hasta doktor mahremiyeti konusuna takıldığım güzel bir kitap, konuların kısa kısa oluşu takip açısından kolay olmuş. akıcı bir dili var bence, okudukça insanın kendinden bir şeyler bulduğu , yaşadıklarını sorguladığı güzel bir kitap
"Tepki gösterdiğimiz an kendimizi çabucak tüketeceğimiz için hiç tepki göstermemek" diyor Nietzsche. Peki, tepki göstermediğimiz her an kendimizden/kişiliğimizden bir şeyler kaybetmiyor muyuz? Kişinin nasıl kendi olduğunu söylerken bunu diyebilmesi düşündürüyor. Bu da kendini terk etmek değil mi dedikten üç beş sayfa sonra da cevabını
pandemide güzel denk geldi.
"Dünyanın sonu geldi duygusu hakim ... din adamları gülüp eğlenirken hekimler ne yapacaklarını bilemez haldeler."
--- spoiler ---
Sosyal yardımlar ile ilgili müthiş bir tespit var kitapta -aslında sosyal yardım da değil bayağı gündelik hayat teorisi- hastalara fasulye ve bira verildiğini gören dilenciler de hasta numarası yapmaya başlıyor.
--- spoiler ---
Hastalıkla ilgili teori üreten hekimler konusu da tıp tarihine uygun yazılmış, tam 1500'lerde söylenecek şeyler sarı ve kara safra, bu detaya da ayrıca vuruldum.
"Cujusregio, ejus religio (yöneticinin dini neyse yönetilenlerin dini de odur), redde m'r nimm devùn! (konu kapanmıştır!)"
"Kaygılarında nasıl da kehanetler sezmiştim... Ama sevgilim, gözlerinde gökyüzü kalmış hâlâ"
İç sesim: el alem yazarken ne güzel metaforlar buluyor, onu da geçtim çeviren ne güzel çeviriyor gel de kıskanma. Kurguda cümlenin geçtiği yeri de düşününce koşulsuz sevmek daha güzel anlatılamazdı ama bunun iç ses fesatlığı ile alakası yok.
Bir de nasılsın sorusuna verilebilecek en güzel cevabı yazmışlar utanmadan:
" -Nasılsın?
- Sevinçler küçücük ama acılar uçsuz bucaksız"
Son olarak;
"Istıraba gömülmüş bir şehrin dayanılmaz gerçekliğinden kaçmanın, hele de yoksul düşmüş halk için, tek yolu dans."
Bunu okuyunca o zaman dans karikatürünü hatırlayıp salak salak gülmüş insanım, çok da ciddiye almamak lazım.
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20206,3bin okunma
Murat Menteş Ruhi Mücerreti okuyanlar bilir bilenler güler..tam da öyle bir kitap..metroda okurken önce hafif bir tebessüm sonra bir gülme konvoyu..karşımda oturanlar sen hayırdır der gibi baktılar..kitap diyebildim sadece:)Özensiz cümlelerin nasıl raksedildiğini içinden geçenlerin nasıl telafuz edildiğini gülerek okumak..hep ağır romanlarla takılıp yüzümü derinden bir kederle boğmuşum..bence okumalisiniz ama metroda mi evde mi bilemedim:) kelimelere takılın mesela kolombiya kravatı.....
Bence herşeyi biliyoruz,ama öğrendiklerimiz bildiğimiz gibi değil.Bilinmesi istenilen gibi.
Hiçbir kalıba sığmadığımızda,kalıbımıza tükürüyorlar
Bu kitap bana tükürmemeyi,tükürenlere de kızmayıp bu kitabı hediye etmemi hatırlattı