Sahi, cumhuriyeti bu kez kimler ilan etmişti? Burjuvalar ve küçük zanaat erbabı... Çoktan beri mi cumhuriyetçi olmuşlardı? Toplumu kargaşaya sürükleyen ve kendileri için, bu korkunç komünizme giden ilk adım olarak gördükleri cumhuriyetten en çok ürken onlar değil miydi?
Sayfa 286 - Yapı Kredi Yayınları
Türkiye'de İslamcı hareketler 1950 sonrası Demokrat Parti iktidarında Türkiye'nin Amerikanize edilmesiyle başlıyor. İslamcı kaynaklar bile bu süreci, "Bundan önce Türkiye'de İslam vardı ama İslamcılık yoktu," diye işaretliyorlar. Bu saptama bizi zamanla olgunlaşıp gelişecek olan "siyasal İslam" kavramına götürüyor elbet. O dönem ortaya çıkan gruplar, akımlar bazı dergiler, dernekler etrafında şekilleniyor. Tüm yurt sathında tarikatlar güçleniyor. Başta İstanbul olmak üzere bazı şehirlerde milliyetçi, muhafazakar, dindar kesimden insanların yönetimdeki derneklerde bir araya geliyorlar. Daha sonraları iyice şekillenip güçlenecek olan bazı dini ve millî grupların fikri ve ideolojik cephesini oluşturmada bu kurumlar etkin rol oynuyorlar. İslamcı hareketin ikinci yükseliş hamlesi ise 12 Eylül askeri darbe sonrasına denk geliyor. ABD'nin Orta Doğu'da kukla hükümetler aracılığıyla ılımlı İslam iklimi yaratma fikri, bölge ülkeleri için çizdiği bu kader projesi Türkiye'de de adım adım uygulanıyor. 80'lerin karanlık yıllarında sürdürülen komünizme karşı mücadele kapsamında İmam Hatip liselerinin yurt sathında yayınlaştırılması önem kazanıyor. Hapishanelerde din dersleri veriliyor, on sekiz yaşından küçük tutuklulara hapishanelerde zorla namaz kıldırılıyor.
Sayfa 99 - Metis Yayınları
Reklam
Türkiye'de İslamcı hareketler
"Türkiye'de İslamcı hareketler 1950 sonrası Demokrat Parti iktidarında Türkiye'nin Amerikanize edilmesiyle başlıyor. İslamcı kaynaklar bile bu sü­reci, "Bundan önce Türkiye' de İslam vardı ama İslamcılık yoktu" diye işaretliyorlar. Bu saptama bizi zamanla olgunlaşıp gelişecek olan 'siyasal İslam' kavramına götürüyor elbet. O dönem ortaya çıkan gruplar, akımlar bazı dergiler, dernekler etrafında şekille­niyor. Tüm yurt sathında tarikatlar güçleniyor. Başta Istanbul ol­mak üzere bazı şehirlerde milliyetçi, muhafazakar, dindar kesim­den insanların yönetimindeki derneklerde bir araya geliyorlar. El altından devletin örtülü ödeneğinden besleniyorlar. Daha sonra­ları iyice şekillenip güçlenecek olan bazı dini ve milli grupların fikri ve ideolojik cephesini oluşturmada bu kurumlar etkin rol oy­nuyorlar. İslamcı hareketin ikinci yükseliş hamlesi ise 12 Eylül askeri darbe sonrasına denk geliyor. ABD'nin Ortadoğu'da kukla hükümetler aracılığıyla ılımlı İslam iklimi yaratma fikri, bölge ül­keleri için çizdiği bu kader projesi Türkiye' de de adım adım uy­gulanıyor. 80'lerin karanlık yıllarında sürdürülen komünizme kar­şı mücadele kapsamında İmam Hatip liselerinin yurt sathında yay­gınlaştırılması önem kazanıyor. Hapishanelerde din dersleri veri­liyor, on sekiz yaşından küçük tutuklulara hapishanelerde zorla namaz kıldırılıyor."
Sayfa 156 - Metis Yayınları / İlk Basım: Ekim 2023Kitabı okudu
"Hafızaları tazelemek için bilinenleri de içeren kısa özet geçeyim," diyerek söze başlamıştı: "Türkiye'de İslamcı hareketler 1950 sonrası Demokrat Parti iktidarında Türkiye'nin Amerikanize edilmesiyle başlıyor. İslamcı kaynaklar bile bu süreci, 'Bundan önce Türkiye'de İslam vardı ama İslamcılık yoktu,' diye işaretliyorlar. Bu saptama bizi zamanla olgunlaşıp gelişecek olan ‘siyasal İslam’ kavramına götürüyor elbet. O dönem ortaya çıkan gruplar, akımlar bazı dergiler, dernekler etrafında şekilleniyor. Tüm yurt sathında tarikatlar güçleniyor. Başta İstanbul olmak üzere bazı şehirlerde milliyetçi, muhafazakâr, dindar kesimden insanların yönetimindeki derneklerde bir araya geliyorlar. El altından devletin örtülü ödeneğinden besleniyorlar. Daha sonraları iyice şekillenip güçlenecek olan bazı dini ve milli grupların fikri ve ideolojik cephesini oluşturmada bu kurumlar etkin rol oynuyorlar. İslamcı hareketin ikinci yükseliş hamlesi ise 12 Eylül askeri darbe sonrasına denk geliyor. ABD 'nin Ortadoğu'da kukla hükümetler aracılığıyla ılımlı İslam iklimi yaratma fikri, bölge ülkeleri için çizdiği bu kader projesi Türkiye' de de adım adım uygulanıyor. 80'lerin karanlık yıllarında sürdürülen komünizme karşı mücadele kapsamında İmam Hatip liselerinin yurt sathında yaygınlaştırılması önem kazanıyor. Hapishanelerde din dersleri veriliyor, on sekiz yaşından küçük tutuklulara hapishanelerde zorla namaz kıldırılıyor."
