"Anlayamıyorum, kendimi çok zorluyorum, anlayamıyorum. Niçin, neden bugünkü kitaplar; bizim gençlerinki olsun, fransız yazıcılarınınkiler olsun, insanın hep kötüsünü, hayatın çirkin tarafını, ümitsizliğini, hiçliğini, boşluğunu konu olarak alıyor. Hep kötüler mi var? Dört yanımız sefalet, hastalıkla mı çevrili? Her gördüğümüz zalim, katil, egoist, hasut (cimri, görgüsüz), kindar, yarı deli, ahlaksız mı?"
Sayfa 21 - Yapı Kredi Yayınları
Anlayamıyorum, kendimi çok zorluyorum, anlayamıyorum. Niçin, neden bugünkü kitaplar.. insanın hep kötüsünü, hayatın çirkin tarafını, ümitsizliği, hiçliği, boşluğu konu olarak alıyor. Hep kötüler mi var? Dört bir yanımız sefalet, hastalıkla mı çevrili? Her gördüğümüz zalim, katil, egoist, hasut, kindar, yarı deli, ahlaksız mı? ____
Sayfa 1640 - Kayıp Aranıyor
Reklam
Beş yıl sonra bugüne göre iki konu dışında aynı kalacaksın: Bu süre içinde tanıdığın insanlar ve okuduğun kitaplar.
Mac McMillianKitabı okudu
Belki kitaplar bizi yarım da olsa mağaralarımızdan çıkartabilirler. Belki bizi, aynı çılgın yanılgılara, hatalara düşmekten alıkoyabilirler. Ben senin oturma odandaki aptal piçlerin bu konu hakkında konuştuklarını duymadım. Tanrım, Millie anlamıyor musun? Günde bir saat, iki saat, bu kitaplarla ve belki...”
Anlayamıyorum, kendimi çok zorluyorum, anlayamıyorum. Niçin, neden bugünkü kitaplar; bizim gençlerinki olsun, fransız yazıcılarınınkiler olsun, insanın hep kötüsünü, hayatın çirkin tarafını, ümitsizliğini, hiçliğini, boşluğunu konu olarak alıyor. Hep kötüler mi var? Dört yanımız sefalet, hastalıkla mı çevrili? Her gördüğümüz zalim, katil, egoist, hasut, kindar, yarı deli, ahlaksız mı?
Sayfa 21
Erkekler yüzyıllardır kadınları incelemiş, kadınlar hakkında kitaplar yazmış, fikir beyanında bulunmuşlar. Çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu ve ataerkil söylemleri devam ettiren doktorlar, psikologlar, filozoflar, tarihçiler, edebiyatçılar... kadınları araştırmalarına, anneleri romanlarına konu edip ideal annenin nasıl olması, ideal anneliğin nasıl yapılması gerektiğini bıkmadan usanmadan anlatıp durmuş,bir yandan ataerkil düzeni sürdürürken bir yandan da bunun ekmeğini yemişler.
Sayfa 60
Reklam
Anlayamıyorum, kendimi çok zorluyorum, anlayamıyorum. Niçin, neden bugünkü kitaplar... Bizim gençlerinki olsun, Fransız yazıcılarınınkiler olsun, insanın hep kötüsünü, hayatın çirkin tarafını, ümitsizliği, hiçliği, boşluğu konu olarak alıyor. Hep kötüler mi var? Dört bir yanımız sefalet, hastalıkla mı çevrili? Her gördüğümüz zalim, katil, egoist, hasutt, kindar, yarı deli, ahlaksız mı?
"... daha çok zevkime göre kitaplar okumayı tercih ediyorum. Benim hayatıma benzer hayatları anlatan, benim dostlarıma benzer kişileri konu alan, benim sıradan hayatımı yansıtan yazarları tercih ediyorum. Ki bu, bir cennet olmasa da tarifsiz mutluluğu içeren bir hayat demek oluyor."
Sayfa 30 - İndigoKitabı okudu
Konuşmanın bu noktada tıkanmasına izin verme. Bir şeyler söyle, yeter ki konuş. "Çok roman okur musunuz? Öyle mi? Ben de , birtakım kitaplar okurum; daha çok roman dışı kitapları yeğlerim..." Bütün söyleyebileceğin bu mu? Ya sonra? Bitti mi? İşte o kadar. Şunu sormayı da mı akıl edemedin: "Peki ya şunu okudunuz mu? Ya bunu? Bu ikisinden hangisini daha çok sevmiştiniz?" İşte sizi yarım saat daha idare edebilecek bir konu buldun.
Sayfa 60
Öyle kitaplar vardır ki, konu hakkında bilgi alırsınız ama sonunda hiçbir şey anlamazsınız.
Sayfa 161Kitabı okudu
720 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.