ÜNİVERSİTE senelerden üniversitenin ilk yılları.okula ilk adım atışımda ""ben de sonunda üniversiteli oldum,değişecek miyim,buraya alışacak mıyım,hayatımda ilk defa ailemden ayrı bir dam altında uyuyacağım ve de bütün bir sene boyunca ve de tek başıma..off mu desem oh mu desem.konuşsam ağzım büyür mü,korkunç mu ,daha mı mutlu" gibi
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Hayvanlar üzerinden baskıcı rejimleri eleştiren bir kitap. Rusya devlet adamı Josef Stalin'i eleştirmek için yazılmış olsa da, günümüzde gerçekleşen siyasi durumları yansıttığından güncelliğini yitirmeyen ve koruyacak olan bir eser. Arka bahçelerinde bitmeyen proje gibi Dünya'da baskı altında olan ülkelerin senelerdir devam eden, ümit bağlanan, benzer projeleri mevcut. İnsan içindeki iktidar duygusunun otorite ile birleşince baskıcı ve acımasız diktatörlüğe dönüşümü çok iyi anlatılmış. Komünizm eleştirisi olsada tüm siyasi iktidarların eşitlik, özgürlük ve inanç gibi kullanılan kavramların otoriteyi sağladıktan sonra kendi menfaatleri doğrultusunda nasıl değiştirildiğini gözler önüne seriyor. Orwell'in 1984 adlı kitabının ardından okudum Hayvan Çiftliğini. Hayvan Çiftliği'nde devrimin nasıl olduğunu, devrimin yolundan saptırılarak eski yönetimden daha çok baskı altına alınan toplumun ilk durumlarını, 1984'de de devrim yılların unutulduğu, özgürlüklerini yitiren toplumun durumunu anlatıyor. İki kitap seri olmasada bence ilk önce Hayvan Çiftliği okunursa daha anlamlı olabilir. Herkesin okumasını tavsiye ederim.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,2bin okunma
Reklam
349 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Kitap günümüzden 25 sene önce yazılmış. Ancak unutmakta olduğumuz hatta farklı şeyler düşünmeye başladığımız moskof hakkında uyarıcı bir kitap. Bunun yanı sıra günümüzde ahlaksal çöküşümüzün birçok nedenlerinden biri de komünizm ve türevleridir. İşte bu çöküşü gördükçe keşke milletçe Ruslar tarafından eziyet görsek de ahlak olarak eskisi gibi kalsak demeden edemiyor insan.
Moskof
MoskofNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2007181 okunma
180 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Önyargıdan hiç hoşlanmadığım gibi, istemsizce duyulan önyargıların kırılmasından da bi o kadar hoşlanırım. "Kendiliğinden" de önyargıya kurban giden bir kitap olarak yaklaşık bir yıl okunmayı bekledi kitaplığımda. Ama bana kalırsa bazı kitapların bir okuma zamanı vardır ve vakti geldiğinde isteseniz de istemeseniz de siz kitaba gitmezsiniz kitap size gelir ve şöyle der; "artık okunma vaktim geldi dostum!" :) Sözün özü, çok güzel bir kitaptı. Çoğunlukla tek karakterin etrefında dönen ve tek mekanda geçen bir kitaptı. Bu tarz kitapları, okuyucuyu sıkmadan kurgulamak zordur ancak çok çok başarılıydı. Düşünce yönünden zengin ve derin bir kitaptı. Kapitalizm, komünizm, anarşizm gibi sistemler dört duvar arasında mücadele veren bir mahkum üzerinden anlatılmış ve eğer ki ideoloji zincirlerini kıymetli birer kolye gibi boynunda taşımaktan memnuniyet duyan bir insan değilseniz o mahkumu çok seveceksiniz demektir.
Kendiliğinden
Kendiliğindenİbrahim Üstündağ · Yazarın Kendi Yayını - İbrahim Üstündağ · 20152 okunma
Emekli Teğmen Nazım Ata’nın karşılaştığı işlemler de oldukça ilginçtir. Nazım Ata Ankara’da 28’inci Tümen’ de görevliyken, bazı ‘’sayın muhbir vatandaşlar’’ tarafından ihbar edilir. Devir 12 Mart devridir. Genç Teğmen hemen tutuklanır. Suçların arasında ikisi çok ilginçtir. Birisi;’’sosyalist düzende müteahhitliğin bulunmadığını’’ söylemesi İkinci suç da, Klasik müzik dinlemesidir. ‘’Hiç insan klasik müzik dinlediği için komünist sayılır mı’’ diye düşünmeyin. Teğmen Nazmi Ata, Gürbüz Özdemir adlı bir yüzbaşıyla, Hüseyin Akdağ adlı, bir asteğmen, tarafından ihbar edilmişti. Yüzbaşı Gürbüz Özdemir’in ihbarı şöyleydi: -Teğmen Nazmi Ata , Şopen falan dinlemiş… Şopen de acaba Marksist- Leninist miydi? ‘’Şope’in kimlik tespiti’’ yapılırdı, fakat şu ‘’falan’’ kimdi? Belki bu teğmen ‘’falan’’ adlı kompozitörü dinleyerek komünizm propagandası yapmış - tı?
Kapitalizm, benim gözümde solun bir yüzü, komünizm öbür yüzüdür. İnsan olan derim tükürsün ikisinin de suratına.