Sayfa 156 - Metis Yayınları, İlk Basım, Ekim 2023Kitabı okudu
Masonik Hiyerarşi _LUCİFER(İblis) : Mason İlahı _RT : 3 Kabbalistten oluşan En Üst Komuta Kademesi. (Tüm ezoterik bilgilere sahip Baş Hamam ve iki yardımcısı) ___ _13’ler Kraliyet Konseyi (Varlıklı Aileler) _33’ler Konseyi (Kıdemliler) _300’ler Konseyi - SANHEDRİN En Üst Yönetim Meclisi(Olimposlular) ___ _B’NAI B’RITH & BILDERBERG
_İnsanca yaşamanın tek yolu, insanlığa düşman olan şeylerle savaşmaktır. _Kapitalist üretim biçiminin ekonomik yasalarının, sosyalist üretim biçiminin öncüsü olduğunu ve sınıf mücadelesinin kapitalist toplumsal üretimden köken aldığını ortaya koymak amacıyla siyasi ekonomi olarak kapitalizmin eleştirel bir analizidir. _Ne kadar az yer, içer,
Reklam
Molotov-Ribbentrop Paktı’nın komünizme yararları aşikârdi. Kapitalist dünya, yakında korkunç bir savaşın pençesine düşecek ve SSCB, görünürde çaresiz düşmanlarına karşı, topraklarin batiya doğru genişletebilecekti. Stalin'in tek yapması gereken, Almanya ve rakiplerinin kesin bir avantaj ele geçirmesini engellemekti. Taraflar birbirlerini, ölümüne verilen mücadelede tükettikten sonra komünizmin orduları uygun adim yürüyerek kapitalist dünyayı kıskaça alabilecekti.
Bilim Üreten Üniversitelere neden saldırılır?
Sevgili Gençler! Üniversite yerleşkesinin dışına çıkıp ülke genelinde olup bitenleri görüp kavramadan, Kaçak Saraylı Caligula ve avanesinin okulunuza, dolayısıyla da size neden saldırdığını anlayamazsınız... Kayyum Rektör Melih Bulu'nun misyonunu anlayamazsıniz. ABD, Ingiltere ve Siyonist İsrail tarafından Türkiye'de iktidar tepesine
Büyük Yürüyüş - 6
Sabina'nın içten içe komünizme isyan edişinde etik olmaktan çok estetik bir nitelik vardı. Onu tiksindiren komünist dünyanın çirkinliğinden (inek ahırlarına dönüştürülmüş şatoyu yıkıntılarından) çok, bu dünyanın takılmaya çalıştığı güzellik maskesiydi - başka bir deyişle komünist KİSTCH'i. Komünist KİSTCH'nin en iyi örneği 1 Mayıs denen törendi. İnsanların hâlâ heyecan duyabildikleri ya da heyecan duyarmış gibi yapabildikleri günlerdeki 1 Mayıs resmi geçitlerini görmüştü Sabina. Kadınların hepsi kırmızı, beyaz ve mavi bluzlar giyer ve balkonlardan ya da pencerelerden onları seyredenler, yürüyüşçülerin oluşturduğu beş köşeli yıldız, kalp ya da harf gibi çeşitli biçimleri seçebilirlerdi. Her gruba eşlik ederek uygun adım gitmelerini sağlayan küçük bando mızıkalar vardı. Bir grup üzerinden geçilen platforma yaklaşırken, en bezgin suratlar bile, sanki gerektiğince sevinç dolu ya da daha kesin söylemek gerekirse, gerektiğince uzlaşma içinde olduklarını göstermek ister gibi ağızları kulaklarına vararak gülümserlerdi. Sadece komünizmle olan politik uzlaşmalarının dışavurumu değildi bu; hayır, onlarınki varolmanın kendisi ile uzlaşmaktı. 1 Mayıs töreni esinini, varoluşla kesin uzlaşma denen o derin kuyudan çekip çıkarıyordu. Resmi geçidin yazılmayan, söylenmeyen sloganı, "Yaşasın komünizm!" değil, "Yaşasın hayat!"tı. Komünist politikanın gücü ve kurnazlığı bu sloganı kendine mal edebilmesinde yatıyordu. Çünkü komünizmin savlarına metelik vermeyen insanları komünist resmi geçide çeken bu budalaca totoloji ("Yaşasın yaşam") idi.
Sayfa 267 - CanKitabı okudu
Onlara imrenmezdi çünkü insan başkasının yaptığı şeye yeteneği olmadığını düşünüyorsa imrenmez. Nadiren bir terzi, tüm dünyaca tanınan bir astronota imrenir. Hayvancılıkla uğraşan biri nadiren kayaları delen bir makinistin adını gazetelerde görünce haset eder. Nadiren bir tornacı bir maden fırını ocakçısını kıskanır. İmrenme daha çok eşit güç ve yetenekte insanlar arasında olur; tornacı tornacıya imrenir. Fakat eğer insan, tüm ülkeyle beraber ileriye doğru bir adım atıyorsa, tüm kalbiyle komünizme doğru yürüyorsa, bu imrenme, başarıya ulaşmak için çalışmaya, onu yoldaşlarının arkasından gitmeye, onlara yetişmeye zorlar.
Sayfa 293Kitabı okudu
Resim