Orta Çağ tüccarları, yalnızca yollarını kaybetme korkusuyla değil, anlatılan efsanelerin gölgesinde de yolculuk yapıyordu. Peki, bu anlatılar uydurma mıydı, yoksa gerçek olaylara mı dayanıyordu?..
Sahur vakti annem, çok uğraşsa da beni kaldıramamış. Sonunda gözlerimi açtığımda, Temkin salası okunuyordu.
-Anne! Temkin salası okunuyor. Bu kadar vakitte bir şeyler yiyemez miyim?
-Oruç tutmak istemiyorsan yiyebilirsin. Oruç tutmak isteyenler, bu vakitten sonra bir şey yiyip içmezler. Çünkü temkin vakti girdi.
İçinde bulunduğumuz çağ, her açıdan iletişim çağıdır. Bu çağda iletişimin mühim unsuru olarak “dil” öne çıkar. O dil ki düşünceleri, duyguları, dertleri ve sevinçleri etkili anlatmanın yegâne yoludur. Dili etkili ve güzel kullanmanın en iyi yolu, onu yaşamak, yaşatmak ve dil ustaları ile hemhâl olmaktan geçer. Nasıl ki güzel konuşmak, güzel intibalar bırakıyorsa; güzel yazmak da öyle intibalar bırakır, farkındayız. İşte bu nedenle 12 yıllık emek ve tecrübenin yansıması olarak hazırlanan bu kitap, topluluk önündeki hitabetinizi geliştirecek. Kitabı bitirdikten sonra, su gibi bir Türkçe ile konuşmanın inceliklerine vâkıf olacaksınız.
Kitabımıza bu linkten ulaşabilirsiniz: camlicakitap.com/hitabetin-altin...