Yani vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. Aynı şeylere inanmak. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için ölmek ve yaşamak. Lazı, Kürdü, Arnavudu düğüne koşar gibi ölüme koşturan bir inanç bu.
15 Temmuz. Bir tarafın oyun olarak gördüğü, diğer tarafın milli bir zafer olarak gördüğü gün: 15 Temmuz 2016... Her nasılsa umurumda değil, tek bildiğim bu düşüncelerden tamamen uzak bir yaklaşım içerisindeyim ve olaya hiçbir şekilde politik olarak bakmıyorum. Durum her ne olursa olsun, önemli olan; o gün insanlar etkilendi. Bazıları psikolojik olarak etkilendi, bazıları ise hayatını kaybedecek derecede fiziksel olarak; belki bilerek, belki tesadüfen... Şimdi sizlerden tek ricam: Olaya hangi bakış açısıyla bakarsanız bakın o gün insanlar zarar gördü. Birçok insan hayatını kaybetti. Her ne şekilde olursa olsun, o günden insanlara hiçbir şey olmamış gibi bahsetmeyi doğru bulmuyorum ve o gün hayatını kaybeden insanları saygıyla anıyorum...
•••
Ne şekilde olmuş olursa olsun, o günün içinde yaşamış biri olarak, o korkunç manzaranın içindeki hislerimi, düşüncelerimi asla unutmayacağım. Ve o gün ölen insanları daima saygıyla anacağım. İnsanların tutumlarını gördükçe dehşete kapılıyorum. O gün olayın içinde olmamış olabilirsiniz veya bunun tamamen oyun olduğunu düşünebilirsiniz fakat o gün insanlar zarar gördü. Bilerek ya da tesadüfen bazı insanlar hayatını kaybetti. En azından bunları düşünerek saygı duymak gerek.