Okuduğum ikinci Ahmet Ümit kitabı oldu. Bende bıraktığı duygu çaresizlikti ve insan ister istemez kitabın sonunda bir hüzne kapılıyor. Gereksiz teferruat olmadan sade anlatımda duygular insanın yüreğine işliyor.
Sehsuvar Sami ana karakterimizin sevdiği kız olan Ester'e yazdığı mektuplardan oluşuyor kitabımız. Ama mektuplar daha cok romanın bölümleri gibi karşımıza çıkıyor.
Abdülhamit istibdatından İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin yönetime el koymasına ve cumhuriyetin ilk yıllarına kadar uzanan Sehsuvar Sami'nin hayatı, oldukça sarsıcı şekilde, yine Sehsuvar'ın kaleminden dökülüyor. Romanda tarih kitaplarından tanıdığımız; Abdülhamit, Talat Bey, Enver Bey, Cemal Bey gibi karakterlerle olan diyaloglar oldukça ilgi çekiciydi. Bazı bölümlerde Mustafa Kemal'den de soz ediliyor.
Vatan için ölümüne vuruşmayı mı yoksa ölümüne sevdiğiniz kız ile huzurlu bir yaşamı mı tercih ederdiniz? Bu soruyu kendinize de soruyorsunuz okurken. Sehsuvar Sami bir tercih yapıyor ve bunun sonuçlarına en acı şekilde katlanmak zorunda kalıyor.
Altını çizdiğim bazı yerler günümüz siyasetini çağrıştırıyor. Okumanız halinde size bir şeyler katacaktır tavsiye ederim. İyi okumalar...