır. Süreklilik arzeden kimi küçük ahlaki ve fiziksel kusurların varlığı kölelerin kötü kaderini haklı çıkarmaya yarar. Böylece de dünyanın düzeni daha iyi işler çünkü herkes hak ettiği yerde duruyordur.
Sayfa 437Kitabı okudu
“Kapitalist toplumda çalışma hayatının düzeni böyledir. İşçi aslında bir başka toplumsal sınıf için köle gibi çalışır. Bu yüzden de hem kendi işgücünü hem de bizzat insanî varlığını “elden çıkarmış” olur.”
Sayfa 448Kitabı okudu
Reklam
2500 sene öncesinde böylesi yüksek bilinç çok şaşırtıcı
❝Servetinden ve servetin doğuracağı kaygılardan kaçarak Efes’te, tapınak direkleri arasındaki gölgelikte, incelemeler yapmak üzere yoksul bir hayatı seçen Herakleitos (M.Ö. 530-470), bilimi, astronomiden alıp günlük sorunlara çevirmiştir. “Her şey durmadan akıyor ve değişiyor,” demiştir. En durgun maddede bile göze görünmeyen bir akış, bir hareket vardır. Kozmoz tarihi tekrarlanan dönemler hâlindedir. Hepsi de ateşle başlayıp ateşle son bulur. “Her şey mücadeleyle doğar ve ölür,” der, Herakleitos. “Savaş her şeyin babası ve kralıdır. Kimini tanrı, kimini insan yapmıştır. Kimini özgür, kimini köle.” Mücadele olmayan yerde çürüme vardır: “Sarsıntı geçirmeyen karışım, bileşkenlerine ayrılır.” Bu değişim, mücadele ve seçim akışında değişmeyen tek yasadır. “Her nesne için ayrı olan bu düzeni ne tanrılar, ne de insanlar yapmıştır. Tâ başlangıçtan beri vardı, şimdi de var, gelecekte de var olacaktır.❞
Dönüşsüzlüğe Övgü
Yaşam bir dehâ işi değil. Bir sürgün, köle düzeni.
Sayfa 15 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Ya­şam bir de­ha işi de­ğil. Bir sür­gün, kö­le dü­ze­ni. Kur­tu­luşu um­mak saf­dil­lik. İn­ti­har se­çi­mi bu yüz­den ge­rek­li. Ne ki yürek is­te­yen bir ey­lem. Hep ta­sar­la­dım salt. Ken­di­li­ğin­den oluşma­sı­na bel bağ­lı­yo­rum. Luc­re­ti­us: “Ölüm ben var­ken yok. Ben yok­ken de onun var ol­ma­sı an­lam­sız,” de­miş ga­li­ba. Na­sıl inana­bi­lir, bek­le­ye­bi­li­rim. He­men tüm ya­zar­la­rın ölüm bek­len­ti­si­ne bel bağ­la­dık­la­rı ger­çek. Vir­gi­nia Wo­olf, Er­nest He­ming­way, da­ha ni­ce­le­ri. Bit­ti’yi al­gı­la­dık­la­rın­da bu yo­lu seç­ti­ler. Ger­çek­ten yürek­liy­di­ler. Ben­ci­le­yin za­yıf, kor­kak de­ğil.
Sayfa 9 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bence bugün modern toplumu, köle ticareti ve serflik düzeni yüzünden mahkum etmek gerekir. Eğer sanayi daima gözlediğimiz gibiyse, zenginliğin gerçek üreticileri olanların yüzde doksanının hafta sonundan öte benim diyebilecekleri bir evi yok; bir avuç toprak­ları yok, kendilerine ait tek bir odaları bile yok.
Sayfa 196 - Frederick HarrisonKitabı okudu
Reklam
Yaşam bir deha işi değil. Bir sürgün, köle ­ düzeni. Kurtuluşu ummak safdillik. İntihar seçimi bu yüzden gerekli. Ne ­ ki yürek isteyen bir e­ylem. Hep tasarladım salt. Kendiliğinden o­luşmasına bel bağlıyorum.
Sayfa 9 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hukukun Üstünlüğü: Postal ve Dalak
Hindistan'ın siyasi birliğe ve demokrasiye İngiltere sayesinde ulaştığı şeklindeki iddianın en önemli ayaklarından biri de İngilizlerin 'huku­kun üstünlüğü' kavramını getirdikleri tezidir. İngilizler sömürgeci amaç­larını meşrulaştırırken bu teze sıklıkla başvurmaktadırlar. İngilizlerin Hindistan'da kendilerine nasıl bir
“Siz, yazarlar!” demişti, “hep kahramanlar arıyorsunuz; aramızda kahraman bulamayınca da tüm Rusya’ya öfkeleniyor ve içinizden küfrediyorsunuz. Size küçük bir olay anlatacağım, dinleyin: Uzun zaman önce, müteveffa çar zamanında yaşamış bir memurdan söz edeceğim, ilk görev yeri Petersburg’du, sonraları herhalde Kiev’de görev yapmıştı ve orada da öldü; göründüğü kadarıyla özgeçmişinin hepsi bu. Ne düşünürdünüz bilemem, ama dinleyin, Tanrının suretinde ve benzerinde yaratılan insanoğlunun bir başka insana köle olması ve bu toprak köleliği düzeni bu alçakgönüllü, sessiz sakin adamı öylesine derinden sarsmış, bu yüzden yaşamı boyunca öyle gönülden acılar çekmiş ki zaten çok az olan maaşından başlamış biriktirmeye, kendisinden, çoluk çocuğundan kısarak... Yeterli parayı biriktirdikçe toprak sahiplerinden köle satın almaya başlamış, on yılda ancak bir köle tabii. Böylelikle ömrü boyunca üç dört köleyi özgürlüğüne kavuşturmuş, öldüğünde de ailesine hiçbir şey bırakmamış. Bütün bunları kimseye hissettirmeden, sessizce gerçekleştirmişti. Kuşkusuz, böyle bir kahraman ‘kırklı yılların idealistidir’, ama yaptıkları bizlere gülünç ve beceriksizce gelebilir, çünkü küçük bireysel bir olayla kötülükleri yenebileceğini sanmıştı, ama ne olursa olsun, bizim Potuginler{72} Rusya’ya her konuda çamur atmayı bırakıp, ülkelerine karşı daha iyimser olabilirler...” Doğruluğundan kuşku duymadığım için bu olaya burada yer verdim (sanırım hiç de yeri olmadığı halde). Oysa böyle insanlar nasıl da gerekli bize!
Kapitalist toplumda çalışma hayatının düzeni böyledir. İşçi aslında bir başka toplumsal sınıf için köle gibi çalışır. Bu yüzden de hem kendi işgücünü hem de bizzat insanî varlığını "elden çıkarmış" olur."
499 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.