b

Bâb-ı Âli

0 member
BİR KÜFÜR KUDUZU: ABDULLAH CEVDET...
Abdullah Cevdet (Adüvvüllah Cevret) bir gün Bâbıâli'den aşağı doğru iniyormuş... Aşağıdan yukarıya doğru Süleyman Nazif çıkıyor. Karşılaşmışlar: - "Sorma, sorma, demiş, Abdullah Cevdet; bugün çok üzgünüm!" "Neden?" - "Ben vatanın bir öksüzüyüm!" şeklindeki bir mısraım, mürettip hatası yüzünden "ben vatanın bir öküzüyüm!" diye çıktı. - "Ayol o mürettip hatası değil, sevabı demek lâzım!" demiş Süleyman Nazif.
Sayfa 54 - 55 İçtihat, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
HİLMİ ZİYA'NIN CEHDİ...
- "Hilmi Ziya (Ülken) muallimdir ve muazzam bir felsefe mektebi kurmak cehdindedir. Bir de, sık sık âşık olup sabahlara kadar sevgililerinin pencereleri önünde beklemekle tanınmıştır..."
Sayfa 44 - "Vakit" Gazetesi, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarKitabı okudu
Reklam
YENİ HARFLER: UYUŞTURCU ZEHİR!..
Genç Şair Peyami Safa'yı işaretletip devam etti: - "Peyami'ye sorarsanız yeni harfleri beğenen ahmaktır; bu da söz mü?.. yeni harfler bu memleket kültürünü, zekâ inkişafını sıfıra indiren bir uyuşturucu zehirdir, temel kültürümüzle aramızı açmaktan başka bir şeye yaramayacak, eski Yunan ve Lâtin kültürüne de yol açamayacak, millî tefekkür istidadını karartacak ve iş, kelime âleti harften başlayarak, fikir âleti kelimeye ve oradan dimağ ve zihne kadar sirayet edici bir gidişle millî bir ruh inhitatına zemin teşkil edecektir. Yeni harflerin eskilerine kıyasla lehinde gösterilebilecek hiçbir tarafı yoktur. Kolaylığı ve fertlere kolayca öğretilebilme avantajı bile onun en kaatil cephelerinden biri..."
Sayfa 131 - Züppeler Çerçevesi, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
CEHENNEMLİK TEZEK...
Genç Şair, Abdullah Cevdet'i görür görmez irkildi, ondan cehennemlik bir odun, daha doğrusu tezek kokusunu aldı, onun "bütün yapılanlar ve yapılacak olanlar benden kopya!" iddiasını dinledi.
Sayfa 55 - İçtihat, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
VE KALDIRIMLAR...
1927-28'lerde Bâbıâli'nin kendi öz sınırları içinde de, bir sanat hâdisesi sayılan, övülen, yüceltilen bir iş var... Bir şiir: "Kaldırımlar"... İsviçre'de tedavide bulunan Yakup Kadri "Alp dağlarından" başlığıyla yazdığı yazılarda genç Şairi kahramanlaştırır, M. Şekip Hoca onun için "Yalnız bu şiir büyük bir sanatkâra yeter" diye hüküm verir, Peyami Safa da "Yeni Türk şiirini Şairi" yazsısına hazırlanır. Bir de Nurullah Atâ dedikleri sinir kumkuması bir zat vardır ki, işi gücü, derdi meramı bu şairi övmekten ibaret... O da yazıda olsun sözde olsun, yalnız, fikir bağından mahrum kelimelerle... Cümlelerle bile değil... Parlak, keskin, güzel, yeni, diri, derin... Prens Hamlet'in Ofelya'ya dediği gibi, kelimeler, kelimeler... İncisi düşmüş, istiridye kbukları hâlinde bomboş sıfatlar...
Sayfa 16 - 17 Mecmua, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
TÜRKİYE'NİN BAUDELAİRE'İ...
Salih Zeki, Genç şairin 4 formalık minicik şiir kitabı için hararetli methiyeler yazdı ve onları Abdullah Cevdet'in meşhur "İçtihat" mecmuasında yayınladı. Mecmuanın kapağına Genç Şairin resmini koydurdu ve hakkında şu hükmü verdirdi: "Türkiye'nin Baudelaire'i"..
Sayfa 53 - İçtihat, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
43 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.