Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
288 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Hey gidi günler...
Kitap Osmanlı'nın son yıllarına şahit olmuş yazarın anı yazılarından oluşmakta. 3 kıtaya hakim olmuş bir imparatorluğunun son demlerine ait yaşanmışlıkları okumak elbette hüzün vericiydi. Yazar, diplomasiden aile hayatına, komşuluktan hayvan sevgisine kadar birçok konuyla ilgili anılarını sitem ve özlemle kaleme almış. Anı kitabı okumayı seviyorsanız tarihimize de ayna tutan bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Tarihimizin güçlü köklerinden beslenebilmek için, o kökleri büyüten idarenin ve toplumun yaşam şeklini, düşünce dünyasını irdelemek lazımdır. Bizde maalesef, genelde Tarih dersi kapsamında, sınav kaygısıyla ezberci öğrenme tekniğiyle bilgi hamallığı kalıyor.
Samiha Ayverdi
Samiha Ayverdi
'nin okuduğum ilk kitabı oldu. Hayatıyla ilgili, arka kapakta yer alan kısa bir yazıyı yorum kısmına ekliyorum. Keyifli okumalar dilerim..
Dünden Bugüne Ne Kalmıştır?
Dünden Bugüne Ne Kalmıştır?Samiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 200622 okunma
Bay schorlock :,-)
" Taha 44 Yumuşak söz söyle.. " İnsanın ismi ona yakışan olmalı.. Sen kimsin diye sorulduğunda ismin kelime değil anlamı olmalı..
Reklam
Hayvan haftası sebebiyle bugün çocuklarla hayvan barınağı etkinliği yaptık. Barınakları gezerken gözleri mavi ve beyaz renkte çok güzel bir köpek gördük. Cinsini öğrenmek için bakıcısına sorunca; sibirya kurdu olduğunu öğrendim. Devamında bakıcısı "Ama hocam vukuatlı bir köpek o" deyince ben endişelendim. "Herhalde birkaç insanı ısırmış olmalı, saldırgan demek ki "diye içimden geçirirken, bakıcısına "nedir vukuatı?" diye sordum. Meğer bu afacan vakti zamanında çok tavuğa musallat olmuş. 😁 😂
Bizim yollarımız bozuktu, bizim şehirlerimiz ışıksızdı, bizim insanlarımız cahildi.
Senin arabana binmiş herkes "iyi şoför" olduğunu söyler.
Sayfa 22 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
175 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Wilhelm Leopold Colmar Freiherr von der Goltz İmparatorluğu besleyen tımar sisteminin eski haşmetini kaybetmesi ve buna paralel olarak ordunun temel direği olan tımarlı sipahilerin dağılması, devletin askeri alanda ıslahat yapmasını mecburi kılıyordu. Uzun bir gerileme dönemini yaşamış olan Devlet-i Aliyye, önceliği askeriye olmak üzere çeşitli ilerleme atılımlarına başvurmuş, dış ülkelerden eğitimci talep etmişti. Golç Paşa, işte bu ilerleme hedefi için, askeri eğitim ve öğretim için 1883 yılında Osmanlı Devleti'ne gelmişti. Askeri okullarda okutulan dersler değişti ve yeni dersler eklendi. 1885 yılında, Osmanlı Devleti'nde bulunan Alman askeri heyetinin başkanı olan Kaehler'in vefatı sonrası, Golç Paşa, o heyetin başkanlığına getirildi. Türkiye macerası böyle devam etti ve kontrat süresi üç kez uzatıldı. Kûtül-amâre kuşatması sırasında tifüse yakalanıp, ölene dek Osmanlı Devleti'ne hizmet etmiştir. Bana göre, Türkiye'ye gelen Alman eğitimciler ve askerler arasında en sevilen ve en başarılı olan isimdir. Hatıraları da hem notlarından hem de eşine yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. Böyle değerli bir generalin hatıralarından dönemi okumak önemli bir açlığımı giderdi diyebilirim. Hacimli bir kitap olmamasına karşın, Golç Paşa'nın, imparatorluğun hemen hemen her yerine yönelik yazdıklarını, düşündüklerini ve izlenimlerini okumanın lezzetini almanız için öneririm.
Annenden üç tane vardı, birbiriyle bağlantısı yokmuş gibi görünen üç ayrı kadın, sen büyüyüp ona başka gözle bakmaya, onu sadece annen olmayan biri olarak görmeye başlayınca, hangi gün hangi maskesini takacağını hiç kestiremedin. Bir uçta dünyanın gözünü kamaştıran, büyüleyen görkemli bir diva vardı; duyarsız, çılgın bir kocası olan, ama herkesin bakışını üzerine çekmek için yanıp tutuşan ve kendini -artık- geleneksel ev kadını rolüne hapsetmelerine izin vermeyen genç kadın. En geniş alanı kaplayan orta bölümde gerçekçi, sorumluluklarını bilen, zeki ve sevecen bir insan, küçükken sana bakan kadın, çalışan kadın, yıllar içinde birkaç küçük çaplı iş kuran kadın, dört yıldızlı fıkra anlatıcısı, çapraz bulmaca ustası, ayağı yere basan, yetkin, cömert, çevresini iyi gözlemleyen, politika konusunda liberallerden yana, kendisinden akıl danışanlara seve seve öğüt veren biri. Öteki uçta, kimliğinin en aşırı ucunda ise ürkek, dermansız bir sinir hastası, endişe krizlerinin çaresiz kurbanı geçtikçe artan fobiler yüzünden hiçbir şey yapamaz hale gelen bir insan; ilk zamanlardaki yükseklik korkusu pıtırak gibi çoğalan çeşitli fobilerle elini ayağını bağladı: Yürüyen merdivenden korkardı, uçaktan korkardı, asansörden korkardı, araba kullanmaktan korkardı, binaların üst katlarındaki pencerelere yaklaşmaktan korkardı, yalnız kalmaktan korkardı, açık alanlardan korkardı, herhangi bir yere yürüyerek gitmekten korkardı, ciddi bir hastalığa yakalanmaktan korkardı; bu hipokondri zamanla dehşete düşme noktasına geldi. Bir başka deyişle ölmekten korkardı, bu da sonuçta yaşamaktan korkardı demeye gelir...
Sayfa 123 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Gerçek, istenmez.”
Sayfa 37 - Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, Çev. Akşit GöktürkKitabı okudu
“İnsan depremlerden, salgınlardan, hastalık yıkımlarından, gelmiş geçmiş en korkunç tragedya, yatak odası tragedyası olmuştur, gelecekte de böyle olacak.” dedi.
Sayfa 19 - Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, Çev. Akşit GöktürkKitabı okudu
242 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.