Kendi durumunu ümitsiz gören her komutan teslim olmayı isteseydi, hiçbir zaman savaş kazanılamazdı.
Sayfa 122Kitabı okudu
Lenin Türkiye'de olup bitenleri çok iyi biliyordu:
"Mustafa Kemal Paşa, tabii ki sosyalist değildir," diyordu Lenin, "ama görülüyor ki, iyi bir örgütçü, yetenekli bir komutan, burjuva-ulusal devrimini yürütüyor, ilerici bir insan, akıllı bir devlet adamı. Bizim sosyalist devrimimizin önemini anlamış olup, Sovyet Rusya'ya karşı olumlu davranıyor. O, istilacılara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına, padişahı da yardakçılarıyla birlikte silip süpürceğine inanıyorum.
Sayfa 28
İngiliz komutan General Harington, emri altındaki 22 bin askerin korumasız durumunun farkındaydı63 ve daha fazla beklemek istemiyordu. Depolarındaki mallar Türk Kızılay kuruluşuna inanılmaz ucuz fiyatlarla satıldı. İngiliz Ordusu, yaklaşık 600 bin sterlin değerindeki malzemesini 32 bin sterlin karşılığında sattı. Bir İngiliz topçu bataryası, çadırları Türklere satılmış olduğu için Anadolu' daki son gecesini açık havada yatarak geçirmek zorunda kaldı. Devir teslim töreninden önce Coldstream Muhafızları çizmelerinin tümünü bir Türk alayına verdi. Harington'ın düzenlediği tören 2 Ekimde yapıldı. İngiliz Muhafız Birlikleri limana doğru yürürken, Harington Türk bayrağını selamladı ve Coldstream bandosu 'Çok Yaşa Mustafa Kemal Paşa' marşını çaldı.64 Bu marş Büyük Savaş sırasında 'Çok Yaşa Enver Paşa' adıyla bestelenmişti. 6 Ekimde bayraklar ve çelenklerle süslenmiş olan İstanbul'a Türk ordusu girdi. - 1923 -
“Anne ben hakikatin dışına çıkamıyorum! Neden başka bir şey söylemeli?”
“ Oğlum, bana sorun şuymuş gibi geliyor: İnsanlar neden hakikati kaldıramaz? Birincisi, çünkü hakikat onları hayal kırıklığına uğratır. İkincisi, çünkü hakikat genelde çıkardan yoksundur. Üçüncüsü, çünkü hakikatin asla doğru görünümü yoktur — yalanların çoğu çok daha iyi hazırlanmıştır. Dördüncüsü, çünkü hakikat yaralar. Barışı yarayacağını sanarak savaşta komutan olmanı istemiyorum.”
“ Anne, ne yapmalı? Yalan mı söylemeli?”
“ Hayır, susmalı. Sessizlik, asla ihanet etmeyen bir dosttur.”
Sayfa 56Kitabı okudu
Kitaba ilişkin görüşlerim
MÖ 500’ de Çinli komutan Sun Tzu tarafından yazılmış bu nadide eseri okuduğum için çok şanslıyım. Kitapta belirtilen taktik ve stratejilerin bir çok muhaberede kullanılması bu kitabın dönemin komutanları tarafından okunduğuna inanmamı sağladı. Sezar ile Pompey arasındaki Pharsalus savaşında, Emir Timur ile Yıldırım Bayezid arasındaki Ankara Muharebesinde, Yavuz Sultan Selim’in Memlüklüler ile olan savaşı öncesinde Sina çölünü geçmesi sırasında, Büyük İskender ile Darius arasındaki İssos muharebesinde, Kanuni Sultan Süleyman ile Layoş arasındaki Mohaç muharebesinde, Cengiz Han ile Celaleddin Harezmşah arasındaki İndus muharebesinde ve sayabileceğim daha birçok savaşta bu kitapta bahsedilen stratejiler uygulanmış. Her okur severe bu kitabı tavsiye ederim. Kitapta belirtilen stratejileri sadece muharebeler için değil gündelik hayatımızdaki olaylar içinde göz önünde bulundurup uygulayabiliriz.
What kind of characteristics should a commander have?
Bir komutan hem sakin olmalı ve derin düşünmeli hem de disiplinli ve adil olmalıdır. Subaylarının ve askerlerinin gözlerini ve kulaklarına yanıltmalıdır ki onlar bilgisiz kalsınlar. Komutan uygulamalarını, planlarını değiştirerek başkalarının anlamasını engeller. Yerleşkesini değiştirerek ve dolambaçlı yol alarak başkalarının amacını tahmin etmesini engeller. Komutan savaş için emir verdiğinde, yüksek bir yere çıkılınca kullanılan merdiven atılmış gibi davranmalıdır. Askerleri vasalların topraklarına ilerlerken yaydan çıkmış gibi olmalıdır. Gemilerini yakar ve pişirme kaplarını kırar; Askerlerini bir koyun sürüsü çobanı gibi yönetir, askeri nereye sürerse onlar o yöne gider. Hiç kimse ordunun nereye gittiğini bilmez. Ordusunu toplayıp askerlerini tehlikeye atılbilmesini sağlayarak cesurca savaştırmak, komutanın işidir. Dokuz çeşit araziye uygun farklı taktikler, saldırma veya savunma taktiklerinin uygunluğu ve askerlerin davranışları kesinlikle hesaplanmalıdır.