Hayatın özeti;
Kolomb, Amerika'yı bulduğunda mutlu olmadı, ararken mutluydu.”
Kristof Kolomb, gemilerin zorunlu tamiratı için Jamaika'ya uğrar.Oradaki yerliler tamirata yardımcı olur, gemi tayfasına yiyecek içecek verir. Ancak aradan aylar geçmesine rağmen tamirat bitmez. Üstelik gemi tayfası, yerlilerin yiyeceklerini yağmalamaya başlamıştır...Bu duruma kızan yerliler, yardımı ve yiyeceği keser. Çaresiz durumdaki Kolomb, o dönemlerde gemilerde bulunan ve yıldız pozisyonlarını da içeren takvimi karıştırırken, ertesi gün Ay tutulması olduğunu öğrenir. Aklına parlak bir fikir gelir ve hemen yerlilerin şefine gider... Şefe, Tanrı ile haberleştiğini ve Tanrı'nın yardımın kesilmesine çok kızdığını, bu kızgınlığını da Ay'ı kan kırmızıya çevirerek göstereceğini söyler. Ertesi gün akşam Ay tutulması başlar ve Ay'ın rengi tutulmadan dolayı kızıla döner. Kolomb'un oğlu, o anı günlüğüne şöyle yazmış: "İnleme ve feryatlarla birlikte, her yerden gemilere doğru geldiler, yiyecek ve içecekler getirdiler, Tanrı'ya onları affetmesini söylemesi için amirale yalvardılar" Kolomb kum saatine bakar, 48 dakika süren tutulma bitmek üzeredir. Onlara Tanrı'nın kendilerini affettiğini ve Ay'ı birazdan normal rengine çevireceğini söyler... Tutulma biter, Tanrı tarafından affedilen yerliler de mutludur, evrenin işleyişini bilen Kolomb da, "Cehalet her zaman köleliği getirir" diye yazar seyir defterine..! Haziran 1503 🕊️🙇 #alıntı
Reklam
"Kolomb, Amerika'yı bulduğunda mutlu olmadı, ararken mutluydu."
Duymuş olabileceklerinizin aksine, Kristof Kolomb dünyanın yuvarlak olduğuna inanan (bu inanç en azından Antik Yunan'dan beri nispeten yaygındı) ve batıda Asya'ya doğru ilerlemek için Dünya'nın yuvarlaklığından faydalanmayı öneren ilk insan değildi. Bunun yerine, öne çıkmasını sağlayan şey yanlış bir inançtır: Kolomb, dünyanın gerçekten çok daha küçük olduğuna ve Asya'ya bir arka kapı oluşturmanın çağdaşlarının tahmin ettiğinden çok daha kolay olacağına inanıyordu. İsabella ile Ferdinand, ona hem finansman desteği hem de kraliyet imtiyaznamesi verdi ve Kolomb, 1492'de de günümüzdeki kadar delilik sayılabilecek bir işe girişerek Japonya'ya ulaşmak üzere batıya doğru yelken açtı. Doğru okudunuz, İspanya'dan.
Sayfa 124Kitabı okudu
-Yahu Mahmut, senin ikide birde anlattığın o Kristof Kolomb neresini aramıştı? -Hindistan’ı -Neresini buldu? -Amerika’yı -Hey gidi gençlik hey! Ben de senin yaşında iken neler de neler ummamıştım. İş aramaktan Hindistan’ı aramaya vakit mi kaldı? Bula bula Amerika’yı değil, işte yetmiş senelik denizciliğimin sonunda, bu ıslak ve sulak başaltı. Ne olacak? Hep doğum ölüm. Hapishane, hastalık, hastane, zelzele, kıtlık ve harp dünyası. Yürekler acısı yalancı dünya.
Sayfa 185Kitabı okudu
Emin olun, Kristof Kolomb Amerika'yı keşttikten sonra degil, keşfetmek üzereyken mutluydu.
Sayfa 492Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.