Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Bir kişinin başkalarının iyiliği için kendi menfaatinden vazgeçiyor göründüğü ahlaki bir davranış bile gerçekte kişinin kendi menfaatiyle motive edilmiştir. Kişi doğru şeyi yapmazsa hissedeceği suçluluk duygusundan kaçınmak ya da doğru şeyi yaparsa elde edeceği kendini tebrik heyecanını tecrübe etmek istemektedir. Fakat, bu tür duyguları olmayanlar için ahlaklı olmayı gerektiren bir motivasyon yoktur.
Sayfa 71 - Say YayınlarıKitabı okudu
Ödev Ahlakı Erekselci Değildir
[...] ödevden dolayı yapılan bir eylem, ahlâksal değerini, onunla ulaşılacak amaçta bulmaz, onu yapmaya karar verdirten maksimde bulur; dolayısıyla bu değer, eylemin nesnesinin gerçekleşmesine değil, arzulama yetisinin bütün nesneleri ne olursa olsun, eylemi oluşturan istemenin yalnızca ilkesine bağlıdır.
Sayfa 15 - Türkiye Felsefe Kurumu
Reklam
Ah, bir kez olsun, kişi kendini değil başkasını amaçlayabilse! Bu keşfi neden bir kaldıraç yapıp dünyayı yerinden kaldıramıyoruz? Platon'un düşü buydu. Bu olanaksız bir şey değil. Neden bu, kendisini benliğin dışına çıkarıp başka bir yerde toplanarak sonunda kendimiz olmayan bir şeyleri amaçlayabileceğimiz noktaya kadar genişleyebilecek bir zemin yaratamıyor?
Sayfa 211 - Ayrıntı Yayınları
Gerçek hiçbir şeyi kaybetmeden ve kesin olarak zarar görmeden, kimse hain veya alçak olmaz .
öyleyse kesin buyruk bir tek tanedir, hem de şudur: anca aynı zamanda genel bir yasa olmasını isteyebileceğin maksime göre eylemde bulun.
Sayfa 38 - Türkiye Felsefe Kurumu
Reklam
Hiç kimse kendi edimlerinden sorumlu değildir, hiç kimse kendi özünden sorumlu değildir; yargıda bulunmak da bir tür adaletsizliktir. Bu durum, bireyin kendi kendisi hakkında yargıda bulunması için de geçerlidir. Bu ilke güneş ışığı kadar aydınlıktır ve yine de burada herkes gölgeye ve hakikat dışına geri çekilmeyi tercih ediyor: sonucundan korktuğu için.
Sayfa 39 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Koşulsuz İyi'nin İmkansızlığı
İyiliğin iyilik olabilmesi için kişinin hiçbir işine yaramaması gerekir ki, insanlar bu gerçeği kendi kendilerinden sonsuza değin gizli tutacaklardır. Felsefenin, teolojinin tüm tarihi bu gizleyiş edimidir. Eski yanılgı sona eriyor ama başka türlüleri olacaktır, şimdi aklımızın alamayacağı meleksi yanılgılar. Yehova'nın, Leviathan'ın dünyasında kişi bir amaçsız iyi olmak zorundadır, mantıksız ve ödülsüz; işte biz ademoğulları için iyilik bu yüzden olanaksızdır. Yalnızca olanaksız değildir, düşünülemez bile, bizler onun adını koyamayız, bizim dünyamızda böyle bir şey var olamaz. Boş bir kavramdır bu. Aynı şey Tanrı kavramı için de söylenmiştir. Söylenenler iyilik kavramı için daha da geçerlidir. Tanrı'nın ölümüyle önceki yalan döneminin kapandığına, gerçek bir ruhsallık döneminin başladığına inanmak ne güzel bir avuntu olurdu, mutluluk olurdu. Ama bu da yalandır, hatta çağdaş teolojinin yalanı budur. Tanrı denen yanılsamaya kapılalım, kapılmayalım, iyilik bizim için olanaksızdır. Çünkü eşyanın düzenindeki yerimiz çok aşağılardadır. Tanrı gerçek azizlerin var olabilmesini olanaksız kılmıştır. Ama şimdi o yok olunca özgür kalıp kutsallaşmak da elimizde değildir.
Sayfa 210 - Ayrıntı Yayınları
ödev, yasaya saygıdan dolayı yapılan eylemin zorunluluğudur.
Sayfa 15 - Türkiye Felsefe Kurumu
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.