Tehlikelere alışkanlık, kazanılması kolay olmayan ruhsal durum bile esasında bir alışkanlık olmayıp kendimizi zorlayarak edindiğimiz, her an tehlikeye hazır olma becerisidir. Tehlike ne denli çok yinelenirse yinelensin, onunla burun buruna gelince gene de irkiliriz.
İnsanı savaş bile düşünmek gerçekliğinden alıkoyamaz, uzaklaştıramaz. Savaş sürerken de bitince de her zmaan düşünmeliyiz.
Herkesin kendine göre avundurma yolları vardır. Kimi insan gerçekleri yarı kapalı gözle gören, hüzünlü, iyimser bakışlardan hoşlanır.
İnsanın başkasını aldatması ile kendi kendini aldatması arasındaki uçurum neredeydi?
Yaşanan olaylardan içimizde bir tortu kaldığını ileri sürerek, bundan en kötü şeymiş gibi acı acı dert yanarız. Oysa bu tortuyu karıştırıp ruhumuzun dibini bulandırdılar mı asıl kötüsünü o zaman görürüz.