Alıntı

Alıntı

61,4bin üye · 8,1bin yeni gönderi
Takip
Edebiyat eserlerinden veya diğer kaynaklardan yapılan alıntılar.
''Hem son on yılda memleket çok değişti, etrafına üç beş kopuk toplayan bir çete kuruyor. Bir de hükümet yanlısıyım dediler mi, yalandan vatan-bayrak muhabbeti yaptılar mı, kimse dokunamıyor onlara.''
Sayfa 249 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
''İnsan zayıf bir mahluk Nevzat Bey, korktuğu bir gerçekle yüzleşmek istemiyor."
Sayfa 276 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Cehalet bütün kötülüklerin temeliydi. Ahlaksızlık, hırsızlık, yolsuzluk, zalimlik aklınıza ne gelirse cehaletin üzerinde yükseliyordu. Eskiden cahillik utanılacak bir şeyken, şimdi halkın otantik bir kimliğiymiş gibi sunuluyordu. Bilgili olmak adeta bir suça dönüştürülmüştü, cahillik ise artık milli kimliğimiz olarak alkışlanıyordu. Bu da hayatı öldürüyordu işte. Ya şamanın manasını elimizden alıyordu. Toplumun, ailenin, arkadaşlığın, aşkın, sevginin, hepsinin içini boşaltıyordu. Alıştığımız dünya, alıştığımız ülke, alıştığımız İstanbul, alıştığımız hayat kayıp gidiyordu avuçlarımızın arasından. İşin kötüsü herkes, hepimiz şikayetçi olmamıza rağmen elimizden hiçbir şey gelmiyordu.
Sayfa 182 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Belki eskiden de berbat bir yerdi dünya, belki eskiden de bu kadar bencil, bu kadar acımasız, bu kadar aptal, bu kadar cahildi insanlar ama bu kadar cüretkar değillerdi. İnanmasalar bile bilgiye kıymet veriyorlardı, vicdanlı olmanın öneminden bahsediyorlardı, merhametli olmak gerekir diyorlardı. Haklı olmanın, adil olmanın, fedakar olmanın bir anlamı, bir değeri vardı. Oysa şimdi insanlık barbarlık dönemine geri dönmüştü. En kıymetli şey güçtü, güce sahip olmaktı. İster zenginlikle, ister siyasetle, ister dinle, ister futbolla, ister çalarak, ister uyuşturucu satarak, isterse öldürerek elde edilmiş olsun hiç fark etmez, güce sahipsen bütün kapılar sana açılıyordu. Üstelik kimse de bu saltanatı, bu kudreti, bu zenginliği nasıl elde ettin diye sormuyordu. Çünkü gücün pazarlayıcısı cehalet olmuştu, onu kıymetli hale getiren ise ahlaksızlıktı..
Sayfa 182 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Tuzu kuru olanların, toplumun kaymak tabakasından olanların, nasıl para kazandıkları, hangi siyasilerle içli dışlı oldukları, bu kadar kısa sürede nasıl Türkiye'nin en zenginleri arasına girdikleri asla konu edilmiyordu. Hatta onların çocuklarının, eşlerinin adlarının karıştığı bariz cinayetler bile sorgulanmıyordu...
Sayfa 284 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Doğru söylüyordu, ölümü isteyecek kadar bile takatim yoktu. Biri iyilik yapsa da kafama bir kurşun sıksa diyecek kadar bile gücüm kalmamıştı. Anbean solan bir bitki gibi öylece kalıyordum beni bıraktıkları yerde..
Sayfa 212 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
597 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.