“ …Ben bir şey keşfettim: O şaheserin; Şahcihan’ın istediği kadar güzel ve görkemli olması için mimarının bir dahi olması yetmezdi. Şahcihan’ı anlayacak bir aşkı onun da yaşaması gerekirdi. Bu eserin planını ve başmimarlığını Şahcihan’ın İstanbul’dan davet ettiği Mimar Mehmet İsa Efendi yapmıştı. ... Şahcihan’ı, bu çok duygulu, aşkına vefalı hükümdarı dünyanın hiçbir mimarı Mimar Mehmet İsa Efendi gibi anlayamazdı. Çünkü o da çok sevdiği güzel eşini genç yaşta yitirmenin acısını taşıyordu içinde. … Tarihler ne yazarsa yazsın ben ve Mimar Mehmet İsa Efendi biliyoruz ki Mümtaz Mahal’in adını taşıyan bu türbe aslında mimarın kendi sevgilisi için yapılmıştır.”