...Üç nokta… Ya üç nokta… üç noktanın hikayesini hiç duydunuz mu? … “Üç noktanın ima ettiğini, yeri gelir, bütün bir edebiyat açıklamaktan aciz kalır. Hiç bir harf ve hiçbir kelime üç noktanın ima ettiğini kucaklayamaz… O bunu biliyordu, askere giderken eşiyle son kere yalnız kaldığında demişti ki: “Eve gönderdiğim her mektubun sonuna üç tane
Çok yazmak istiyorum, türkçem yetmiyor. Saatlerce yüzmek istiyorum, yaz gelmiyor. Bir an önce okulu bitirmek istiyorum, hocalar köstek oluyor. Son ses müzik dinlemek istiyorum, komşular huylanıyor. Ezberle eğitilmemek istiyorum, sistem karşı çıkıyor. İstediğim siteye girmek istiyorum, engelleniyor. Teknolojiyi sevmiyorum, hep karşıma çıkıyor. Üzülmek istemiyorum, benle inatlaşıyor. Yaşamak istiyorum, ölüm göz kırpıyor.
Reklam
Dünyanın en hayalperest kişileri en iyi komşular oldular. Susmayı öğrendikleri için...
Töre ,namus,kıskançlık cinayeti dendi yıllar boyu...Töre deyince bir durdu toplum;namus deyince sustu komşular; kıskançlık deyince aşk dediler... Öyle dediler,böyle dediler... Bir türlü '' Bal gibi de cinayet'' demediler.Sanki töre olunca bu kadının kaderiydi.Sanki namus olunca ölüm kadının hak ettiğiydi. Küçücük kızlarımız oyuncak bebek görmeden, kendi bebeğini aldı kucağa; saçını babanın eli okşamadan ,her yerine dokundu bir başka adam; öğretmen yüzü görmeden kayınbaba, kayınvalide gördü gözleri...( Melda Onur-İstanbul Milletvekili)
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı 2 yıldır ki okumuş bulunuyorum. Aklımda yalnızca olayların akışı ve sonuç kaldı. Karakterlerin isimlerini sorarsanız hiç birini hatırlayamam. Kısaca aklımda kalanlardan özet geçmem gerekirse: Elhan Elatlı`nın yaratdığı Kanbay Kasımlı adlı detektivi var. Çok az konuşan, insanlarla pek içli dışlı olmağı sevmeyen, her kesin pek sevemeyeceği karakter. Yine onun işi araştırmasıyla olayların içine giriyoruz. Bir aileye gece misafir geliyor. Ve her şey bundan sonra başlıyor. Akşam iş dönüşü kadın eve gelince kocasını kapının önünde ölmüş görüyor.(Çok feci bir şekilde.) Misafirse ortalıklarda yok. Misafirin kim olduğunu da sorarsanız kocası ölen kadının erkek kardeşi... Kanbay Kasımlı ve polisler olayları araştırmağa başlıyor. Haliyle de detektiv ve polis arasında çekişmeler de yaranıyor. İşin içine bi de yan komşular karışınca cinayet esrarengiz hal alıyor. Seçilmiş ceza ne demek derseniz? Sonu hiç ummadığınız şekilde sonuçlanıyor derim. Spoiler vermek istemiyorum ama okursanız çok şaşırıp, yazarın düşünce tarzına hayran kalacağınıza eminim.
Seçilmiş Cəza
Seçilmiş CəzaElxan Elatlı · Elgün · 2013447 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ali Bayram - Arsine Yorumum: Kitap bitti bende bittim.. Bu ne hüzünlü öyküdürr bu nasıl bir yaşam hikayesidir?? Neden her koyun kendi bacağından asılmıyor da sürü şeklinde asılıyor? Suçu günahı olmayanların hayatı neden kötü oluyor? Aşk vicdandan vazgeçişmidir ki intikam uğruna sevdiceğinin ailesini yaksın? Dini inancı veya ırkı farklı olan iki
Arsine
ArsineAli Bayram · Deva Yayıncılık · 2014234 okunma
Reklam
Hayatlarımız en azından bir yönden filmlere benzer.Ana karakterler, aile bireylerinden ve arkadaşlardan oluşur.Yardımcı rollerde komşular, iş arkadaşları, öğretmenler ve tanıdıklar vardır. Ufak rollerde süpermarkettei güzel gülüşlü kasiyer kız, semtin barında çalışan dost canlısı barmen, haftada üç gün gittiğiniz spor salonunda birlikte egzersiz yaptığınız adamlar sayılabilir. Bunların yanı sıra binlerce figüran vardır -her hayattan, süzgeçten akıp giden su gibi geçerler, sadece bir kez görülüp bir daha karşınıza çıkmazlar.
Kitap Okumanın Faydaları -Okumak sizi daha iyi bir konuşmacı yapar. Kendinizi daha kolay ifade edersiniz. -Hafızanızı güçlendirir ve alzheimer olma riskinizi düşürür. -Komşular asla kitaplarınızın fazla gürültülü olduğundan yakınmaz. -Empati kabiliyetinizi geliştirir. -Farklı durum ve olaylar karşısında nasıl davranacağınız konusunda fikriniz olur. -Vizyonunuz, ufkunuz ve hayal gücünüz genişler. Farklı açılardan bakmayı öğrenirsiniz. -İzah kabiliyetiniz kuvvetlenir. -Kitaplar en kuvvetli silahtır. -Algı hızınız artar. -Paragraf soruları vız gelir. -Kitapların şarjı bitmez, dolayısıyla sizi yalnız bırakmazlar. -Son olarak: dinozorlar okumuyordu bakın onlara ne oldu.
20 yaşında ben, 35 yaşımda ben, 40 yaşımda ben ve bugünkü ben dördümüz. Birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum. Kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim. Yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu. Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi. Yatıştırayım dedim. “Sen karışma moruk” dediler. Büyük hır çıktı. Komşular alttan üstten duvarlara vurdular. Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı. Evin de içine ettiler. Bende kabahat. Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine … CAN YÜCEL
LOJMAN Lojmanda oturmak ayrı bir yaşam tarzı. Herkesin kocasının aynı işi yaptığı bir aileler topluluğu bu. Çalışmayan kadınlar için standart bir hayat: Sabah aynı saatte, hatta aynı dakikada evinden çıkan üniformalı kocalar, pencereden kocalarının servis araçlarına binişini seyreden kadınlar, öğleye kadar ev işleri, öğleden sonra kadın
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-2/Kitabı okudu
Reklam
EŞEK KUYUYA DÜŞER Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır. En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar verir. Bütün komşularını yardıma çağırır. Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser. Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra, çiftçi kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır. Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp, koşarak uzaklaşır! Hayat üzerinize hep toprak atacaktır; her türlü pislik ile. Kuyudan çıkmanın sırrı, bu pisliği silkeleyip bir adım yükselmektir. Sıkıntılarımızın her biri bir adımdır. En derin kuyulardan bile yılmayarak, usanmayarak çıkabiliriz. Silkelenin ve biraz daha yukarı çıkın. Okunmaya Değer Hikayeler Facebook sayfasından alıntıdır.
Değerli Aysel Doğan Hanımefendi'nin izni ile, yaşamından ufak bir kesiti paylaştığı kitabını buraya da taşımak isterim. Kitap basında tükenmiş, sponsor bulunamadığı için tekrar basıma verilememiştir. Kaydedip pdf dosyası yapabilir, çıktı alabilirsiniz. ilk baskı ismi; 'anılarım, acılarım ve şizofreni' ikinci baskısı ise; '18 yaşında uyudun 29
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.