Yaşar Kemal ‘in 1972’de ele aldığı, Çakırcalı Mehmet Efe’nin hayatını anlattığı gerçek yaşam öyküsü..
19. yüzyılın sonlarında Osmanlı Devletinin otoritesinin zayıflamasıyla birlikte, ülkemizin her yerinde çeteler ortaya çıkmıştır. Ege Bölgemizde ‘EFE’ namını alan bu eşkiyaların en ünlülerinden biridir, İzmir-Ödemişli Çakırcalı Mehmet Efe. Babasının
Öz-anlatı, varoluşun sürekliliğini sağlamak için peşine düştüğü baskın bir hakikati gün ışığına çıkarma çabasında şunları göz önünde bulundurmayı daima ihmal ediyor: insanın yaşadığı şeyi yaşadığı anda kavramaktaki yetersizliği, her cümleyi, her iddiayı delik deşik etmesi gereken şimdiki zamanın opaklığı.
“Çakırcalı öldürüldükten yıllar sonra bile, o yoldan geçen köylüler mezara yarım saat kala olanca sesleriyle bağırırlar: ‘Çakırcalı Efe! Çakırcalı Efe! Yol ver geçelim. Yaban değiliz!...”
"Var olduğumu hissettiğim yerde değilim; kendimi ararken beni arayanın kim olduğunu bilemiyorum. Her şeyden sıkılarak gevşiyorum. Ruhumdan kovulmuşum sanki.