a

Adaletsizlik

Sonunda babam Nihat Bey'i mahkemeye vermiyor, kazanıyor, davayı. Nihat Bey, borç senedine göre kırk sekiz altın borçludur babama. Ama mahkeme Nihat Bey'in kırk sekiz kağıt lira ödemesine karar vermiştir. Babam bitürlü anlamıyor bunu... - Ama ben ona, kırk sekiz yane altın lira vermiştim... diyor. Ona diyorlar ki: - Sen o altınları eski idare zamanında vermişsin, saltanat zamanında. Şimdi cumhuriyet kuruldu. Altın liraların yerini, kağıt liralar aldı. Alacağın olan kırk sekiz altının yerine sana kırk sekiz kağıt lira verecek... - Ama ben o kırk sekiz kağıt lirayla, dört tane bile altın alamam ki... Ben ona altın vermiştim. İşte senette de altın olarak yazılı... - Değişti, değişti... Rejim değişti. O zaman altın lira vardı, şimdi yok. Şimdi altın liraların yerini kağıt liralar aldı... Şimdi Cumhuriyet, inkılap oldu... Babam hiçbir zaman bu değişikliği anlayamayacak. Anlayamadığı için de Cumhuriyete, Mustafa Kemal'e hele "İnkılap" kelimesine düşman olacak. Sultan Abdülhamit Efendimiz'e dualar edip her adını andıkça "Nur içinde yatsın!", "mekanı cennet olsun!" diyecek.
Bir hatanın bedelini kaç kez öderiz? Yanıt binlerce kezdir. Insan, dünyada aynı hatanın bedelini binlerce kez ödeyen tek hayvandır. Diğer hayvanlar her yanlışlarının cezasını bir kez çeker. Ama biz? Bizim çok güçlü belleğimiz var bir hata yaparız, ama kendimizi yargılarız, kendimizi suçlu buluruz, kendimize ceza veririz. Eğer Adalet varsa bu
Reklam
Ceza yoksa teşvik vardır
Suçu önlemenin en etkin yolu, cezanın ağır olması değil, kaçınılmaz olmasıdır. Suçun cezasız kalması, sadece suçluyu cesaretlendirmekle kalmaz, suçu da özendirir.
've bu örgütün hedefi ne sayın baylar?"
Burada da sorgu yargıcı içinizden birini gizlice işaret ediyor. Demek ki aranızda yukarıdan yönetilenler var.
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Amcası Abdülaziz'i öldürenleri yargılatacak, Mithat Paşa'nın da komplonun başı olarak suçlanmasını sağlayacaktı. Sarayının bahçesine çadırlar kurdurdu. Emri altındaki hakimlere birçok kişi yargılattı ve adaletle hiçbir ilgisi olmayan mahkemede Mithat Paşa ve arkadaşlarını idama mahkum ettirdi. Mahkeme ikinci başkanı, Paşa'nın düşmanlarından Hristo Forides'ti. Savunma sırasında Paşa'nın sözünü kesip konuşturmak istememesi üzerine sanığın şu ünlü sözü tarihe geçmişti: "Bu iddianamenin sadece başındaki besmele ile sonundaki tarih doğrudur."
Sayfa 165 - İnkılâp YayınlarıKitabı okudu
Adaletin artakalanı insanlara hizmet sunulmasıyla ilgilidir.
Reklam
Fakirliğin " kader₺" olduğu büyük bir yalandır. Allah açlık ve yoksulluk ile imtihan etmek isteseydi ; denizde balık, ağaçta meyve, tarlada buğday vermezdi ! Fakirliğin sebebi , aç gözlü hırsız yöneticilerdir!
995 km
"Bu memlekette adalet belli bir azınlığın imtiyazı sadece"
Sayfa 210 - KeremKitabı okudu
Bir sürü boş şey arasında Adalet kaybolup gidiyor! Ortada hiçbir şey yokken, mahkeme bir suç yaratıyor.
Sayfa 189Kitabı okudu
Can Acıtan Gerçekler
Annemi ve babamı çok seviyorum, onlar da beni çok seviyorlar, yine de Noel akşamı birlikte olamıyoruz. Peki ama neden? Parasızlık yüzünden. Peki niye bizim paramız yok? Benim babam öbür adamlardan daha mı az çalışkan? Hayır. Bizler kötü insanlar mıyız? Hayır. Neden peki? Adaletsizlikten, pek çok insan adaletsizlikten dolayı acı çekiyor. Gerçi bunu değiştirmek isteyen iyi insanlar var, ama Noel akşamı da yarın. O zamana kadar bunu beceremezler.
Sayfa 123 - Can
112 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.