Göz teması kurmayı seven biri değildi ama bakışlarını hemen kaçırmadan önce bir an için göz göze gelmiştik. O mutluluk ânı yüksek sesle ifade edebileceğinden çok şey söyledi bana.
— Bunu yapabilecek misiniz? dedi Augustin.
— İnsan istiyorsa yapar, diye cevap verdi Violante.
— Ama belki o zaman farklı bir şey isteyeceksiniz, dedi Augustin.
— Neden? diye sordu Violante.
— Çünkü değişmiş olacaksınız” dedi Augustin.
Gerçekten de dönmedi. Gençliğinde, daha neredeyse bir çocukken fethettiği şıklık ve seçkinlik saltanatını sürmek için sosyetede kalmıştı. Yaşlılığında tahtını savunmak için kaldı. Beyhudeydi. Tahttan indirildi. Öldüğünde hâlâ saltanatı tekrar ele geçirmeye çalışıyordu. Augustin bu hayattan soğuyup tiksinmesine bel bağlamıştı. Ama başlangıçta kibirle beslense de tiksintiyi, küçümsemeyi, hatta can sıkıntısını alt eden, hesaba katmadığı bir güç vardı: Alışkanlık.