b

Bâb-ı Âli

0 member
"PUTLARI DEVİRİYORUZ" *HENGÂMESİ
- "1928-29 yıllarındaki hengâme Genç Şairin hayatında çok renkli ve hareketli. Nazım Hikmet'in Bâbıâli'de, Karagöz'ün beyaz perdede tepeden yere şamatalarla inmesi gibi peydahlandığı zaman... Ortada, Nazım Hikmet ve kumpanyası "Resimli Ay"cıların (Zekeriya ve Sabiaha Sertel'ler) kopardıkları bir nâra: "Putları Deviriyoruz!" eskilerin, kerpiç şatolarını yıkma davranışı... Bi de "taktak"lı "tuktuk"lu, davul sesi şiir: İniyor kayık / Çıkıyor kayık... /İniyor ka... / Çıkıyor ka... /İn! / Çık! / Tık!/ Pık! Bütün burjuvaların çenesi düşmüş ve bu Moskova mamulü apıştırma şiiri karşısında, Eşref Şefik, Peyami Safa ve Genç Şair'den başka büyülenmeyen kalmamıştır!"
Sayfa 81 - 82 Hengâme, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
YENİ HARFLER: UYUŞTURCU ZEHİR!..
Genç Şair Peyami Safa'yı işaretletip devam etti: - "Peyami'ye sorarsanız yeni harfleri beğenen ahmaktır; bu da söz mü?.. yeni harfler bu memleket kültürünü, zekâ inkişafını sıfıra indiren bir uyuşturucu zehirdir, temel kültürümüzle aramızı açmaktan başka bir şeye yaramayacak, eski Yunan ve Lâtin kültürüne de yol açamayacak, millî tefekkür istidadını karartacak ve iş, kelime âleti harften başlayarak, fikir âleti kelimeye ve oradan dimağ ve zihne kadar sirayet edici bir gidişle millî bir ruh inhitatına zemin teşkil edecektir. Yeni harflerin eskilerine kıyasla lehinde gösterilebilecek hiçbir tarafı yoktur. Kolaylığı ve fertlere kolayca öğretilebilme avantajı bile onun en kaatil cephelerinden biri..."
Sayfa 131 - Züppeler Çerçevesi, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
CEHENNEMLİK TEZEK...
Genç Şair, Abdullah Cevdet'i görür görmez irkildi, ondan cehennemlik bir odun, daha doğrusu tezek kokusunu aldı, onun "bütün yapılanlar ve yapılacak olanlar benden kopya!" iddiasını dinledi.
Sayfa 55 - İçtihat, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
PARMAK...
- "(...)Esrarlı uzuv... Kalbin iradesine göre, iyi veya kötü her şeyin yapıcılık memuriyeti onda... Sadakayı veren o, parayı çalan o, Allah ismini yazan o, kumar kağıtlarını dizen o; okşayan, tokatlayan, diken, söken, cerrah, cellat, yol gösterici, yön kaybettirici, o, o...
Sayfa 116 - Şişlideki Salon, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
ESAFİL-İ ŞARK ve DÜELLO...
Mükrimin Halil, kalın bastonunun kıvrık başını eliyle sağa sola döndürerek "Esafil-i Şark" hikmetlerinden birini savurdu: - "Kavga etmeyi de bilmiyorsunuz! Ah şu düello! tarih yapraklarını kılıçlarıyla parlatan şövalyelerin her aykırılıkta anahtar diye başvurdukları düello!.. 20. asır medeniyetinin, gûya insanlık adına en zavallı yasağı düellodur.
Sayfa 43 - "Vakit" Gazetesi, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarKitabı okudu
FASL-I MÜŞTEREK BİR ZAT ve VAKİT GAZETESİ...
- "(...)O hiçbir şey olmadığı hâlde her şey!.. Çaldığı bir âlet olmayan orkestra şefi... Bir pirinç tanesi üzerine koca bir ibare yazar gibi, dar bulutlara olmayacak şeyler yüklemeyi bilen, orta çapta bir odayı ancak bir divanhânenin alabileceği kadar iş kısımlarına bölebilen, başarısını boyuna maliyet hesaplarını düşürmekte arayan, cesur atılış ve maceralara asla aklı yatmayan, her işte kılı kırk yarıcı, gayet ciddi ve temkinli, her şeyden evvel lisan âlimi ve hastalık derecesinde mantık düşkünü, yalçın bir bekâr hayatı sürmekte olan bir zat. Hakkı Tarık Us, Gördes'lidir, mebustur, herhangi bir dünya görüşüne sahip değildir ve sadece dışından geniş bir Şark ve edebiyat kültürü içinde, Avrupalıya kaçmamış, Şarkı da kucaklayamamış bir "fasl-ı müşterek-iki renk arasındaki çizgi" adamıdır...
Sayfa 39 - "Vakit" Gazetesi, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarKitabı okudu
Reklam
43 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.