Reklam
İSLÂMLIKTA MAL
Kapitalist düzende, malın üzerinde tek katlı bir mülkiyet vardır : Kişinin mülkiyeti. Bu mülkiyette kişiyi bağlıyan yine kendisidir. Kendisinin üstünde bu mülkiyete dokunacak başka hiç bir güç yoktur. kişiyle malı birbirine öyle kaynaşmış birleşmişerdir ki onları birbirinden ayırmak mümkün değildir kapitalist düzende kişi kişi değil mal kişi
705 syf.
8/10 puan verdi
kitap inanılmaz uzun ve kahredici. yeter artık ölsün birileri de bitsin diyorsun, sanki içine 5-6 tane kitap kaçmış bir ansiklopedi :) kitabı kendimece kategorize edersem genel olarak sistemsel ve insani değerler üzerine inanılmaz eleştiriler var. insani değerler (bu sistemsel eleştirilerin alt başlığı da olabilir): içki, tefecilik, fuhuş,
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022158,6bin okunma
İki komünizm arasında ayrım yaptığımıza göre, anarşi ile anarşizm arasında da ayrım yapmalıyız. Anarşi hiçbir yöneticinin olmadığı bir toplum durumudur; yönetim yoktur. Bu kavram, başka aşağılaycı sıfatların yanı sıra "arkaik" ve "ilkel" de denen toplumlarla açıkça bağlantı içindedir. Anarşizm, 19. yüzyılda Avrupa'da ortaya çıkmış, anarşi fikriyle bağlantılı olan, fakat aynı zamanda insan özgürlüğünü ve bireyciliği en üst düzeye koyan daha kapsamlı, öz-bilince dayalı bir değerler kuramının parçası ve sonucu olan sosyo-politik bir kuramdır. Böylece, anarşist teoride ilk önerme, Josiah Warren'in bireyin egemenliği dediği şeydir ve bunu, yönetim ve devletin bireyin özgürlüğünü ezdiği, dolayısıyla bunların lağvedilmesi gerektiği önermesi izler. Fakat, aynı zamanda, anarşistler baskıcı olarak nitelenen diğer kurumların lağvedilmesini de isterler: Kilise, patriarkal aile ve "irrasyonel" otoriteyi kutsayan herhangi bir sistem buna dahildir. Anarşist teori eşitlikçidir, hiyeraşi karşıtıdır ve ademi-merkeziyetçidir. "Irka, renge, inanca" ya da cinsiyete dayalı herhangi bir ayrımcılığa her zaman karşıdır. Anarşistler muhtemelen kadın özgürlüğünün ilk savunucularıdır.
Rüstem Hamzatbekov
Gaydar'ın babası Rüstem Hamzatbekov otuz sekiz yıl demiryollarında çalıştıktan sonra yorgun bir beden ve hâlâ unutamadığı karısının hediyesi olan kırık bir kalple emekli olmuş, Almatı’daki küçücük evine kapanmıştı. Gaydar'dan sonra iki çocuğu daha gitmişti Moskova’ya; abileri onlara göz kulak oluyordu. Yaşlı adam, Sovyetler Birliği dağılıp
Sayfa 232 - İmparatorun babasına dairKitabı okudu
Reklam
"Hayvan aç kalınca öldürür, insan ise ülküsü için, bir düşünceye inandığı için. Nedir bu düşünceler? Akılsızca, budalaca şeyler! Din yaymak için yapılan savaşları düşün.İspanyollar Güney Amerika'da on binlerce İnka'yı öldürürken, Katolik dinini yayacağız, diyorlardı. Stalin yirmi beş milyon insanı öldürtürken, komünizm güçlensin istiyordu. Hitler altı milyon Musevi'yi gaz odalarında zehirletirken, sadece benim ırkım,diyordu. George bütün bunlar akılsızlık ve budalalıktan başka nedir? Hiçbiri başarıya ulaşmamış,sadece milyonlarca insan ölmüştür.Tarihte insan öldürmekle hiçbir zaman başarıya ulaşılmamıştır! Aksine, Katolik dini dünyada etkisini yitirmeye başlamış, tarihin en büyük savaşında elli beş milyon insan hayatını kaybetmesine rağmen Almanya parçalanmış,Hitler ölmüştür. Stalin'e gelince. Yirmi beş milyon insanın ölmesi ne komünizme,ne de Stalin'e yaramıştır. İnsan öldürmek hiçbir zaman, hiç kimsenin işine yaramamıştır! İnsanlar hemcinslerini öldürmekle sadece budalalık yapmıştır..."
Sayfa 173Kitabı okudu
Savaşlar gereksizdir, fakirlik gereksizdir. Yeterince paramız yeterince kaynağımız var ama dünyanın kaynaklarının yüzde yetmişi savaşa harcanıyor. Bu yüzde yetmişin insanlığa ölüm getirmeye harcanmasına engel olunsa, kimsenin daha az zengin hale gelmesine de gerek olmayacak. Tüm fakir insanların yaşam düzeyi yukarı çekilebilecek. Marx'ın fikirleri, Lenin, Stalin ve Mao'nun fikirleri. Onla En tüm felsefesi zengin insanları fakir insanların seviyesine indirmek üzerine kurulu. Onlar buna komünizm diyor, bense apalık Benim düşüncem tüm fakirleri gitgide yükseltmek Ve onları en zenginlerin düzeyine taşımaktır. Fakirliğe gerek yok. Ayrıca sınıflara ayrılmamış bir toplumum olacak ama bu toplum Zengin insanlardan oluşacak.
Sayfa 68 - OmegaKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.