Sol Anahtarı
"Sevgi dolu ilişkiler kurup yürütmek isteyen insanlar için, harika bir cinsel yaşam Tanrı'nın çok özel bir armağanıdır. Ulaşmayı kesinlikle hak ettiğiniz ödülünüzdür."
Reklam
"Nice mücadeleyle, fırtınalar, tartışmalar, kırık kalpler arasında çocuklarını başarıyla büyüten anne-babalara da ödül verilmelidir. O çocukların büyüme sancıları çektiği yıllarda aralarında geçenlere rağmen, yine de o çocukları bir şey beklemeden seven anne-babalara. Bir ödül de, yıllarca kendilerinden verdikten sonra, çocuklarının gölgesinde yaşamayı reddeden, büyümeye devam eden, bağımsız olarak hevesle çalışan büyükanne ve büyükbabalara verilmelidir."
"Bu değiş tokuşların önemine rağmen, yerel grup ve aile, başka durumlarda, aletlerle vs yetinmeyi bildikleri için, bu hediyeler ticaretle ve daha gelişmiş toplumlardaki değiş tokuşla aynı amaca hizmet etmez. Amaç, her şeyden önce manevidir, bundan maksat, oyunun içindeki iki kişi arasında dostça bir duygu yaratmaktır, eğer yapılan bu etkiyi yaratmamışsa her şey boşa gitmiş demektir..."
Sayfa 109
İnsanlara ve tanrılara sunulan armağanların bir amacı da birbirleriyle barış ortamını kazanmaktır. Böylece kötü ruhlar, daha genel anlamda, kişileşmiş olmasa bile kötü etkiler uzaklaştırılır. Çünkü bir insanın laneti, kıskanç ruhların içinize girmesini, sizi öldürmesini, kötü etkilerin harekete geçmesini sağlar ve insanlara karşı yapılan hatalar, suçluyu uğursuz ruhlar ve şeyler karşısında zayıf düşürür.
Sayfa 103
Reklam
"Her iki taraf da gerçekten istedikten sonra, seks çok güzel bir armağandı."
"Alışılmadık bir armağan biliyorum,"dedi Baba. "Büyük bir olasılıkla da umduğun şey değil, ama bu, sonsuza kadar kalacak bir armağan."
Sayfa 47
“Ruhunuz hazinelere ve mücevherlere ulaşmaya çalışıyor doymak bilmezcesine; çünkü erdeminiz doymak bilmiyor armağan vermeye.”
Sayfa 69 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Altın gibi ışıldar armağan edenin bakışı.”
Sayfa 69 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“değerli, güzel bir armağan, dostun dosta verdiği, ne iyi olur, anarsın beni ara sıra.”
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Bir keresinde Peter Freuchen'e bir Eskimo avcı bir parça et verdi ve Freuchen ona büyük bir minnetle teşekkür ederek karşılıkta bulundu. Avcının keyfi kaçtı ve yaşlı bir adam hemen Freuchen'i aydınlattı: "Etin için teşekkür etmemelisin: payını almak hakkındır. Bu ülkede hiç kimse başkalarına bağımlı olmak istemez. Bu nedenle, armağan veren ya da alan hiç kimse yoktur çünkü bu yolla bağımlı duruma gelirsin. Nasıl kamçıyla köpek eğitirsen, armağanlarla da kendine köle edinirsin (E. R. Service, 1966).”
Sayfa 189 - Say YayınlarıKitabı okudu
"Yaşam, senin sanatın oldu. Sen, kendi kendini besteledin. Yaşadığın günlerdir senin şiirlerin."
Sayfa 145 - Can Yayınları Lord Henry (Çev: Nihal Yeğinobalı)
Resim