a

Ataerkil Zihniyeti

2 üye
Takip
"Türk erkeğinin sık sık yaşadığı bir durum. Yani, eşinin akıllı, kültürlü, becerikli olmasını istiyor ama aynı zamanda da onun altmış yıl önceki kadın lar gibi davranmasını, boyunduruğu altında yaşamasını istiyor."
Ulan hem kalbimizi kırın hemde böyle zeytinyağı gibi üste çıkın !!!
Kadınlar duygularıyla yaşadıkları için acı çekmeye erkeklerden daha yatkındı. Onlar yalnızca duygularıyla hareket ederdi. Sırf duygular iniş çıkışlar, heyecanlar yaşayabilmek için ellerinin altında biri olsun diye sevgili edinirlerdi.
Sayfa 106 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları·Kitabı okudu
Reklam
Terry'nin bilindik bir annelik anlayışı vardı: kollarının arasında bir bebek ya da "dizlerinin dibinden ayrılmayan bir sürü velet" ve annenin bütün zamanını bu bebeğe ya da sürüye ayırması. Topluma egemen olan, her türlü sanatı ve zaanatı etkileyen, bütün çocukları mutlak anlamda koruyup kollayan, en kusursuz bakımı ve eğitimi sağlayan annelikse annelik değildi Terry'nin gözünde.
Sayfa 93 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları·Kitabı okudu
"Biz kadınlarımızın çalışmasına izin vermeyiz. Kadınlar sevilmek, tapılmak, baş tacı edilmek, çocuklara bakmak üzere yuvalarında oturmak için vardır."
Sayfa 78 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları·Kitabı okudu

Ataerkil Zihniyeti Konusuna Benzer öneriler

h
hatalarımı dansa kaldırdım1 üye · 1 yeni gönderi
Takip
m
Mandala2 üye
Takip
b
Belgesel29 üye · 1 yeni gönderi
Takip
Ataerkil toplumlarda insanın sahip olmak arzusu
Ataerkil toplumlarda en fakir adam bile, en azından karı­sının, çocuklarının ve hayvanlarının mülkiyetini elinde tutar, kendisini onların mutlak efendisi olarak görürdü. Olabildiğince çok çocuk doğurulması, insan mülkiyetine sahip olmanın ve ça­lışmak zorunda olmadan "sermaye birikimi" yaratmanın tek yo­luydu. Bütün yükü kadının taşıması gerektiği düşünülecek olur­sa, ataerkil toplumlarda çocuk dünyaya getirme olayının, belirli bir aşamadan sonra, kadının sömürülmesine yol açtığını rahat­lıkla ileri sürebiliriz. Anneler ise kendi açılarından, küçük ol­dukları sürece, çocukları üzerinde egemenlik kurmaya çalışarak, bir denge arayışı içine girmişlerdi. Böylece ortaya garip bir kı­sır döngü çıkmaktaydı. Sömürülen kadın, çocuklarını sömür­mekte, büyüyen çocuklar ise babalan ile birlikte bu kez yine ka­dına egemen olmaktaydılar.
Sayfa 103·Kitabı okudu
Reklam