a
Araştırma İnceleme Diğer İnançlar Tarih
İşkenceyle masum insanların yaşamları mahvedilmekle kalmayıp, hukuka karşı güven duygusu da onarılmaz bir şekilde yaralanmaktadır..
Sayfa 330 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
İtalya Avrupa'da cadı avının görüldüğü ilk ülkelerden biridir..
Sayfa 263 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
"Cadının cinsiyeti kadındır," cümlesiyle ifade edilebilecek inanışın kökeni Aziz Augustinus'a kadar uzansa da, cadının cinsiyetinin kadın olduğu Heinrich Kramer'in Malleus Maleficarum'uyla kesinlik kazanmıştır
Sayfa 342 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Eskiçağlardan itibaren birçok kültürde hayvanların da tıpkı insanlar gibi suç işleyebileceğine inanılmıştır. Dinsel, etik, folklorik inanç ve geleneklerden beslenen bu düşüncenin temelinde, insanoğlunun hayvanlarla kurduğu, kimi zaman düşmanlığa, çoğu zaman da dostluğa dayanan "sorunlu" ve "samimi" ilişki yatar..
Sayfa 230 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
"Diri diri gömülme" ritüeli, özellikle toplumun kutsal saydığı değerleri çiğneyen, geleneklere aykırı zina, eşin öldürülmesi ve çocukların katli gibi durumlara ilaveten ağır ceza gerektirecek hırsızlık vakaları için de uygulanır. "Diri diri gömülme"nin Cermenlerden kalma bir infaz ritüeli olma ihtimali yüksektir..
Sayfa 226 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Fransa ilk cadı avlarına sahne olması nedeniyle, günümüz tarihçilerince tüm Avrupa'da cadı avı sürecini başlatan ülke olarak kabul edilmektedir..
Sayfa 254 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
XI. yüzyıl
Büyüçlük suçunu işleyenlere karşı açılan tek tük davalar. Büyücünün Şeytan'la cinsel ilişkiye girebileceğine ilişkin eski Kilise inanışı hortladı..
Sayfa 354 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Hıristiyanlığın kabulünden beri Kilise, boş inançların peşinde koşanlara, sapkınlara,putperestlere, heretiklere, kâfirlere ve büyücülere karşı birçok cephede savaşmış ve hepsinden zaferle çıkmıştır..
Sayfa 341 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
F. von Spee işkencenin, yargılamanın sonucuna (itirafa) olan etkisini açıklamak için çarpıcı bir yöntem izler; öncelikle işkencenin yardımıyla herkesin cadı ve büyücü haline getirilebileceğini ifâde eder:
Hâkimler beni dinleyin, sizlere büyücülerin nereye saklandığını göstereceğim; alın Cizvitleri, diğer tarikatların mensuplarını işkenceden geçirin, itiraf edeceklerdir büyücü olduklarını. Kim suçunu kabul etmekte direnirse, işkencenin üç-dört kez tekrarından sonra, suçunu itiraf etmek zorunda kalacaktır. Suçlamaları kabullenmemekte ısrar eden dik kafalılar, büyücülüğü desteklemekle, Şeytan tarafından hissizleştirilmekle suçlananlar, Şeytan çıkarmaya zorlanacak, vücutlarındaki tüm kıllar kesilecektir. İşkence suçlarını itiraf etmelerine kadar sürecektir. Daha fazla söze gerek var mı? Kilise Babaları, Kilise'nin saygın hukukçuları, ruhban sınıfının seçkin üyeleri; bu denli ince ve nazik beylere karşı durulabilir mi? Şayet daha fazlasını istiyorsanız, önce sizden kendinize işkence yaptırmanızı ve daha sonra bana yapılmasını istiyorum; sonunda bir de bakmışız ki hepimiz birer büyücü olmuşuz..
Sayfa 327 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Şeytan Emareleri
"Şeytan emareleri" anlamına gelen stigma diabolicum cadının şeytanla işbirliği yaptığına dair emarelerdir: ağlayamama durumu; cinsel organlar, saç diplerinde ve koltuk altlarında benler, siğiller, vücuda yayılmış lekeler ve bir iğne vücuda bastırıldığında, kan akmamasıdır. Cadılıkla suçlanan kadınların saçlarının kesilmesi, cinsel organlar ve koltuk altlarındaki kılların tıraş edilmesinin nedeni "şeytan emaresi" bulmaktır..
Sayfa 269 - Alfa YayınlarıKitabı okudu