Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Komşuda ki kriz bizdede var artık. Ama beraberlik yok olmakta.
14 Ağustos gecesi adanın en bilinen olayı Panagiria yortusu için şehir meydanında bir eğlence vardı, belediye bir tezgah kurmuş, meşrubat, su ve şiş kebap dağıtıyor, tezgahın arkasında adanın sempatik belediye başkanı Pavlos Panagiris şef garsonluk yapıyor. Meydanda horon çekiliyor, papaz ise bir köşede. Herkes orada; İtalyan Prensesi Ascania, adadaki birliğin albayı, yarbayı ve eşleri, öbür adalardan gelenler hepsi bu çemberin içinde; çeşitli katmanlar el ele dans ediyorsa ve bedava içecek buldum diye Taksim Meydanı’na gelenler gibi cıvıtmıyorlarsa, bazı noktalarda elli yıl ileride olduklarını düşünmek gerekir. İnsanlar sadece monoton bir müzikle el ele tutuşup horon oynamakla kalmadılar; bizim harmandalına, çiftetelliye benzeyen danslarını adanın okumuşu da balıkçısı da ortaya çıkıp mükemmel biçimde icra etti. Komşular kadını erkeği ile folklorlarını çok iyi yaşatıyorlar. Bizde kaybolan Karagöz de yaşıyor. Karagiozis tıpkı bizim 18. asrın Karagözü gibi toplumsal ve siyasal bir tenkit aracı olarak devam ediyor. Bunu bizim de sürdürmemiz gerekirdi. İtalyan dostumuz Prenses Ascania Spadafore “Şimdi Madam Merkel bu eğlenceyi görse “Verdiğimiz paraları saçıp savuruyorlar’ derdi, aklı o kadar işte” diyor, haklı. Horon çekenlerin arasına bir ara ben de katıldım. Demokrasi kültürü için çok ciddi kurumlar ve gelişmeler lazım ama hep bir arada edepsizlik yapmadan horon çekmeyi bilmek de gerekli bir âdet, o akşam bunu gözledim. Komşudaki kriz burada yok ama orada olan çevreyi koruma, yaşamayı bilme gibi bazı özellikler de yok.
Sayfa 168Kitabı okudu