Kitap İstanbul'da tarihi Bizans kalıntılarından esinlenerek yapılan, Konstantiniyye Oteli'nin açılışı için gelen seçkin kişiler üzerinden kaleme alınmış. Bu açılışta bulunan davetliler ve çalışanlar farklı kültürden farklı insanlar. Açılış için gelen konukların masalarına misafir olup hikayeler dinliyoruz.
Livaneli, otelin açılışına davet edilen konuklardan yola çıkarak bütün İstanbul'a, sonra da tüm Türkiye'ye ayna tutmuş. Devlet kurumlarında dönen kirli işler, aşklar, acılar, kesişen yollar, Gezi Parkı olayları, Roboski olayı, İşid, Madımak olayı, mezhep farklılıkları, geçim sıkıntıları, hastalıklı düşünceler, hakim davaları, cinsel yönelim, sosyete, astral seyahat, menfaat, adalet, çarpık hayatlar, iktidar savaşı, kadın cinayetleri, zengin olma hırsından, başına sevda gelenlere kadar; Osmanlı, Roma, Bizans ile tarihi öğeler içererek, bütün bu konuları saf, çarpıcı, sade bir gerçeklikle insanların yüzüne vurmayı başarabilmiş.
Birbirinden bağımsız insanlar, onların başlarından geçen olaylar ve hayatlarının bir kısmı. İstanbul'un tarihinde yaşananlar bu olayların aralarına serpiştiriliyor. Yazar bu kısa bölümlerden oluşan kitapta birçok konu hakkında eleştiriler yaparak düşüncelerini aktarıyor. Üzerinde bulunduğumuz bu coğrafya'nın gerçeklerini, tarihin asırlar boyunca nasıl tekerrürden ibaret olduğunu anlatıyor. Bence harika harmanlanmış bir hikaye. Dili sade ve akıcı. Zülfü Livaneli'nin diğer kitaplarında da olduğu gibi okuması kolay, keyifle okunan bir kitap.