Biraz önce, Genç Dergi kasım sayısı için gönderdiğim yazıda şöyle dedim:
“Dünya, süper güç İsrail’in feryadıyla (!) kahroldu ama Filistinli çocukların bombalar altında paramparça oluşu sinek vızıltısı olarak kaldı.”
Her şeyi kişisel algılarsanız, hayatınızın çoğunu kırılmış olarak yaşarsınız. İnsanlar bir şeyler yapar ve bunun sizi etkileyip etkilemediğine siz karar verirsiniz
Napoleon yiyecek durumu hakkında gerçeğin öğrenilmesinin doğurabileceği kötü sonuçların gayet iyi farkındaydı ve bunun aksi bir izlenimi yayması için Mr. Whymper'ı kullanmaya karar verdi. O zamana kadar hayvanların Whymper'ın haftalık ziyaretlerinde onunla ya çok az temasları olmuş ya da hiç olmamıştı; ancak şimdi birkaç seçilmiş hayvana, çoğunlukla koyunlara Whymper'ın duyabileceği bir mesafede rasgele tayının arttığından bahsetmeleri talimatı verilmişti.Napoleon ilave olarak depodaki neredeyse boş kovaların ağzına kadar kumla doldurulması emrini vermişti,sonra bunlar tahıl ve yemlerden kalanlarla örtüldü.Whymper'ın uygun bir bahane uydurularak depoya götürülüp bidonları görmesi sağlandı.Aldatılmıştı ve dış dünyaya Hayvan Çiftliğinde yiyecek sıkıntısı olmadığını iletmeye devam etti.
Size bu tahta çubuk gibi basit bir nesne gösterdiğimde bunun bir işaret çubuğu olduğunu algılamakta güçlük çekmezsiniz ama bunu, ömrü boyunca Amazon ormanlarında bir kabilede yaşamış olan bir yerliye gösterirsem bunun bir mızrak ya da ok olduğunu algılayacaktır...
Çünkü algı yönetimi bilgi veya bilgi zannettiğimiz şey üzerinden yapılmaktadır. Diğer bir ifade ile önümüzdeki yüzyıllarda algı yönetimi daha derin ve etkili teknikler ile gelişmeye devam edecektir.