... Dünyadan hiçbir ize rastlayamadı bu görkemli yerde. Ve hatta dünyanın, sınırlı idraki ve düşüncesiyle kafasında kurduğu bir takım şekiller ve sembollerden ibaret olduğuna kanaat getirdi. Belki de dünyadaki her şey bir yalandı, diye düşündü. Belki hiç yaşamamıştı. Ağlamalar, gülmeler, üzüntüler, sevinçler, hazlar, tutkular bunların hepsi muhayyilesine (hayal, imgeleme) hapsettiği imgeler yumağından öte değildi belki de...