Osmanoğlu, hey Osmanoğlu!
Balkan siyahı perdeler inmiş gözlerine,
Omuzların çökmüş Osmanoğlu!
Burası Yıldız Sarayıdır yıldızlar gibi yalnız;
Kasem olsun ki doğup batan yıldızlara,
Çift kanatlı kapılar hahamlar kadar imansız.
****
Ve o fettan bakışlı Selânik akşamı
Gelir girer bir zâbitin koynuna,
Nobel adayı büyük günahlar dolaşır İstanbulu,
Sonra