136 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 hours
"Sapıklık, şiddet, kötü alışkanlık ha? ... Bu dediklerin her gün çevremizde ama kimse başkaldırmıyor!.. Yasalara, törelere girdi hepsi; birer yaşama kuralı oldu. Ben de işte bu sapık yaşamın sakatladıklarından biriyim; ömrümde her şey sapıklık, şiddet ve kötü alışkanlık oldu; başka bir deyişle salgınların etkisi altında büyüdüm. Oysa hiç de
Kira Kiralina
Kira KiralinaPanait Istrati · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,072 okunma
Can sıkıntısı üzerine
En genel gözlem, bize insan mutluluğunun iki temel düşmanının ıstırap ve can sıkıntısı olduğunu gösterir. Daha ileri gidip, birinden yakamızı sıyıracak kadar talihli olma ayrıcalığımızın düzeyinin bizi diğerine yaklaştırdığını söyleyebiliriz. Aslına bakılırsa hayatın bize sunduğu, bu ikisi arasında, az veya çok şiddetli bir salınımdır. Bunun
Reklam
Dünyanın yaratılışı bir anda, ilk ve son kez gerçekleşmiş değil; her gün bir kez daha yaratılıyor dünya. Öyleyse alışkanlık da bireyi oluşturan sayısız özne ile onların sayısız nesnesi arasında imzalanan sayısız anlaşmanın türsel adıdır. Birbirini izleyen uyar­lanmalar arasındaki geçiş dönemleri (çünkü hiçbir meşum dönüşüm, kefen bezini kundak bezine çeviremez) bireyin yaşamındaki o korkulu bölgeleri temsil eder, yaşamın sıkıcılığının yerini bir an için varolma acısının aldığı o tehlikeli, kararsız, sancılı, gizemli ve doğurgan aralıkları. (...) Varolmanın acısı: Bütün yetilerin özgürce devinmesidir bu. Çünkü alışkanlığın öldürücü adanmışlığı dikkatimizi felce uğratıyor, yardımlarına o kadar mutlak biçimde muhtaç da olmadığımız o algı ebelerini uyuşturuyordur. Alışkanlık Françoise'a, Proust hanesinin o ölümsüz aşçısına benzer: tam ne yapılması gerektiğini bilir ve mutfağında herhangi bir gereksiz faaliyete katlanmak yerine gece gündüz köle gibi çalışmayı yeğler. Ama bugünkü yaşama alışkanlığımız, yabancı bir gökyüzünün ya da yabancı bir odanın esrarıyla başa çıkma gücü, Françoise'ın bir Duval omletinin dehşetini bütün boyutlarıyla kavrama ya da gerçekleştirme imkanı kadar sınırlıdır. O zaman dumura uğramış yetiler yardıma gelir ve varlığımızın azami değeri iade edilmiş olur.
312 syf.
·
Not rated
·
Read in 31 hours
Şiddeti, bireysel ve toplumsal sorunların biricik çözüm yöntemi gören birey, insanı insan yapan her türlü değerden koptu: Eğitimden, öğrenimden, kültürden, sanattan, beceriden, ekonomiden, siyasetten, sosyal yaşam etkinliklerinden, geçmişten, gelecekten, topraktan, aileden, çevreden, toplumsal gelenek-göreneklerden... Kişilikten, benlikten,
Şiddeti Anlamak
Şiddeti AnlamakAdem Solak · Hegem Vakfı Yayınları · 200915 okunma
Alıntılardan Seçmeler _Yüzyılın en korkunç despotu II. Abdülhamid, çağ dışı imparatorluğun sultanıdır. Bu despot, bütün tebaası üzerinde yaşam ve ölüm yetkisini tek başına elinde tutmakta, zindanlarda Türk aydınlarını boğdurtmakta, bir kısım azınlıklarla birlikte kendi öz oğullarını da acımadan öldürmekte, hareminde de binlerce kadını kendi keyfi
58 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.